Dosya

AK Parti'yi Bitirme Projesi

Paylaş:

Muhterem Alparslan Kuytul Hocaefendi yaklaşık 4 yıldır AK Parti’yi birçok noktada samimi bir şekilde uyarmıştır. Hatta 15 yıldır Hocaefendi’nin konuşmalarında dile getirdiği ve hem Müslümanların zararına olacağını hem de Ak Parti’ye zarar vereceğini ifade ettiği hatalar bu süreç zarfında gerçekleşti. Şimdi geldiğimiz noktaya baktığımızda ise Türkiye’de gelinen nokta ‘Alparslan Kuytul Hocaefendi bir kez daha haklı çıktı’ dedirtti.

Bu süreçte İslami faaliyetler yok denecek kadar azaldı ve halkın dinden uzaklaşmasına sebep olabilecek her türlü psikolojik ve toplumsal baskı arttırıldı. Birtakım güçlerin planlamış oldukları bir yandan İslami çalışmaları diğer yandan AK Parti’yi Bitirme Projesi sona doğru hızla yaklaşıyor. Hocaefendi’nin, yıllar önce gördüğü ve AK Parti’yi uyardığı bu proje ile ilgili açıklamalarından bazılarını sizler için derledik.

Hocaefendi, Kasım 2014 tarihinde yaptığı iki açıklamada ‘AK Parti’nin eliyle önce cemaatlerin bitirileceğini ve bu şekilde AK Parti’ye bindiği dalı kestireceklerini’ ifade etmişti. Daha sonra yapmış olduğu açıklamalarda bunun aşamalarına değinmişti.

“Gördüğüm kadarıyla AK Parti o paralelci dediği cemaatin kadrolarını tasfiye edebilmek için Emniyette, İstihbaratta ve Yargıda eski kadroları ve zihniyeti tekrar iş başına getiriyor. Çünkü onların yerine koyacağı kendi kadroları yok. Ne kadar şarapçı, ne kadar ateist, ne kadar aşırı solcu varsa o kadroları tekrar iş başına getiriyor. Karanlık adamlar her gün cemaatler hakkında raporlar hazırlıyor ve Bakanlıklara bu şekilde bilgiler götürüyorlar. AK Parti’yi çok kızdırdılar. Bunu kasıtlı yaptı bazı güçler. Büyük bir nefret başlattılar. Belki de tekrar eski kadroların işbaşına gelebilmesi için bunu tezgâhladılar ve o kadrolar tekrar gelmeye başladı. Şimdi o nefretin üzerine bunu bina ediyorlar. Bu bir proje… ‘Önce AK Parti eliyle cemaatleri bitirme, sonra da AK Parti’yi bitirme projesi’… AK Parti eğer bu tuzağa düşerse kendi bindiği dalı kesmiş olacak. Kendi tabanını kaybedecek ve kendisi de bitecek. AK Parti’nin yetkilileri eğer bu tuzağı bilmiyorlarsa bu olay vesilesiyle uyansınlar. Her tarafa yerleştirdiğiniz o adamlar var ya, onlar sizin kuyunuzu kazıyor. Onlar yeniden her tarafa sızdılar. Cemaatlerin hepsini size küstürecekler, o zaman yalnız kalacaksınız ve işte o zaman sizi de bitirecekler. Sizi cemaatleri bitirmeye zorluyorlar. Karşı durmalısınız. Sizin tabanınız sonuç itibarı ile cemaatlerdir. Sizin oralara yükselmeniz bunun sayesinde olmuştur. Gemi suyun sayesinde yükselir. Su kalmazsa gemi karaya oturur. Sizi Müslüman camia yükseltti. Bir darbeci zihniyete karşı mücadele ederken daha kötüsüne yakalanıyorsunuz. Yağmurdan kaçarken doluya tutuluyorsunuz, farkında değilsiniz. Ergenekon Davasından içeri girip çıkanlardan birisi ne demişti hatırlıyor musunuz: “Bütün cemaatlerin kökünü kurutacağız…” İşte şimdi onu gerçekleştirmeye çalışıyorlar.1

 

….. “Dinsiz gizli komite” sözümü “Din düşmanı gizli komite” diyerek değiştiriyorum. Zamanında camileri ahıra çevirenler de onlardır. Bediüzzaman’ın da risalelerde bahsettiği o dinsiz komiteler bunlar. ‘Allah’ diyenden nefret eden bir kesim var. Bunlar 5-10 bin kişinin oluşturduğu bir azınlık ama istihbarat örgütleriyle de irtibat halindeler. Toplum mühendisliği konusunda uzmanlaşmışlar. Bunlar darbe yapma, hareketleri saptırma, yeryüzünde fesat çıkarma konusunda uzmanlar ve kitleleri bu şekilde yönetmektedirler. Sayıları az ama etkili bir güç. Tarih boyunca İttihat Terakki ya da başka isimler altında faaliyetler yapan bir takım derin ve karanlık güçlerin devamı. Bunlar hiçbir zaman ön plana çıkmazlar ama hükümetleri yönlendirirler.

Din düşmanı o komite birinci aşamada; AK Parti’nin de rahatsız olduğu ve bu sebeple AK Parti’nin seslenmeyeceği cemaatlere darbe vuruyor. Sonra ikinci aşamaya geçildiğinde AK Parti’nin desteklediği ve AK Parti ile beraber olan STK’lara ya da cemaatlere de darbe vurulacak. Bu sene hükümetle arası iyi olanlara izin verilebilir ama göreceksiniz seneye ya da diğer seneye onlara da izin verilmeyecek. Eğer bu düzen böyle devam eder ve bu durum değişmezse memleket diktatörlüğe doğru gidiyor.

