Gündem Özel

Alparslan Kuytul Hocaefendi Tertemizdir! Furkan Gönüllüleri Tertemizdir!

Paylaş:

Alparslan Kuytul Hocaefendi’den Beraat Ettiği Terör Mahkemesi Hakkında Açıklama:

Terör mahkemesinden beraat etmesi üzerine kamuoyuna ve halka hitap eden Alparslan Kuytul Hocaefendi, konuşmasına 30 Ocak 2018 tarihinde evine şafak operasyonu yapılmasının gereksiz olduğunu, çağrıldığı takdirde zaten kendisinin emniyete gideceğini belirterek başladı. Daha sonra gözaltı sürecinden bahseden Alparslan Kuytul Hocaefendi, ifadelerin 10. günün gecesinde alınmaya başlandığını ve sabaha kadar sürdüğünü, bunun nedeninin de 20.000 sayfalık dosyanın hâkim tarafından ayrıntılı bir şekilde incelenemeyeceğinden dolayı hâkime araştırma fırsatı verilmemesi olarak değerlendirirken talimatla da kimin tutuklanacağı kimin serbest bırakılacağının kararının önceden verildiğini söyledi. Açıklamalarında 'siyah gözlüklülerin' talimatıyla cezaevinde tek kaldığını, cezaevi idaresinin ve genel olarak kanunsuz talimatlara uyanların devran değiştiği zaman yargılanacaklarını belirtti. Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin açıklamasının önemli kısımları şu şekilde:

 

BİZİMLE HANGİ GÜÇ, NEDEN UĞRAŞMAKTADIR?

Emniyetteyken iddianamede geçen 6 konuşma Sulh Ceza Hâkimliğinde bana hiç sorulmadı. Ben neye göre tutuklandım, hangi konuşmamda FETÖ’ye yardım ya da PKK propagandası var, hâkim de bilmiyor ama tutukladılar. O şekilde 6 ay sonra iddianame hazırlandı. 9 ay sonra ilk mahkemeye çıktım. Terör mahkemesinden bihakkın tahliye aldım ama başka bir mahkeme daha olduğu için o mahkemeyi bekledik, o da 12 ay sonra oldu ve ondan da direkt tahliye aldım fakat dayanamadılar. “İlk duruşmada her iki mahkemeden de nasıl tahliye alır?” diye çıldırdılar. Talimat verdiler, tekrar tutukladılar.

Mahkemeler ek iddianamelerle, eften püften sebeplerle, son dakikada gönderilen dosyalarla uzatıldı.  Devlet içinde bir çete bizimle uğraşmaktadır. Bizimle hangi güç, neden uğraşmaktadır? Mahkemeleri neden uzatmak istediler? Sadece beraat almamızı istemedikleri için değil iki sene boyunca arkadaşlarımızı bizden uzaklaştırmaya çalıştılar bir sebebi de budur. Allah oyunlarını boşa çıkardı. “Onlar tuzaklar hazırlıyorlar ben de onların tuzaklarına karşı tuzak hazırlıyorum.”1 “Onlar birtakım planlar, tuzaklar yaptılar. Allah da yaptı.”2 “Onlar Ey Rasulüm seni hapse atmak ya da öldürmek ya da sürgün etmek için çeşit çeşit planlar yaptılar. Onlar yaptılar, Allah da yaptı. Tuzak hazırlayanların en hayırlısı Allah’tır.”3 Arkasında Allah olanların karşısında kimlerin olduğunun önemi yoktur. Biz Rabbimize güvendik, bu yola çıktık. Terörle alakamızın olmadığını biliyorlar, lekelemek istediler. Bu kadar kişinin evine şafak operasyonu yaptılar, hangisinin evinden bir şey çıktı? Demek ki Furkan Gönüllüleri tertemizdir. Tuzak hazırlayanlar Allah’ın tuzağına düştüler, dünya âlem bizi tanıdı. Eğer son 3-4 yıldır her gün konferans yapsaydık bu kadar insan bizi tanımazdı.

 

YAPILAN ALGI OPERASYONUDUR!

