Gündem

Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin Haksız Tutukluluğuna Dair Hukuki Süreç

Paylaş:

Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin haksız tutukluluğuna dair gelişen hukuki süreç hakkında avukatlarının yaptığı açıklamaları sizler için derledik.

ALPARSLAN KUYTUL HOCAEFENDİ’NİN GÖZALTI VE TUTUKLANMA GEREKÇELERİ

Öncelikle müvekkilimizin ailesine ve tüm sevenlerine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Olayı sabah 06:30 civarında Semra Hanım’ın telefonla bizi bilgilendirmesi sonucunda öğrenmiş olduk. O esnada telefonla müvekkilimiz Alparslan Hoca ile görüştük. Polislerin evine gelerek kendisini almak istediklerini söyledi. Kendisine gerekçenin ne olduğunu sorduğumuzda polislerin herhangi detaylı bir gerekçe söylemediklerini sadece Koray Sarısaçlı ile ilgili mevcutlu bir şekilde ifadesine başvurulacağını söylediklerini iletti. Biz de haberi aldıktan sonra savcılığa gittik. Savcılığa gittiğimizde olayla ilgili elimizde net bir bilgi yoktu. Henüz meseleyi anlayamamışken müvekkilimizi birden ifadeye aldılar. Müvekkilimizin ifadesinin alınma sebebinin iş adamı olan Koray Sarısaçlı’nın kaçırıldığı iddia edilen olay ile ilgili “Nitelikli yağma suçu” ve “Birden fazla kişiyle, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun azmettiricisi olma suçu” olduğunu öğrendik.

Bu dosya ile Alparslan Hoca’nın alakası şu şekilde: Koray Sarısaçlı, kaçırıldığı iddia edildikten 13 gün sonra ortaya çıkınca yani 21 Eylül 2021’de: “Beni Furkan Gönüllüleri kaçırmadı, mafya tipli insanlar kaçırdı” diyerek ifade verdi. Bunun üzerine bu ifadeyi beğenmeyen bazı derin güçler Sarısaçlı’ya gelerek: “Sen nasıl böyle bir ifade verirsin? Kurduğumuz planı çöp ettin” demişler ve bu şekilde baskılar yapmışlardır. Bunu Koray Sarısaçlı müvekkilimiz Alparslan Hoca’ya bizzat söylemiştir. Bu baskılar sonucunda 9 Kasım 2021’de Koray Sarısaçlı ifadesini değiştirip “Beni kaçıran kişiler bunlardır ve azmettiricisi de Alparslan Kuytul’dur” dedi. Burada önemli nokta şudur: Koray Sarısaçlı’nın bu ifadesi bir insanın tutuklanması için yeterli değildir ama ifadeye çağırılması için yeterlidir. Müvekkilimiz Alparslan Hoca neden 7 ay boyunca ifadeye çağırılmadı? Neden bu kadar beklendi ve 7 ay sonra dosyaya başka bir delil girmemesine rağmen Alparslan Hoca evine baskın yapılarak alındı ve tutuklandı? Bunların hepsi Alparslan Hoca’ya bir kumpas kurulduğunu ve bir planın parçası olduğunu göstermektedir. Alparslan Hoca’nın tutuklanması için hiçbir somut delil yoktur. Delil olarak sadece Koray Sarısaçlı’nın ifadeleri yer almaktadır.

“ALLAH’IN DEDİĞİ OLACAK”

Alparslan Hoca’nın morali ifade verdiği esnada gayet yüksekti. Tam teslimiyet içerisindeydi. Çünkü başına ne geliyorsa Allah’tan geleceğini biliyordu ve bunu sürekli olarak zikrediyordu, “Allah’ın dediği olacak” diyordu. Alparslan Hoca’nın moralinin bozulduğunu görmedik. Zaman zaman bizim moralimiz düştüğünde kendisi bize destek oluyordu.

