Güncel Analiz

Alparslan Kuytul Hocaefendi’den Gündeme Dair Analizler

Paylaş:

KUR’AN SAYESİNDE ÖZGÜRCE KONUŞUYORUM!

Cuma akşamları yapmış olduğu Tefsir dersi sonrasında kendisine yöneltilen “Laik sistem sayesinde istediğiniz her şeyi özgürce konuştuğunuz halde neden sistemden razı değilsiniz?” sorusuna cevap veren Alparslan Kuytul Hocaefendi şunları söyledi: “Laikliğin, demokrasi ve özgürlükle bir alakası yoktur, bu kavramlar birbirine karıştırılmaktadır. Ben laik sistem sayesinde özgürce konuşmuyorum. Ben Kur’an sayesinde özgürce konuşuyorum. Her şeyi göze aldığım için konuşuyorum. Ve konuştuğum için de bir sürü belalarla karşılaşıyorum. Aslında devlet konuşmamı istemiyor. 24 saat takip altındayım, polis evimin kapısında bekliyor. Özgürce konuşuyormuşum! Doğru… Allah’a tevekkül ettim, Allah’a güvendim, ‘Allah’ın dediği olur nasılsa kimsenin dediği olmaz’ dedim buna iman ettim, bir ecele iman ettim, bu sayede konuşuyorum, yoksa bu düzen özgürlük verdiği için konuşuyor değilim! Ben baskılara rağmen konuşuyorum, laikler bana ihsanda bulunuyor değiller! Ben bu vatanın evladıyım. Vatanımda bana yabancı muamelesi yapılamaz. Ben hakkımı kullanıyorum. Ben, Rabbimin dünyasında yaşıyorum; atalarımın vatanında yaşıyorum. Bana verdiğiniz özgürlükle övünmeyin, yaptığınız baskıdan utanın!”1

LAİKLİK KUR’AN’A VE SÜNNETE UYGUN DEĞİLDİR

Diyanet İşleri Başkanının adli yıl açılışında dua etmesi ile başlayan laiklik tartışmasına Devlet Bahçeli “Bilinmelidir ki ne dinimize laf söyletiriz ne de Cumhuriyetin laiklik sütununu kırdırırız” şeklinde çıkış yaptı. Alparslan Kuytul Hocaefendi bu tartışmalar hakkında şunları söyledi: “Dua, Allah’ı kabul eden herkesin kabul ettiği bir şeydir. Neden buna tepki gösteriyorlar? Buna tepki gösterenlere derim ki, eğer CHP’li belediyelerin yaptığı programlarda çarşaflar yerlere atılır, üzerine çıkılır tepinilirse ya da buna benzer açıklamalar yapılırsa, duaya karşı gelinirse CHP yıllardan beri söylenen ‘Dinsiz CHP’ lafından asla kurtulamaz. Hükümet bu kadar başarısız olduğu halde oyları artmıyorsa işte bu yüzdendir. Duaya, başörtüsüne karşı gelenin ahireti yoktur, bunu da unutmamalılar.”2

AKP’NİN BİTİRİLME POLİTİKASI

Doğu Perinçek yaptığı bir açıklamada: “Tayyip Erdoğan’ın etrafında dalkavuk ağı var. Gerçeklerin ona söylenmediğini görüyorum. Çöken rejimler halkla arasına duvarlar çeker, çöken rejimler şatafatlı saraylar yapar. AKP’nin inişte olduğu ve kaybettiği kesin, Erdoğan’a birilerinin doğruları söylemesi lazım” dedi. Bu açıklamayı değerlendiren Alparslan Kuytul Hocaefendi şunları söyledi: “AKP’nin oylarının düştüğünü ve devlet denilen mekanizmanın, artık AKP’yi bitirmek istediğini, yerine başka bir iktidar getirmek istediğini görüyor ve yolları ayırmaya başlıyorlar. Perinçek'in böyle konuşması ‘Yarın ben de bunu demiştim’ demek içindir. Hâlbuki yıllardır AKP’yi destekleyen kendisiydi. Artık insanlar AKP'yi, AKP olarak görmüyor; MHP olarak, Vatan Partisi olarak görüyor. Böyle olunca herhalde artık, AKP, siyaset değiştirmek istiyor ve Perinçek de bu durumdan rahatsız olsa gerek ki şimdi böyle konuşmaya başlıyor. Memleket yeni mi gerilemeye başladı? Bu beş günlük bir mesele değildir ki; maddi kriz, zulüm, adaletsiz, işsizlik yaklaşık 5 yıldır vardır. 5 yıldır adalet diye, bir şey kalmadı ve ekonomi her gün kötüye gidiyor. Şu ana kadar, Perinçek'in istediği yapılıyordu. Perinçek’in istediği kişilere vuruluyordu, istediği kişiler mahkemelerden beraat ediyor, istediği kişiler hapse atılıyordu. Perinçek, bulunduğu durumdan memnundu. Şimdi hükümet hatasını anlamaya başlayıp; biraz değişiklik yapmaya mı çalışıyor? Bunun haberini aldıysa hemen tavrını gösteriyor. ‘Artık ben de seni savunmam. Aleyhinde konuşmaya başlarım. Bu ilk adım, gerisi gelir’ demeye çalışıyor. Ama AKP’nin bunu dikkate alacağını sanmıyorum. Perinçek’in halk tabanında gücünün olmadığı açıktır. Perinçek dediği için değil fakat AKP kendi hatalarını düzeltmek zorundadır.”3

