Kapısına kilit vurulan camilerde Cuma namazları, teravih namazları kılınamadığı gibi itikafa da izin verilmiyor. Müftülük, bu sene camilerde itikaf yapılamayacağını bunun için dilekçe ile müracaat da kabul edilmediğini söyledi. Tüm tedbirler alınıp, fiziki mesafe korunarak Cuma namazı kılınsın, camilerimiz ibadete açılsın istiyoruz.
11 Mayıs’ta açılan ve açıldığı ilk üç gün içerisinde 3 milyon kişinin gittiği AVM’ler gibi camilerimizin de açılmasını bekliyoruz.
%6 Müslüman Nüfuslu Almanya’da Camiler Açıldı!
%99 Müslüman Nüfuslu Türkiye’de Camiler Kapalı!
Normalleşme sürecine yönelik AVM’lerin açılması, adliyelerin işlemesi, turizm sektörünün canlanması, berber ve kuaförlerin çalışması, çanta, züccaciye mağazalarının açılması, eğitimin devam etmesi gibi birçok kararlar açıklandığı halde, camiler ve Cuma namazlarıyla ilgili neden en ufak bir açıklama yapılmıyor?
· Alınan tedbirlere karşı değiliz ancak tedbirlere ilk olarak camilerden başlanması, Cuma ve Teravih namazlarının kılınmamasına, camilerin kapılarına kilit vurulmasına sebep oldu.
· Seyahat sınırlamasına esneklik getirildi. Berberler, Kuaförler, Güzellik Salonları, AVM’ler artık hizmet verebilecek. AMA CAMİLER HÂLÂ YASAK!
· Manisa’da ‘Cuma Namazı kılınsın’ çağrısında bulundukları için gözaltına alınan 4 Furkan Gönüllüsü, idari para cezasına çarptırılarak serbest bırakıldı.
· Osmaniye’de cami avlusunda namaz kılan ve Kur’an okuyan 3 vatandaş “cami avlusunda Kur’an okumak yasak” denilerek içerisinde zırhlı araç ve akreplerin de bulunduğu 50 kişilik ekiple dışarı atıldı.
BU NEYİN YASAĞI?
Türkiye genelinde Ramazan ruhunu yaşatmak isteyen Furkan Gönüllüleri engelleniyor!
· Mardin’de “Hoş geldin Rahmet Ayı Ramazan” yazılı brandayı sosyal medya hesabından paylaşan Furkan gönüllüsü gözaltına alındı!
Ramazan Kültürünü Yok Ediyorlar!
Emniyet güçleri Diyarbakır, Mardin ve Bingöl’de “Hoş Geldin Ramazan” yazılı brandaları topladı! Yazıklar olsun!
· Elazığ’da ‘Hoşgeldin Ramazan’ brandası asan Furkan Gönüllüsü 12 bin TL para cezası ile tehdit edildi.
· Siirtli Furkan Gönüllüsü arabasının arka camına “Hoş geldin Rahmet ayı Ramazan” yazılı branda astığı için trafik polisleri para cezası kesti.
· Mardin’de iftar sonrası polis ekipleri Furkan Gönüllüsü bir ailenin evine sözde afiş ve mukabele kontrolüne gitti. Evinde iftarını yalnız yapan kadına zırhlı araç eşliğindeki polis ekibi mukabele yapıp yapmadığını sordu.
· Kırıkhan’da Ramazan ayı için branda asması sebebiyle 392 TL para cezası kesilen vatandaşa brandayı tekrar astığı için 3 bin TL daha ceza kesildi.
TEDBİRLER ALINSIN CAMİLER AÇILSIN
Alparslan Kuytul Hocaefendi ve Furkan Gönüllüleri “AVM’lerin sahibi var da camilerin yok mu?” diyerek tedbir alınmayarak camilerin kapalı tutulmasına ilişkin tepkilerini dile getiriyor, tüm Müslümanları da bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorlar. İşte Furkan Gönüllülerinin konuyla ilgili yapmış oldukları basın açıklaması bildirisi:
Malumunuz olduğu üzere tüm dünyayı etkileyen küresel salgınla ülke olarak mücadele etmekteyiz. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu salgına karşı bazı koruyucu tedbir kararları alındı. Ancak bu süreçte saatlerce yan yana seyahat eden toplu ulaşım yasaklanmadı; halkın yoğun olduğu pazarlar kaldırılmadı, insanların sürekli akın ettikleri AVM’ler kapatılmadı. Ayrıca AVM’lerde alınacak tedbirler firma sahiplerinin inisiyatifine bırakıldı.
