Güncel Analiz

Alparslan Kuytul Hocaefendi’den Gündeme Dair Analizler

PaylaÅŸ:

 

GÜNCEL-ANALÄ°Z- 1

Alparslan Kuytul Hocaefendi 5 Ocak 2018 tarihli tefsir dersi sonrası, “ErdoÄŸan’ın Bulgaristan BaÅŸbakanı ile birlikte Ä°stanbul Balat’ta gerçekleÅŸtireceÄŸi kilise açılışını” deÄŸerlendirdi.

Ä°SLAMÄ° KONFERANSA Ä°ZÄ°N VERMEYEN AKP KÄ°LÄ°SE AÇILIÅžI YAPIYOR

Bizim konferans yapmamıza izin vermeyen AKP, kilise açılışı yapıyor. Hatırlarsanız daha evvel AKP ÅžiÅŸli Ä°lçe BaÅŸkanlığı da Hristiyan bayramı olan Üzüm Bayramı’nda üzümler hazırlayıp kiliseye göndermiÅŸti. Åžimdi de CumhurbaÅŸkanı kilise açılışı yapıyor. Bizim konferanslarımızı engelliyorlar, kiliseleri açıyorlar. Kıyamet günü görüÅŸeceÄŸiz. Bir de Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediyesi, kilisenin restorasyonu için 15 milyon lira yardım etmiÅŸ. Biz burada halka hizmet veriyoruz deÄŸil mi? Bize bir kuruÅŸ vermeyenler, aksine engelleyenler, kilise için 15 milyon yardım yapıyorlar. “Din ayrı, siyaset ayrı” diyor ve her ÅŸeyi caiz görüyorlar. Kıyamet gününde Allah ayırmayacak ve devletin kanunlarına göre deÄŸil kendi kitabına göre hepimizi hesaba çekecek.

Bazıları “Efendim, devlet baÅŸkanı, devletin başı olduÄŸu için cami de açar kilise de açar” diyorlar. Bazıları da “Efendim, Osmanlı’da da kiliseler vardı” diyorlar. Osmanlı’da Hristiyanlar kendi yaptıkları kiliselerde ibadet ediyorlardı. Ä°slam buna karışmaz. Elbette Ä°slam’da din özgürlüÄŸü vardır. Ama kilise yapamayız, bu caiz deÄŸil. Kiliseye müsaade etmek, orada Hristiyanların ibadet etmesine imkân tanımak baÅŸka bir ÅŸey, onlara kilise yapmak baÅŸka bir ÅŸey. Ayrıca Ä°stanbul Belediyesi acaba kaç tane camiye 15 milyon lira yardım etti? Böyle bir yardım ve açılış caiz olamaz çünkü orada yarın Allah’a ortak koÅŸacaklar, Hz. Ä°sa’ya Allah’ın oÄŸlu diyecekler ve ona tapacaklar, ÅŸirk günahını iÅŸleyecekler. Siz buna nasıl yardım edersiniz?

Ä°SLAM’DA KÄ°LÄ°SEYE Ä°ZÄ°N VERÄ°LÄ°R, PARA VERÄ°LMEZ

Kiliselere izin vermek baÅŸka, onlara para harcamak ve açılışını yapmak baÅŸka bir ÅŸeydir. Peygamberimiz kilise, havra yapmadı, maddi yardımda bulunmadı ve açılışlarını da yapmadı, var olana müsaade etti. Peygamberimiz onların üzüm bayramına üzüm de göndermedi. Ölçüyü kaçırmışlar, helal-haram yok, kimseye bir ÅŸey sordukları da yok. Her ÅŸeyi bildiklerini zannediyorlar.

Birisi kalkıp “Avrupa devlet yetkilileri de bazen cami açılışı yapıyor, ne var bunda” diyebilir. Böyle düÅŸünenler bilmelidir ki biz yapacaklarımızı onların yaptıklarına göre ayarlayamayız. Onların ne yaptığından bize ne… Biz Müslümanız ve Ä°slam’ın ölçülerine uymak zorundayız.

