Haber-Yorum

Türkiye ve Dünya Haberleri

PaylaÅŸ:

TÜRKÄ°YE

28 ÅžUBAT DARBESÄ° SORGULANIYOR

TBMM Darbe ve Muhtıraları AraÅŸtırma Komisyonu, 28 Åžubat darbesiyle ilgili soruÅŸturmayı sürdürürken tanıkları dinlemeye devam ediyor. Üzerinden henüz 15 yıl gibi kısa bir zaman geçmesine raÄŸmen komisyonun gazeteciler, siyasiler, o günün ilgili devlet kurumlarındaki yetkililerle yaptıkları görüÅŸmelerde net açıklamalar ortaya çıkıyor.

‘Medya Olmasa 28 Åžubat Olmazdı’

TBMM Darbe ve Muhtıraları AraÅŸtırma Komisyonu, 28 Åžubat süreciyle ilgili gazeteci ve yazarları dinledi.

Komisyonda söz alan gazeteci-yazar Yavut Donat: “Medya desteÄŸi olmasaydı Türkiye’de bu darbelerin, muhtıraların olması mümkün deÄŸildi” diye konuÅŸtu.

Ulusal Kanal’da her hafta program sunan Kurtul AltuÄŸ ise bu desteÄŸin ilk olmadığını gösteren bir itirafta bulundu. Anayasa çalışmalarının engellenmesi gerektiÄŸini ifade eden AltuÄŸ: “Bu mücadele için yayın kompleksleri inÅŸa edilmesi gerekir. Biz küçücük bir dergiyle yıllar önce ortalığı ayaÄŸa kaldırdık. Türkiye’yi 27 Mayıs’a götürdü” diyerek gururla anlattı.

‘Süleyman Demirel Yargılanmalıydı’

TBMM Darbe ve Muhtıraları AraÅŸtırma Komisyonu’na, 28 Åžubat sürecine iliÅŸkin bilgi veren dönemin Emniyet Genel MüdürlüÄŸü Ä°stihbarat Daire BaÅŸkanı OrakoÄŸlu: ‘’Bu süreçte Türkiye’nin dışarıya karşı savunma refleksi kırıldı, laik-anti laik çatışmasıyla gerginlik zirveye çıkarıldı. 28 Åžubat sürecinde Türkiye’nin genleriyle oynandı, tek tip insan istendi’’ diye konuÅŸtu. Demirel’in de 28 Åžubat sürecinde görevini yapmadığı kanaatinde olduÄŸunu dile getiren OrakoÄŸlu: “Yargılanması gerekirdi’’ dedi.

‘Benim 28 Åžubat’ım Sürüyor!’

BaÅŸörtüsü ile girdiÄŸi Meclis Genel Kurul Salonu’ndan çıkmak zorunda bırakılan 28 Åžubat döneminin Fazilet Partisi Milletvekili Merve Kavakçı, Darbeleri AraÅŸtıran Komisyona o dönemde genel kurulda yaÅŸanan yemin krizini ÅŸu cümlelerle anlattı. “Bülent Ecevit’in bu kadına haddini bildirin sözleri siyasi linçin startıdır. Medya bu görevi üstlendi” dedi. Kavakçı, o dönemde yalnızlaÅŸtırıldığını ifade ederek: “Devlet makinesi benden kötü örnek çıkarmak istedi. Öyle bir örnek çıkartmak istedi ki, bir daha kimse böyle bir ÅŸeye cesaret edemesin!”

Tansu Çiller de komisyon üyelerine: “28 Åžubat bir MGK günüdür. Ama darbe ne o gün baÅŸladı ne de ondan sonra bitti. Batı Çalışma Grubu’nu bana Meral AkÅŸener haber verdi. Hemen süreç baÅŸladı. Otellerde, ikna odaları kuruldu. 47 vekil partimizden istifa ettirildi. Bankalar bu dönemde hızla kuruldu ve rant aktarma aracı haline getirildi” ÅŸeklinde açıklamalarda bulundu.

28 Åžubat Yönergesi BaÅŸörtülüleri MaÄŸdur Etmeye Devam Ediyor

Millî EÄŸitim Bakanlığı tarafından Ekim 1998’de çıkarılan 2493 sayılı yönergede ÅŸu madde yer alıyor: “ÖÄŸretmen adayları, uygulama yaptıkları okullarda, görevli öÄŸretmenlerin uymakla yükümlü oldukları yasa, yönetmelik, yönerge ve okul yönetiminin koyduÄŸu kurallara uymak zorundadır.” Bazı okul yöneticileri, bu maddeye dayanarak öÄŸretmen adaylarının baÅŸörtüsü ile okulda staj yapmalarına engel oluyor. Yeni eÄŸitim-öÄŸretim yılındaki ilk stajlarına giden baÅŸörtülü öÄŸrenciler, okul yöneticilerinin tutumları nedeniyle ÅŸaÅŸkına dönüyorlar. Türkiye’de baÅŸörtüsü sorunu çözülmüyor ya da çözülmek istenmiyor. Üniversite’de serbest, stajda yasak! ÖÄŸrenciye serbest, öÄŸretmene yasak! Kamusal alanda yasak alabildiÄŸine devam ediyor.

