Gündem

Alparslan Kuytul Hocaefendi’den Soylu’nun ve Bahçeli’nin İddialarına Cevaplar -1

Paylaş:

20 Mart Pazar günü Adana’da yaşanan olayların ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptıkları açıklamalarda Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye ve Furkan Hareketi Mensuplarına karşı ağır ve iftira dolu ifadeler yer aldı. Alparslan Kuytul Hocaefendi Furkan TV’de yaptığı açıklamada iftiralara cevap vererek meseleleri açıklığa kavuşturdu. Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin verdiği cevapları sizin için derledik:

  1. KAMU DÜZENİNİ BOZMA İDDİASI

Süleyman Soylu: “Bizim vazifemiz kamu düzenini sağlamak. Hukukun işlevselliğini devam ettirebilmek, vatandaşımızın sükûnu, huzur içerisinde yaşamasını, onun bir tehditle karşılaşmamasına özen göstermek” dedi ve Alparslan Kuytul Hocaefendi ve Furkan Hareketi Mensupları hakkında kamu düzenini bozdukları iddiasında bulundu. Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin bu iddiaya verdiği cevabı şu şekilde:

Süleyman Soylu’nun görevi kamu düzenini sağlamaktır, doğru ama kamu düzenini bozan yine Süleyman Soylu’dur. Biz her şeyi kanuna göre yaptık. Eğer o yürüyüş yapılsaydı ancak bir saat sürerdi ve biterdi. Dolayısıyla kamu düzeni bozulmazdı. Ancak Süleyman Soylu’nun polisleri kamu düzenini bozup ortalığı kan gölüne çevirdi. Resmen devlet terörü uyguladılar. Kamu düzenini bozan, olaylara sebep olan, herkesi dövdüren Süleyman Soylu’dur. Süleyman Soylu’nun derdi bana boyun eğdirmek! Bana boyun eğdiremedi, eğdiremeyecek. Verecek bir tane canım var onu da kimseye boyun eğmeden Allah’a veririm.

  1. ADAM KAÇIRMA İDDİASI

Süleyman Soylu: “Bunlardan olduğu iddia edilen bir kişinin, bunların belli bir maddi kaynağını başka bir yere aktardığına dair bir tespitleri üzerine yedi kişilik bir grup bunu kaçırıyor. On iki gün işkence yapıyorlar. Ailesi haber veriyor ve biz bunu on iki gün boyunca arıyoruz. Onlar bırakmak zorunda kalıyorlar. Sonra iş yargıya intikal ediyor ve netice itibariyle bu yedi kişi tutuklanıyor” dedi ve Furkan Gönüllüleri hakkında adam kaçırma iftirası attı. Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin bu iftiraya verdiği cevabı şu şekilde:

Adam kaçırma konusuyla ilgili bir mahkeme kararı var mı, Süleyman Soylu bu konuyu inceledi mi? Kaçırıldığı iddia edilen kişi ortaya çıktıktan ve evine döndükten sonra bu işin Furkan Vakfı mensuplarıyla alakasının olmadığını; mafya tipli, kollarında dövme olan, kendisinin namaz kılmasına müsaade etmeyen insanlar tarafından kaçırıldığını belirtmişti. Savcıya verdiği ifadede de kendisi bunu belirtiyor. Polisler kaçırıldığı iddia edilen şahsın evine gece vakti gidip tehdit ediyor ve bu şahıs o geceden sonra ifadesini değiştirmek zorunda kalıyor. Tehdit edildiğini bana bizzat kendisi anlattı. Gece evine gelen polisler: “Sen bizi mahvettin bütün projemiz çöktü. Bu kadar uğraştık, bunların üzerine yıkacağız” diyorlar. İfadesini değiştirmediği takdirde başka mahkemeden ceza alacağını söyleyerek tehdit ediyorlar.

  1. TERÖRİZE ETMEYE ÇALIŞMA İDDİASI

Süleyman Soylu: “Yargı bir karar verdi. ‘Bunu bir terör olarak görmüyoruz. Bunun terörle alakası yok’ dedi. Eyvallah tamam ama yine bunlar istediğini yapabilir mi?” dedi ve Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin insanları terörize ettiğini iddia etti. Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin bu iddiaya verdiği cevabı şu şekilde:

Ben bir hocayım ve binlerce talebem var. Eğer insanları terörize etmiş olsaydım 5-10 kişi ya da 50 -100 kişi terör eylemlerine karışırdı. Böyle bir şey olmadığı gibi aksine zamanında terörist fikirlere sahip olanlar benden ders aldıktan sonra bu fikirleri terk etmişlerdir. Ben beraat ettim diye suç işleme hakkım var demedim. Zaten böyle bir şey olamaz. Gösteri ve yürüyüş yapılacaksa 2911’e uygun olmalı ben de ona göre yaptım. Kanun bilmeyen Süleyman Soylu’nun kendisidir. Ben başvurumu kanuna göre yaptım, Valiliğin gösterdiği yolda yürüyecektim. Polisin de tedbir alma hakkı var ama polis burada tedbir almıyor, saldırıyor, işkence yapıyor, yere düşen adamı defalarca copluyor. Tedbir alma anlayışı bu mu?

  1. YASA DIŞI EYLEM YAPMA İDDİASI

Süleyman Soylu: “Dört- dört buçuk aydır bu Kuytulcular dediğimiz grup sadece Adana’da ellinin üzerinde yasa dışı eylem gerçekleştirmeye çalıştılar” dedi ve Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye ve Furkan Hareketi Mensuplarına yasa dışı eylem yapma iftirası attı. Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin bu iftiraya verdiği cevabı şu şekilde:

Yasa dışı eylem, silahlı ve saldırılı olan eylemdir. Bizde silah mı var ya da bir yere saldırı mı yaptık? Bildirim yapılması gerekiyordu onu da yaptık. Kaldı ki bildirim yapılmadığı zaman o eylem yasadışı sayılmaz. Bununla ilgili gerek Anayasa Mahkemesi kararlarında gerek İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında söylenen şey bildirim olmasa bile silah ve saldırı yoksa polisin vazifesi onlara yardımcı olmaktır. Diyelim ki eylem yapmak isteyen bir grup bildirim yapmayı unuttu ya da bildirim yapması gerektiğini bilmiyordu. Burada polise düşen görev onlara yardımcı olmaktır. Hatta trafik biraz aksasa bile önemli değildir. Süleyman Soylu bu konuları okumalı ya da bilenlere sormalıdır.

  1. ÇOCUKLARI VE KADINLARI ÖNE ALMA İDDİASI

Süleyman Soylu: “Çocukları ve kadınları öne koyuyorlar” dedi ve Furkan Hareketinin erkek mensuplarına kadınların arkasına sığınma iftirası attı. Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin bu iftiraya verdiği cevabı şu şekilde:

Biz her zaman kadınları arkamıza alırız, kadınlara çocukları getirmeyin diye de her zaman tembihleriz. Ama polisler müdahale ettiği zaman ortalık karışıyor ne arka kalıyor ne ön kalıyor, hepsi iç içe giriyor. Biz kadınların arkasına sığınacak korkak adamlar değiliz. Öyle adamlar olsaydık Süleyman Soylu’nun karşısında bu kadar mücadele vermezdik!

Bir sonraki sayımızda Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin, Süleyman Soylu’nun ve Devlet Bahçeli’nin asılsız iddialarla ve iftiralarla dolu açıklamalarına verdiği cevapları sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.