Gündem

3 Furkan Gönüllüsünün Gözaltına Alınma Ve Tutuklanma Sürecinde Neler Yaşandı?

Paylaş:

3 Furkan Gönüllüsünün haksızlığa uğratıldığı ve Furkan Hareketine komplo kurulduğu süreci, Furkan Gönüllülerinin neler yaşadıklarını ve nelere maruz kaldıklarını anlatmak ve yargının 21. yüzyıl Türkiye’sinde geldiği noktayı tarihe not düşmek adına sizler için derledik. Yakından takip ettiğimiz bu hukuksuz süreç şu şekilde:

  • 10 Eylül Cuma günü 3 Furkan Gönüllüsü, Adana Emniyeti tarafından bilinmeyen bir sebeple, kendilerine, ailelerine ve avukatlarına herhangi bir açıklama yapılmadan gözaltına alındılar. Bilgi verilmemesi üzerine bir kişi, gözaltı sürecinden önce hangi sebepten dolayı çağırıldığını öğrenmek ve konuyla ilgili ifade vermek üzere karakol karakol gezmek durumunda kaldı. Ertesi gün sabah saatlerinde ifade vermek üzere gittiği emniyette gözaltına alındı. Diğer iki kişi ise yine aynı gün öğle saatlerinde gözaltına alındı.
  • Şaibeli olarak gözaltına alınan 3 kişi, avukatlarıyla görüşmek istediği halde avukatlarıyla görüştürülmediler. Avukatlar yasal olarak müvekkilleriyle görüşmeyi talep ettikleri halde emniyet içerisine alınmadılar. Avukatlar defalarca yapmış oldukları başvuru üzerine, ancak 11 Eylül Cumartesi günü akşam saatlerinde müvekkilleri ile görüştürüldüler.
  • Hukuksuz ve delilsiz gözaltıyla başlayan süreç, dışarıda avukatların dahi bilgi alamadığı şekilde ağır işkencelerle devam etmiş ve saatler sonra müvekkillerin beyanı ile avukatlar tarafından yakınlarına ve kamuoyuna bildirilmişti.
  • Kaçırılan iş adamının eşi Rumeysa Sarısaçlı Hocahanım kamuoyuna yaptığı açıklamada: “Gözaltına alınan Furkan Gönüllüleri bizim aile dostumuz, sevdiğimiz insanlardır. Asla böyle bir olaya teşebbüs edecek insanlar değillerdir ve olayla hiçbir alakaları yoktur. Emniyet, Furkan Gönüllülerini derhal serbest bıraksın ve asıl faillerin peşine düşsün” Bu beyana rağmen emniyet, olaya konu olan şahsın kimler tarafından kaçırıldığı üzerinde durmadı ve Furkan Gönüllülerini gözaltında tutmaya devam etti.
  • Birtakım güçler yine Furkan Gönüllülerinin adını karalamak maksadıyla -tıpkı daha önce Başyazarımız Alparslan Kuytul Hocaefendi’yi hiçbir terör örgütüyle bağlantısı olmadığı halde “dört terör örgütüne üyelik” ile itham etmeleri gibi- Adana Emniyeti eliyle 3 Furkan Gönüllüsüne, kendileriyle hiçbir alakası olmayan çeşitli suçları zorla kabul ettirmeye çalıştılar. Bunun için zor kullanmak suretiyle sözlü, fiili, ruhsal ve psikolojik işkence uygulayarak mahremiyet sınırlarını aşan işkenceler yaptılar.
  • Emniyetin yaptıklarının yanı sıra işkence sonrası Adli Tıp’a sevk edilen 3 Furkan Gönüllüsü yaşadıkları işkenceleri anlatmalarına, darp izlerini göstermelerine rağmen, Adli Tıp doktorları rapora: “Temizdir, darp yoktur” yazarak Emniyetin kanunsuzluğuna ve hukuksuzluğuna ortak oldu.