Åžirk mi daha büyük günahtır, içki mi? Åžirk daha büyük günahtır, öyle deÄŸil mi? Peki, gazinoya para yardımı yapmak caiz olur mu? Hayır. O halde gazinoya para vermek caiz deÄŸilse kiliseye vermek hiç caiz deÄŸildir. Gazinodaki haram, kilisedeki ise ÅŸirktir ve ÅŸirk içkiden daha büyük bir haramdır.

Kendilerini Avrupa’ya sevdirebilmek için ve “Aman Hristiyan dünyası son olaylardan ötürü Türkiye’ye tepki göstermesin, hemen bir kilise açalım da gözlerine girelim” diye düÅŸünüyor olabilirler. Ara düzeltmek için yapıyorlarsa baÅŸka yollar bulmalıdırlar.

GÜNCEL ANALÄ°Z-2

Alparslan Kuytul Hocaefendi iptal edilen Mersin Konferansı yerine, 29 Aralık 2017 tarihinde Mersin Ä°l TemsilciliÄŸinde tefsir dersi gerçekleÅŸtirdi. Tefsir dersinin ardından kendisine yöneltilen soruları cevaplandıran Hocaefendi “Son çıkan KHK ile hükümetin 15 Temmuz benzeri olaylarda halka olayı bastırma hakkı tanımasını nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz? Hükümet böyle bir KHK’yı neden çıkarmış olabilir?” sorusuna verdiÄŸi cevapta ÅŸu konulara deÄŸindi:

 

BU KHK’NIN 15 TEMMUZ’LA SINIRLI OLDUÄžUNA Ä°NANMIYORUM

CumhurbaÅŸkanı bu KHK’nın sadece 15 Temmuz’la sınırlı olduÄŸunu söyledi ama kullanılan ifadenin muÄŸlak olduÄŸu bir gerçek… Eski CumhurbaÅŸkanı Abdullah Gül de bu KHK’nın muÄŸlak olduÄŸunu, yarınlarda baÅŸkaları tarafından baÅŸka türlü anlaşılabileceÄŸini, ifadelerin her türlü yoruma açık olduÄŸunu bir tweet ile ilan etti. BaÅŸta CumhurbaÅŸkanı olmak üzere AKP’liler kendisine tepki gösterdiler. Ama bu kadar insan “Bu KHK muÄŸlak ifadelerle yazılmış, böyle yazılmamalı” diyorsa bunu neden dikkate alıp da ifadeleri deÄŸiÅŸtirmiyorlar? Bence bile bile deÄŸiÅŸtirmiyorlar. Yarın bunu kullanacaklar. Bu KHK’nın sadece 15 Temmuz’la sınırlı olduÄŸuna inanmıyorum.

KHK’daki ifade “yalnız 15 Temmuz’la alakalı” olmadığını gösteriyor. Çünkü “15 Temmuz ve devamı niteliÄŸinde olan” ÅŸeklinde bir ifade geçmektedir. EÄŸer sadece 15 Temmuz’la alakalıysa o zaman; “15 Temmuz’da darbecilere karşı sokaÄŸa çıkan, darbeyi durdurmaya çalışan kimseler mahkeme edilmezler” diye yazılmalıydı. Neden muÄŸlak ifadeler yazıyorlar? Hem 15 Temmuz’da da suç iÅŸleyenler olabilir. Neden hepsini masum duruma getiriyorlar?