HAYAL BİR ÜLKE

Erdoğan’ın: “Evlatlarımıza hepimizin hayali olan bir ülke bırakacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın” demesini değerlendiren Alparslan Kuytul Hocaefendi şunları söyledi: “Erdoğan hakikaten bu söze kendi inanıyorsa demek ki çevresinde kendisini kandıran bir ekip hakikaten var, her şeyi güzel gösteren bir ekip, onun etrafını sarmış demektir. Eğer inanmadan söylüyorsa işte bu bambaşka bir facia demektir. ‘Evlatlarımıza hepimizin hayali olan bir ülke bırakacağımızdan kimsenin endişesi olmasın’ diyor. Doğru, hayal olarak bırakacaksınız o hayali gerçekleştirmiş olarak değil. Yirmi senedir tek başlarına iktidardırlar ve sonunda gelinen nokta rezaletten başka bir şey değildir. Ne adalet bıraktılar ne dindar bir nesil meydana getirdiler! Tam tersi ateist, deist, fâsık, fâcir bir nesil meydana getirdiler. Çok farklı ideolojilere sahip partilerle iş birliği yaptılar ve Müslümanlara çok zulmedilmesine sebep oldular. Hatta öyle bir boyuta geldiler ki zulmün talimatlarını veren, bu zulme ortak olan oldular. Ne madden ne manen hiçbir hedeflerine varamadılar. Bunlar sadece tribünlere yapılan, hiçbir manası olmayan konuşmalardır. Eğer gerçekten gelecek nesillere öyle bir Türkiye bırakmak istiyorsa şu son yıllarda özellikle 2014’ün başından itibaren, sekiz yıllık süreçte yapılan bunca zulüm ve haksızlıktan ötürü özür dilenmeli, herkesten helallik dilenmelidir. İlk kadrolarla çalışılmalıdır fakat ilk kadroda olanlar bunu kabul eder mi, bilmem… Ancak köklü bir özür olursa, bir görüşme olursa ve ilk kadrodakilerle bir araya gelinirse bir şeyler olabilir. Yoksa şimdiki kadroyla etrafındaki memleketi yiyen, bitiren takımlarla hiçbir yere varılamayacağı meydandadır. Dolayısıyla kanaatimce Erdoğan'ın bu konuşmaları sadece tribünlere konuşmaktır. Kendinin de buna inandığını zannetmiyorum.”4

ALLAH’TAN KORKUN!

İki yıl önce Maksiller sinüs kanseri teşhisi konan Ayşe Özdoğan’ın sol üst çenesi, dişleri, elmacık kemiği ve tükürük bezleri alındı. Şimdiyse önünde dört ameliyatı var ancak Özdoğan, tedavisi tamamlanmadan cezaevine atılmak üzere. Bu durumda olan bir kadının ısrarla cezaevine atılmak istenmesi durumunu değerlendiren Alparslan Kuytul Hocaefendi şunları söyledi: “Yetkililer Allah’tan korkmalıdırlar. Bu kadın kanser, yüzünün bir tarafını almışlar ve ölmek üzere olan birisi. 4 ameliyat daha geçirmesi gerekiyor. 4 ameliyatı da olsun, bari ondan sonra hapse atıyorsanız atın. Ama benim gördüğüm kadarıyla Kemalist laiklere ayrı bir muamele var; şeriatçı olmasa bile, namazını kılıyorsa, başörtülüyse, bir cemaattense ona ayrı bir muamele var. Yani FETÖ iddiasıyla alınmışsa, bir örgütle en küçük bir irtibatı varsa ceza veriliyor. Kanser hastası ve ölmek üzere olan bir kadına bu yapılır mı? Zaten sürekli hapishanede ve hayatı kim bilir nasıldır?”5

  1. com/watch?v=cX60jqMrsAU
  2. com/watch?v=4MWb_92MftA
  3. com/watch?v=9JfXCSPrcho
  4. com/watch?v=cls8RNQcZYQ
  5. com/watch?v=Phzh2VNaXPQ