Bu nokta önemli: AVM’ler; Bilim Kurulu, Sağlık Bakanlığı veya Hükümet kararıyla yani resmi olarak kapatılmadı; Nisan ayına kadar kademeli olarak kapatma kararını AVM’lerin kendileri aldı. Küresel çapta bir salgın için devlet yetkililerinin tedbir alması ve bazı kısıtlamalara gitmesi normal olabilir ancak burada dikkat çeken nokta şudur: AVM’ler kapatılmadan, toplu ulaşım yasaklanmadan, halkın en yoğun olduğu pazarlar kaldırılmadan neden camiler ilk kapatılan yerler oldu?
Cuma namazı, Allah’ın Müslümanlara farz kıldığı ve sadece camide kılınabilen toplumsal bir ibadettir. İbadet edilebilmesi için uygun önlemler alınabilir, sosyal mesafeye dikkat edilerek Cuma namazlarına izin verilebilirdi. “Camiler, ferdi namazlar için açık olacak” denilmesine rağmen bu karara bile uyulmadı. Birçok caminin kapısına cemaat girmesin diye kilit vuruldu, kimi yerlerde de camiye girmek isteyenlere emniyet güçleri engel oldu. Hâlbuki camiler çok havadar ve geniş alanlardır. Endonezya ve Mısır gibi birçok ülkede yapıldığı gibi şahsi seccadelerle, iki metre aralık bırakılarak, girişte dezenfektan kapısından geçerek, maske takarak, tokalaşma yasaklanarak en azından sadece farz olan Cuma namazı kılınabilirdi. Ama bu önemli farz bir çırpıda atıldı.
Üstelik bunun Ramazan Ayı’na denk gelmesi ve insanların Ramazan Ayı’nın atmosferinden ve teravihlerden yoksun bırakılması bizler için olduğu gibi, gelecek nesiller için de kaygı vericidir. Önceki Ramazanlarda camilerde minareler arasında mahyalar yanar, Ramazan Ayı ve Oruç ile ilgili yazılar yazardı; insanları sahura kaldırmak için davulcular sokak sokak gezerdi. Böylelikle Ramazan Ayı’nın geldiği hissedilirdi.
Sayın Yetkililer,
Camiyi kapattınız, anladık peki camilerin ışıklarını neden söndürdünüz? Kargo şirketleri çalışanlarına tedbir alınmadı da Ramazan davulcularına mı tedbir alındı? 23 Nisan törenlerinde sokağa çıkma yasağı olduğu halde sokağa çıkıldı, 65 yaş üstü milletvekilleri Anıtkabir’deki törene katıldı ve bu törende sosyal mesafe kuralına da maske takma şartına da riayet edilmedi. “11 Ayın Sultanı” dediğimiz Ramazan Ayı ve bu aya mahsus olan teravih namazları için neden gerekli önlemler almak yerine yasaklama devam ediyor?
AVM’lerin açılması, adliyelerin işlemesi, turizm sektörünün canlanması, berber ve kuaförlerin çalışması, çanta, züccaciye mağazalarının açılması, eğitimin devam etmesi gibi birçok kararlar açıklandığı halde, camilerle, Cuma namazlarıyla ilgili neden en ufak bir açıklama yapma gereği bile duymadınız? Cami ve Cuma namazlarını önemsiz gördüğünüzden mi açıklamadınız yoksa şartların uygun olmadığını mı düşünüyorsunuz? Şartlar her yer için uygun da bir tek camiler için mi uygun değil? Bu farz ibadeti sahipsiz mi sandınız?
Kıymetli Kardeşlerim, Değerli Halkımız,
Biz buradan öncelikle Cumhurbaşkanını ve sonra da tedbir kapsamında hiçbir direnç göstermeyen ve hatta camilere, Cuma namazlarına uygulanan bu yasaklamaları destekleyen Diyanet İşleri Başkanı’nı halkına ve dini değerlere karşı duyarlı olmaya davet ediyoruz. Camilerin açılmasını, tedbirler alınarak Cuma ve teravih namazlarının kılınmasını istiyoruz.