Yarın halk pahalılığı protesto etmek için bir eylem yapacak olsa bazı kimseler hemen silaha sarılıp ‘bunlar 15 Temmuz’un devamı’ diyebilir ve bu KHK’ya güvenip saldırabilir. Önüne gelen sivilleri, askeri-polisi veya birbirlerini bile öldürebilirler. Mesele darbeleri engellemek ise bu devletin askeri, polisi yok mu? Neden bu iÅŸ halka bırakılıyor? Güvenlik konusu halkın iÅŸi midir? Darbecilere karşı halk pompalı tüfekle mi mücadele verecek? Tanklara, uçaklara, helikopterlere karşı tabancayla mı savaÅŸacak? Orduya ve Emniyet teÅŸkilatına hiç mi güvenemiyorlar? Bu kadar eÄŸitimli, disiplinli ve maaÅŸlı güvenlik güçlerine güvenmiyorlar da disiplinsiz, eÄŸitimsiz ve ne yapacağı belli olmayan halka mı güveniyorlar? Birçok insan bu KHK’ya bakıp “Mısır diktatörü Sisi nasıl ki orada kendine karşı gelen kimselere karşı ‘baltacılar’ diye bir güruh meydana getirmiÅŸti ve bu güruh orada halkı katletmiÅŸti. Türkiye’de de sanki böyle bir güruh hazırlanmış ve bu KHK ile onlara kanunen yol veriliyor” diye düÅŸünecek ve bundan rahatsız olacaktır.

BU KHK SADECE 15 TEMMUZ OLAYLARI Ä°ÇÄ°N OLSA BÄ°LE YÄ°NE DE CAÄ°Z DEĞİLDÄ°R

Bu KHK sadece 15 Temmuz’da darbeye karşı gelenlerin mahkeme edilmemesi için olsa bile yine de caiz görülemez. Çünkü mesela diyelim ki halkına kurÅŸun sıkmamış ve “Bizi tatbikat var diyerek kışladan çıkardılar, bizi aldattılar, biz darbeci deÄŸiliz” diyen masum bir askeri öldürmüÅŸ olan birisi neden mahkeme olmasın? Darbeden birkaç gün sonra 1200 askerin mahkemeler tarafından serbest bırakılması suçsuz askerlerin olduÄŸunun en büyük delilidir. Darbeye karşı sokaÄŸa çıkıp protesto edenler elbette ki deÄŸerlidir ve suçsuzdur. Ama ya masum askerleri öldürenler, onlar suçsuz görülebilir mi?

Devlet Bahçeli o zamanki konuÅŸmasında “Bir MehmetçiÄŸin başını kesmiÅŸler, birini köprüden aÅŸağı atmışlar, bazılarının elbiselerini soyup dövmüÅŸler ve aÅŸağılamışlar, bu olur mu?” diyordu. Belki de MehmetçiÄŸin darbeden haberi bile yok. Hepimiz askerlik yapmadık mı? Askerin komutanına itaat ettiÄŸini bilmiyorlar mı? Komutan yürü der asker yürür, asker nereye ve ne için gittiÄŸini bilemez. TuttuÄŸu masum bir MehmetçiÄŸin kafasını kesmiÅŸ canilere nasıl olur da hesap sorulmaz? Silahını bırakıp teslim olan o askerlerin darbeci olduÄŸunu nerden bildiler de idam ettiler. Bunlar hâkim mi, cellat mı? Nerden buldular o silahları ve hemen gelip askerleri öldürdüler? Kimden talimat aldılar? Nereye baÄŸlılar? Bunların hesabı sorulmayacak mı?

Askeri neden soyuyorlar? Bu yakışır mı? Amerikan askerleri bizim askerlerimizin başına çuval geçirmiÅŸti, bunu hâlâ konuÅŸuyoruz. Herkesin gözü önünde bazı askerleri çok kötü dövdüler. Bu askerin darbeci olduÄŸunu nerden biliyorsunuz? Siz tutun, teslim edin, darbeci ise yargı gereken cezayı versin. Bu KHK suç iÅŸleyenlerin hepsini kurtardı. Bu KHK, benzeri yeni bir olay daha olursa böyle davrananları yine kurtaracaktır.

Sonra devlet idamı kaldırdığı halde yetkisi olmayan birileri askeri, polisi idam ediyor. Bu doÄŸru olabilir mi? Böylelerine “Sen kimsin de askeri idam ettin” denmiyor. Böyleleri bu KHK ile mahkemeden nasıl kurtarılır? Bu KHK, benzeri kötü olaylara yol vermektedir. Dolayısıyla deÄŸiÅŸtirilmelidir.