İlk Sulh Ceza Mahkemesinde binlerce polis vardı. Koskoca Adana’nın polisi yetmemiş ta İstanbul’dan bir rivayete göre 1000, bir rivayete göre 4000 polis getirmişler. Bu olacak iş midir? Beni, Kürkçüler Cezaevine götürürlerken (önce oraya götürdüler) komiserin telsizinden de aynı anonsu duydum, “İstanbul’dan gelen polisler gidiyorlar, Adana’nın polisleri yerinde duruyorlar” talimat buydu. Ta İstanbul’dan polis getirmenin ne alemi var? Biz bir şey mi yapacağız? Bugüne kadar kaç defa zulmettiniz, coplarla vurdunuz, TOMA’yla  engellediniz  size bir tane taş mı attık? Bu algı operasyonu değil de nedir? 10 ay sonra avukatım bana bir şey anlattı. Kürkçüler cezaevinde yatan üç arkadaşımız tahliye olurken avukat da oradaymış. Oradaki bir asker şunları söylemiş: “Geçen sene buraya geldiğimde bir olay oldu, birisini geceleyin getirdiler -o kişi ben oluyorum.- Her taraf polis oldu; gece yarısı saat 01.00, keskin nişancıları tarlaların arasına yerleştirdiler. Yahu ne oluyor, kim geliyor; bu nasıl bir tedbir?” dedim. “FETÖ benzeri bir yapının lideri geliyor” dediler. FETÖ benzeri yapı dediğiniz işte bu yapı bugün terör (!) mahkemesinden beraat etti. Şimdi ne diyeceksiniz?

 

ASIL AMAÇ: KORKU İMPARATORLUĞU

Ben adalet insanıyım, adalet adına konuşuyorum. İslam doğruları konuşmayı emrettiği için konuşuyorum, tehlikeyi de göze alarak konuşuyorum. Hükümetin bir politikasını eleştiremeyecek miyim? Biz doğruya doğru, eğriye eğri dedik; demeye devam edeceğiz. Bugüne kadar haksızlık karşısında susmadık, susmamaya devam edeceğiz. Ne derlerse desinler, bu ülkede herkesi susturamayacaklar. Evet, maalesef büyük kitleleri susturdular. Maalesef hocaların, cemaatlerin, tarikatların hatta partilerin bile büyük çoğunluğu imtihanı kaybetti. Haksızlık karşısında sustular. Herkes biliyor ama korkusundan konuşmuyor. Herkes biliyor “kral çıplak” ama kimse "kral çıplak" diyemiyor. Ben diyorum!

Benim üzerinde durduğum şuydu: FETÖ’yü bahane ederek aslında İslam düşmanlığı yapılmakta, Türkiye’de korku imparatorluğu meydana getirilmektedir. FETÖ bahanesiyle, PKK bahanesiyle diktatörlüğe doğru götürülen bir ülkeyiz. Bunu kasıtlı yapıyorlar, sadece suçlular hakkında işlem yapsalar tüm toplumda korku meydana gelmeyecek.  Yüzbinlerce insan hakkında işlem yapılıyor böylece herkes kendinden korkuyor. Birçok memur kendinden korkuyor. İnsanlar devlet dairelerinde -memursa özellikle- namaz kılmaya korkuyor. “Bütün cemaatlerin, tarikatların kökünü kazıyacağız” diye işe başlayanlara sesleniyorum. Siz hiçbir zaman İslam’ı bitiremeyeceksiniz. Siz hiçbir zaman Müslümanları lekeleyemeyeceksiniz. Sizden evvel çok İslam düşmanları geldi, geçti. Hepsinin hevesi kursağında kaldı. Sizinki de kursaklarınızda kalacak!

 

15 TEMMUZ’UN DERİN AYAĞI

Elbette bir darbe girişimi var ve bunu yapanlar hesabını vermeliler. Benim söylediğim şey, yaşla kuruyu beraber yakmayın, sadece suçlu olanlara ceza verin. Ben suçluları temize çıkarmadım, ben suçsuzları savundum. Savunmaya da devam edeceğim. İslam düşmanları neden beni susturmak istiyorlar? Çünkü büyük bir proje yapmışlar. Sadece darbecileri ya da onlara yardım edenleri değil  Türkiye’de cemaatleri, tarikatları, İslami faaliyetleri bitirmeyi kafaya koymuşlar. Onun için benim gibilerin susması lazım. Benim gibiler onların oyunlarını bozmuş oluyor. O yüzden susturmak istiyorlar. “FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıksın” diyorlar. Evet, FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıksın. Ama ben başka bir şey söylüyorum;  15 Temmuz darbesinin bir de derin ayağı var. O derin ayağı da ortaya çıksın. Derin ayak ortaya çıkmadığı müddetçe bu darbe tam olarak aydınlatılamaz. Darbenin derin ayağı ile ilgili konuştuğum için beni susturmak istediler. Onlar sadece belli bir kesimin suçlanmasını istiyorlar. Kendileri de suç ortağı, onların ortaya çıkmasından korkuyorlar. Benim gibi konuşanları susturmak istemeleri bu yüzden.*

Dipnot:

* https://youtu.be/03-xbB7hZHA

  1. Tarık, 15
  2. Al-i İmran, 54
  3. Enfal, 30