Göreceksiniz, bunlar devletin bütün sinir uçlarına ulaşıp, memleketi biraz daha ele geçirdikleri zaman bakanlıklarda operasyonlar yapacaklar. Mesela Kutlu Doğum programları, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yani okullardan kaldırıldı. Böyle devam ederse yakında Diyanet’e de sıra gelecek. Bazı Kur’an kursları kademe kademe kapatılacak. Diyanetin birçok faaliyetleri merhale merhale zayıflatılacak ve sonra iptal edilecek. Bu din düşmanı gizli komite planlı ve hesaplı çalışıyor. “Önce kimleri yok edebiliriz, kimleri yok edersek hükümet ile aramız açılmaz?” diyor ve oradan başlıyor. Sonra sıra diğerlerine gelecek. O zaman ne zamandır? Tayyip Erdoğan’ın altı ve çevresi boşaltıldığı zamandır. Zaten epeyce boşaltıldı, biraz daha boşaltıldığı zaman artık onlara karşı koyacak gücü kalmayacak. O zaman da yapacaklarını daha aleni bir şekilde yapacaklar. O din düşmanı gizli komite biraz daha güçlendiği zaman hükümete de racon kesmeye başlayacak. İşte o zaman, “Eyvah! Ne hale geldik!” diyecekler ama artık onları durduramayacaklar. Eğer o noktaya gelmelerine müsaade ederlerse, o din düşmanı komite onları da bitirecek. Hükümet bir an evvel uyanmalıdır.2

AK Parti’de İslamcılar yavaş yavaş tasfiye oluyor. Onların yerine AK Parti’nin kuruluş düşüncelerine, gayelerine, hedeflerine sahip olmayan insanlar getiriliyor. Özellikle adliye, ordu ve emniyette bazı önemli makamlara din düşmanı bazı kimseler yerleştiriliyor. FETÖ bahanesiyle dindar olan herkes tasfiye ediliyor. Emniyet teşkilatında neredeyse alnı secdeye giden adam bırakmadılar. Şimdi bundan dolayı “AK Parti’de İslamcılar tasfiye oluyor” gibi bir takım sözler söyleniyor. Hatırlarsanız ben bunu yıllar evvel söylemiştim. Gidişatın o yönde olacağı belliydi. Paralel paralel diyerek birçok insan görevden alındı. Belki bunların bir kısmının görevden alınması doğru olabilir ancak iş çığırından çıktı, yaşla kuru beraber yakıldı. Darbe girişiminden sonra bu daha da arttı ve bunların yerine ekseriyetle dinle, imanla alakası olmayan kimseler getirildi. Benim 3 yıl evvel söylediğim şey gerçekleşmeye başladı. Cumhurbaşkanı’na İslamcıların devletten tasfiye edildiğini sormuşlar, o da “tekkeye mürit mi arıyoruz, partiye adam mı arıyoruz?” demiş. Yani ‘Partiye adam arıyorsak vatanını, milletini seven vatanperverler olsun yeter, İslamcı olmasına gerek yok’ diyor. Demek ki AK Parti’nin kuruluş ideolojisi İslamcılık idiyse ya onu bırakmış ya da zaten baştan beri İslamcılık ile alakası yokmuş. Ama AK Parti’ye oy verenler öyle inanmak istemişler. Elbette tekkeye mürit aramıyorlar ama her partinin kendi inancı, siyasi düşüncesi, hedefleri olur, ona uygun insanlarla çalışmak ister. Demek ki artık böyle hedefleri yok. Vatanperver olsun, vatanını sevsin yeter. İsterse dinsiz olsun. Bu dinsizler yarın ne yapacaklar, görecekler! Bu, İslam’la alakası olmayan, tamamen milliyetçi bir anlayıştır. AK Partililer artık bunu düşünmeliler. Siz bir Müslümanı görevden alıyorsunuz yerine aşırı solcu birini getiriyorsunuz. 28 Şubatçı, Balyozcu, Ergenekoncu, Laikçi olanları. Birçoğunun İslam düşmanı olduğu belli, hayatı, görüşleri, konuşmaları meydandadır.

 

“Tekkeye mürit aramıyoruz” diyerek yakında öyle bir hale gelecekler ki; altları da, çevreleri de boşalacak. Zaten çoğu gitti azı kaldı. O kalanlar da yakında gidecek. “Ben solcularla da bu işi yapabilirim, size ihtiyacım yok” mantığıyla herkes küstürülüyor. Dün tekkeye mürit arar gibi cemaatlere yaklaşıp partiye eleman arıyorlardı. Bugün onları bırakıyorsunuz, öyle mi? Madem tekkeye mürit aranmıyormuş, madem önemli olan sadece vatanı sevmekmiş, o zaman AK Parti’ye oy verenler de “bundan sonra bizim için de böyle olacak, biz de devletin başına şeyh aramıyoruz, biz de sadece vatanını seven insanlar arıyoruz” derler ve gidip CHP veya MHP’ye oy verirlerse o zaman ne diyecekler? Sonuç olarak benim tavsiyem; yine Müslümanlara yüzlerini dönsünler. İslam düşmanlarından dost olmaz. Kardeşleri Müslümanlardır, bunu unutmasınlar.3

 

1. Furkan Nesli dergisinin 45. sayısında bulunan “Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin Açıklamalarını AK Parti Milletvekili Şamil Tayyar Doğruladı!” başlıklı yazıdan alıntıdır.

2. Furkan Nesli dergisinin 73. sayısında bulunan ‘Röportaj’ bölümünden alıntıdır.

3. Furkan Nesli dergisinin 73. sayısında bulunan ‘Güncel Yorum’ bölümünden alıntıdır.