 

DÜNYA

Ä°hvan’dan Mısır’ın Zalim Diktatörü Enver Sedat’a ‘Ä°ade-Ä° Ä°tibar’

Mısır’ın Ä°hvan-ı Müslimîn mensubu CumhurbaÅŸkanı Muhammed Mursi, Ekim 1973 Arap-Ä°srail savaşının yıldönümü vesilesiyle eski CumhurbaÅŸkanı Enver Sedat’ın mezarını ziyaret etti. Mursi, yapılan resmî törende “Enver Sedat’ın Ä°srail’e karşı Ekim Savaşı’na girme kararının alınması ve zafer kazanılmasında oynadığı rol ÅŸerefine” mezara bir de çelenk bıraktı.

Müslüman KardeÅŸler’in CumhurbaÅŸkanı Muhammed Mursi tarafından “savaÅŸ kahramanı” olarak onurlandırılan Enver Sedat, Arap halklarının hafızasında sadece Ekim 1973’teki Arap-Ä°srail Savaşı’nın zafer kazanan lideri olarak yer etmiyor. Zira Enver Sedat, bu zaferle elde edilen baÅŸarının getirdiklerinden çok daha fazlasını, izlediÄŸi Ä°slam düÅŸmanı politikaları ve Camp David’de yaptığı antlaÅŸmayla Ä°srail ve ABD’ye teslim etmiÅŸti. BaÅŸka bir ifadeyle, Arap halkları açısından Enver Sedat bir “savaÅŸ kahramanı” deÄŸil, bir haindi.

Yine geçtiÄŸimiz günlerde Mısır CumhurbaÅŸkanı Mursi’nin, sürpriz bir kararla Ä°srail-Tel Aviv’e büyükelçi atamasının ardından Iraklı Åžii lider Mukteda es-Sadr yaptığı yazılı açıklamada, Mısır’ın Ä°srail’e büyükelçi atamasının hem Mısır’ın hem de Müslümanların itibarını zedeleyeceÄŸini ileri sürdü ve Mısır CumhurbaÅŸkanı Mursi’yi Ä°srail’e büyükelçi atama kararından vazgeçmeye çağırdı.

Bu acı geliÅŸmeler Arap Baharına desteklerinin devam edeceÄŸini bildiren ABD DışiÅŸleri Bakanı Hillary Clinton’ın, maksatlarının sadece Arap halklarının demokratik haklarını korumak olduÄŸu yalanını ortaya çıkarıyor. Çünkü Arap baharı hızla Amerika ve Ä°srail baharına dönüÅŸüyor.

Myanmar’da Zulüm Bitmek Bilmiyor

BM’nin, Myanmar’ın Yangon kentindeki yetkililerinden Ashok Nigam, Myanmar yönetiminin verdiÄŸi bilgiye göre, bir hafta içinde 27 bin kiÅŸinin daha evini terk ettiÄŸini, yaklaşık 5 bin evin küle döndüÄŸünü bildirdi.

Myanmar’da 21 Ekim Pazar günü Rakhine Budistleri ve Rohingya Müslümanları arasında ÅŸiddet olayları yeniden patlak vermiÅŸ ve Müslüman nüfus BangladeÅŸ sınırına doÄŸru yeni bir göç akını baÅŸlatmıştı.

Ä°srail Tevrat’tan Bir Hüküm Daha DeÄŸiÅŸtirdi!

Ä°srail Åžeriat Mahkemesi, Tevrat’ta yer alan ve yüzyıllardır uygulanan Hz. Harun’un soyundan geldiklerine inanılan ‘kohen’lerin anne ve babası Yahudi olmayan biriyle evlenemeyeceÄŸi yönündeki hükme raÄŸmen, annesi Yahudi, babası Yahudi olmayan Irena Plotnikov’un, ‘kohen’ soyadını taşıyan Shmuel Kohen ile evlenme izni almak için 2004’te yaptığı baÅŸvuruyu kabul etti. Ä°branice’de ‘’kâhin’’ anlamına gelen ‘kohen’lik, Yahudilikte oldukça önemli bir ünvan. Kitab-ı Mukaddes’in konuyla ilgili pasajında, “Kohenler fahiÅŸeler, kirletilmiÅŸ kadınlar, dul kadınların yanı sıra anne ve babası Yahudi olmayanlarla da evlenemez’’ ifadeleri yer alıyor. AA