İfade esnasında Alparslan Hoca’ya isnat edilen suçlamaya yönelik hiçbir soru sorulmadı. Bu garip durumdur. Ortada isnat edilen bir suç var ve bu suçun azmettiricisi olarak ifadeye çağırılıyor fakat isnat edilen suça yönelik hiçbir soru sorulmuyor. İfadede tek gündem şuydu: Koray Sarısaçlı’nın Rıdvan B.’e vekalet vermesi ve bu konuyu Alparslan Hoca’nın talimatıyla yapmış olması… 3 saat süren ifadede sadece bu konu konuşuldu. Hatta savcı sorması gereken Koray Sarısaçlı’nın ifadesini değiştirmesinin sebebini sormamasına rağmen biz açıkladık. Alparslan Hoca, kaçırılma hadisesinin bir kurgudan ibaret olduğunu düşünüyor. Bunun gerekçelerini de dosyanın içindeki Koray Sarısaçlı’nın kaburga kemiğinin kırık olduğuna dair Adli Tıp raporunun sahte olduğunu söyleyerek ifade ediyor. Bu raporların sahte olmasının arkasında da karanlık bazı güçlerin delil üretme çabası içerisinde olduklarını ortaya koyuyor. Ayrıca Koray Sarısaçlı’nın ifadesini değiştirmesini de 4 sebebe bağlıyor: 1. Sebep: Koray Sarısaçlı kendisine telefon açan ve polis olduğunu söyleyen kişiler tarafından: “İfadeni değiştirmezsen 4. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığın dosyadan ceza alırsın” şeklinde tehdit edildi ve ifadesini bundan dolayı değiştirdi. 2. Sebep: Gayr-i resmi olarak kadınlarla birliktelik yaşadığı konusunda kendisini uyaran kişilere kızdı ve onlar aleyhinde ifade verdi. 3. Sebep: Yusuf T., Koray Sarısaçlı’yı sürekli olarak naylon fatura düzenlemesi, başkaları üzerine vekalet vererek işlerini sürdürmesi konusunda uyardığı ve haram olduğunu söylediği için Koray Sarısaçlı bu tutumdan rahatsız oldu ve ifadesini değiştirdi. 4. Sebep: Koray Sarısaçlı ortaya çıktıktan 5-6 gün sonra; ifadesini değiştirmeden 2-3 gün evvel kendisine yaklaşık 30 milyon lira vergi cezası geldiğini ve bu cezanın sırf Furkan Vakfına gidip geldiği için verildiğini Alparslan Hoca’ya iletilmesini istedi. Alparslan Hoca’dan bu noktada yardım talep etti ve 4 milyon lira istedi. Alparslan Hoca bu talep karşısında olayın araştırılmasını istedi. Koray Sarısaçlı ise Alparslan Hoca’nın bu isteğini reddetti. Alparslan Hoca daha sonra maliye tarafından düzenlenen ceza kağıdını incelediğinde cezanın aslında vakıfla ilgili olmadığını, vergi aslı borcu olduğunu gördü. Koray Sarısaçlı demek ki devlete hiç vergi ödememiş, ödemediği için de böyle bir ceza gelmiştir. Bunu da vakfa gelip gitmesine mal etmek suretiyle bir menfaat elde etme çabası içerisine girişmiştir. Alparslan Hoca Koray Sarısaçlı’nın teklifini reddedince de ifadesini değiştirmiştir.

Koray Sarısaçlı mevcut dosyada, başkalarına zarar vermeyen dürüst bir iş adamı olarak gösterilmeye çalışılmaktadır. Sanki bu olayda Koray Sarısaçlı’ya bir çökme girişiminde bulunulduğu algısı oluşturulmuştur. Halbuki Koray Sarısaçlı’nın geçmişine bakıldığında insanları dolandırdığına dair sayısız örnek mevcuttur.

İfade esnasında “Alparslan Hocamız onurumuzdur”, “Alparslan Hocamız yalnız değildir”, “Furkan’dır adımız temizdir alnımız” şeklinde dışarıda atılan sloganların sesi net bir şekilde geliyordu. Alparslan Hoca kardeşlerinin desteklerinden gayet memnundu. Başına gelen her şeyin Allah’tan geldiğini biliyordu. Bizatihi en son gitmeden evvel “Buradan kardeşlerime selam iletiyorum. Mücadelelerine devam etsinler. Malımızı da canımızı da Allah’a sattık. Satılan malın pazarlığı olmaz” dedi. *

Furkan Nesli Dergisi olarak ülkemizdeki tüm haksızlıkların ve zulümlerin son bulmasını, gerçek suçluların yargılanmasını, masumların hürriyetine kavuşmasını ve hakkın üstün tutulmasını umuyor, Başyazarımız Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin bir an evvel tahliye edilmesini temenni ediyoruz.

* Av. Bilal İpek ve Av. Yusuf Işık’ın Furkan TV’de canlı olarak katıldıkları programdan derleme yapılmıştır.