  • Furkan Gönüllüleri 11 Eylül Cumartesi günü saat 21.30’dan itibaren kaç gün süreceğini bilmeden, sonucunda ne olacağını düşünmeden Adana Emniyeti önünde adalet bekleyişi için toplandılar. Furkan Gönüllüleri bu davranışlarıyla hem kardeşlerini yalnız bırakmayacaklarını gösterdiler hem de tüm dünyaya kardeşlik dersi verdiler.
  • Gözaltında olan 3 Furkan Gönüllüsü, 13.09.2021 tarihinde, sabah saatlerinde ifadeleri alınmak üzere savcılığa sevk edildi. Adalet bekleyişi bu kez Adana Adalet Sarayı’nın önünde gerçekleşti. Fakat hiçbir zaman polise mukavemet göstermeyen, küfür etmeyen veya hakarette bulunmayan Furkan Gönüllüleri kendilerini polis kalkanları, cop darbeleri, yumruklar ve biber gazları arasında buldu. Tüm bunlar yaşanırken Alparslan Kuytul Hocaefendi en ön safta bulundu ve kardeşleri için kardeşleriyle birlikte biber gazına maruz kaldı.
  • Savcılıkta ifade verdikten sonra sevk edildikleri mahkemede dosyalarının boş olması sebebiyle 3 Furkan Gönüllüsü serbest bırakıldı.
  • Aradan bir gün geçtikten sonra Savcının itirazıyla başka bir hâkim, Yusuf T. ve Haydar A. hakkında tutuklama kararı verdi. Bunun üzerine kayıp iş adamının eşi, ifadelerini yineleyerek “Eşimin durumuyla tutuklanan kişilerin hiçbir alakası yok”
  • Furkan Gönüllüleri olayın aydınlatılması adına birçok açıklamada bulundu. Buna rağmen medya, hiçbir şekilde bu açıklamaları dikkate almayarak, kaynağını İHA’dan aldığı yalan üzere hazırlanmış kurgusal metin ve montaj videoyu kamuoyuna servis etti.
  • 14 gün boyunca kayıp olan iş adamı Koray S. 21 Eylül Salı günü evine döndü ve yaşadıklarını anlattı. Aynı gün sabah saatlerinde savcılıkta verdiği ifadede kaçırılma olayının Furkan Gönüllüleri ile alakası olmadığı konusuna yer verdi. İş adamının ortaya çıkması ve olayın Furkan Gönüllüleri ile alakalı olmadığını açıklaması üzerine tamamen kamuoyunu yanıltmaya yönelik montaj video ile kurulan büyük kumpas çökmüş oldu.
  • Kayıp olan iş adamının ortaya çıkmasıyla tutuklanan 2 kişinin serbest bırakılması beklenirken, öncesinde gözaltına alınan 3 Furkan Gönüllüsünden biri olan Erdal E. de apar topar gözaltına alınarak hakkında tutuklama kararı verildi. Şu anda 3 Furkan Gönüllüsü de tutuklu durumda!

Emniyet önünde ve adliyede başta Alparslan Kuytul Hocaefendi olmak üzere tüm Furkan Gönüllüleri, yalnızca 3 kişinin zulme uğramasına tepki göstermiyor, sergiledikleri duruş ile Emniyet güçlerinin veya herhangi bir kurumun masum insanlara aleni bir şekilde zulmetmesine müsaade etmeyeceklerini ve buna sessiz kalmayacaklarını göstermek istiyorlardı. Furkan Nesli Dergisi olarak biz de bir kez daha talimatla işleyen yargıyı, kanunsuz hareket eden Emniyeti ve karanlık güçlerin emellerine yandaşlık yapan medyayı, bilhassa yalan içeriklerin yayılmasına öncülük eden İHA’yı şiddetle kınıyoruz. Bundan sonraki sürecin, iftiralarla içeride tutuklu bulunan 3 Furkan Gönüllüsünün serbest bırakılmasıyla noktalanmasını temenni ediyoruz.