 

Tüm Engelleme Çabalarına RaÄŸmen Batılılar Ä°slam’ı Seçiyor

LaikliÄŸin en katı uygulandığı Avrupa ülkelerinden biri olan Fransa’nın ünlü rap yıldızı Diam’s 2009 yılında Müslüman olmuÅŸ fakat bugüne kadar hiçbir açıklama yapmamıştı. 2009 yılından bu yana ilk defa örtülü olarak televizyon ekranlarına çıkan Diam’s uyuÅŸturucu ile dolu geçmiÅŸi dâhil deneyimleri hakkında Fransız televizyonu TF1 ile yaptığı özel bir röportajda, Ä°slam’daki huzuru keÅŸfettiÄŸi ana kadar “bir akıl hastanesinde” gibi yaÅŸadığını söyledi. “Çok ünlü oldum ama her zaman evde acı ile tek başına aÄŸladım” diyen Fransız sanatçı “kalbine huzur verdiÄŸi ve ilahi bir emir olduÄŸu için” örtündüÄŸünü de belirterek, ÅŸöhretin deÄŸil Ä°slam’ın hayatına anlam verdiÄŸini anlattı.

Yine geçtiÄŸimiz günlerde eskiden eÄŸlence hayatının müdavimi olarak tanınan Ä°ngiliz öÄŸretmen Heather Matthews’in Kelime-i Åžehadet getirerek Müslüman olması da Ä°ngiltere’de en çok okunan haber oldu.

Daily Mail gazetesine konuÅŸan Heahter, çevresindekilerin bunun bir heves olduÄŸunu söylemesine çok bozulduÄŸunu belirterek: “Ben ne zamandır kendimi arıyordum. Kendimi bulduÄŸuma inanıyorum. BaÅŸörtüsü taktığım için çok mutluyum Müslüman olması ihtimal dışı olan insanlardan biri olduÄŸumu biliyorum. Bu durum beni de ÅŸaşırtıyor. Hayatım tamamen deÄŸiÅŸti” dedi.

Ayrıca Danimarka’da da Ä°slam’ı seçenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Danimarka’da yaÅŸayan Furkan Kultur & Uddannelses Center’daki kardeÅŸlerimizin yaptığı tebliÄŸ faaliyetleri sonucu; Sanne, Ninna, Emilie, Nanna, Kion ve Benjamin isimli 6 kiÅŸi Ä°slam’ı seçerek Müslüman oldu.Bu arada Papalık Adalet ve Barış Konseyi BaÅŸkanı Gana asıllı Kardinal Peter Turkson ilginç bir çıkış yaptı.

Corriere della Sera gazetesinin haberine göre; Kardinal Turkson, Avrupa’da Müslüman nüfusun artışı sebebiyle Fransa’nın 39 yıla kadar bir Ä°slam Cumhuriyeti olacağını söyleyerek, Avrupa’nın, “Müslüman nüfus artışı tehlikesi” ile karşı karşıya olduÄŸunu dile getirdi. Michigan Üniversitesi ÖÄŸretim Üyesi Prof. Juan Cole ise; bu korkunun sarstığı ülkelerin başında gelen Amerika’da saÄŸcı grupların Ä°slam korkusu yaymak için ciddi çaba sarf ettiÄŸini söyledi.

Özellikle orta-batı eyaletlerindeki küçük kasabalarda tüm Müslümanların potansiyel katiller olduÄŸu yalanının yayıldığını ifade eden Juan Cole, Ä°slam karşıtı söylemlerin yayılmasına çaba gösteren topluluklara yılda 40 milyon dolar aktarıldığını dile getirdi.

Demokrasinin BeÅŸiÄŸi ABD’de FiÅŸleme!

New York Polis Departmanı’nın, ÅŸehirdeki sıradan Müslümanları takip etmesi için casuslar tuttuÄŸu ortaya çıktı.

BangladeÅŸ asıllı ABD vatandaşı Shamiur Rahman, AP ajansına yaptığı açıklamada, aylık bin dolar karşılığında camileri ve Müslüman derneklerini gezerek buralara devam edenlerin isimlerin polise rapor ettiÄŸini söyledi. Adeta iki farklı hayatı aynı anda yaÅŸadığını söyleyen Rahman, New York Polisine gönderdiÄŸi mesaj ve fotoÄŸrafları da paylaÅŸtı.

Aslında bu Amerika için gayet normal bir durum. Dünyanın gözü önünde yaptığı sömürü ve zulümler onların demokratik hakları kendi gibi olanlara kullandığını zaten ispatlıyor. Onlara göre, Müslümanların özgür dolaÅŸmaya hatta yaÅŸamaya hakları yok!