Tüm dünyada normal hayata dönüşler kapsamında ibadethaneler ve okullar açıldı. Almanya’da bile ilk yapılan uygulama ibadethanelerin açılması olmuştur. Yahudi, Hristiyan ve Müslüman temsilciler Alman hükümetine ibadethanelerin açılması teklifinde bulundular ve Hükümet kabul etti. Ne acıdır ki Almanya’da camiler açık ama ülkemizde kapalı.
Bizim bir diğer sitemimiz de camiler kapalı olduğu ve Cuma namazı kılınmadığı halde ses çıkarmayan İslami camiaya, hocalara, kanaat önderlerine, İslami hassasiyeti olan basın mensuplarına, vakıf ve dernekleredir. Camilerin kapalı olması, Cuma Namazları tedbir alınarak kılınabileceği halde kılınmaması ve Ramazan Ayında teravih namazlarının kılınmaması meselesinde neden suskunlar ve bu konuda duyarlı davranmıyorlar? Bu konuya duyarlı olup tepki gösterenleri tenzih ediyoruz.
Gün gelecek hayat belki eskisi gibi normale dönecek. Ancak geriye dönüp baktığımızda Müslüman bir ülkenin evlatları olarak dini değerlerimize, kutsalımıza sahip çıkıp çıkmadığımız gerçeğiyle yüzleşeceğiz. Biz bugün dini hassasiyetlerimize sahip çıkmazsak meydan, sürekli birtakım bahanelerle İslam’a saldıranlara kalacaktır. Bugün virüsü yarın başka bir bahaneyi öne sürerek bizi tüm değerlerimizden koparmaya çalışanlar maalesef iş başındadır. Biz halkımızı bu gerçeklerin farkına varmaya davet ediyoruz.1
Müslümanların Uyanması Lazım!
Alparslan Kuytul Hocaefendi ise konu ile ilgili tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
83 milyonda ölen insan 3600 civarında. Gripten ölenlerin sayısı bundan daha fazladır. Neden her sene gripten ölenler için bu kadar ses çıkartılmıyor, sokağa çıkma yasakları ilan edilmiyor. Yani kasten bir abartı var. Bu işi başlatanların bir planı var. Her devlet bunun farkında aslında ve devletler bundan istifade ediyor. Virüs sebebiyle insanlar; baskıya alıştırılıyor, sosyal faaliyetlerden, dini faaliyetlerden, bir araya gelerek yapılan faaliyetlerden uzaklaştırılıyor… Ne kadar doğru bilemiyorum ama “koronadan ölmeyen insanların koronadan öldüğü” yazılıp, ölüm raporunun o şekilde mühürlendiği olayları duyuyoruz. ‘Başka şeyden ölenlere koronadan öldü’ diyorlar. Ölü sayısını çok göstermeye çalışan bir komite var. Bu komite bu sürecin uzun sürmesini istiyor. Yani sayıyı arttırarak bu süreci uzatmak ve yavaş yavaş diktatörlüğe alıştırmak istiyorlar.
AVM’ler en son kapanan ama ilk önce açılan, camiler ise ilk önce kapatılan ama en son açılacak olan yerler. Yazıklar olsun! Müslümanların uyanması lazım! Camisine, cumasına sahip çıkması lazım!2
“Cuma Namazı Kılınsın” Demenin Cezası: Öğrenci Evlerini Kapatmak!
08.05.2020 tarihinde Adana’da Furkan Gönüllüleri tarafından gerçekleştirilen “Cuma Namazı Kılınsın” çağrısından hemen sonra Furkan Vakfını seven öğrencilerin kaldığı 6 eve giden zabıta ekipleri tarafından evlerin yeniden kapatılacağı bildirildi. Furkan Gönüllüleri olarak susturma ve sindirme amaçlı her yollu tehditkâr girişimleri şiddetle kınar, Allah’ın üzerimize farz kıldığı Cuma namazı yasağının kaldırılması için vermiş olduğumuz mücadeleyi sonuna kadar devam ettireceğimizi kamuoyuna bildirmek isteriz.3
1. furkanvakfi.org/furkan-gonullulerinden-cuma-namazi-kilinmasi-hakkinda-basin-bildirisi.html
2. furkanvakfi.org/avm-ve-statlar-aciliiyor-camiiler-hala-kapali.html
3. furkanvakfi.org/cuma-namazi-kilinsin-demenin-cezasi-ogrenci-evlerinii-kapatmak.html
