Alıntı

Eşsiz "Medeniyet"

Paylaş:

EŞSİZ “MEDENİYET”

Allah Azze ve Celle, Peygamber Efendimiz vasıtasıyla bize medeniyetin esaslarını öğretti. İslam Medeniyeti’ni yeniden meydana getirmek isteyenler bu esasları iyi anlamalıdır ki Tevhid’den medeniyete geçiş bir an önce gerçekleşsin…

·         Medeniyet manayı maddeden üstün tutmaktır. Bir toplumda maddeye verilen önem manaya verilmiyorsa o toplum medeni sayılamaz. Aynı şekilde bir toplum, kıymet vermesi gereken şeyleri bilmiyorsa o toplum medeni bir toplum olamaz.

·         Hz. Peygamber, medeniydi ve toplumunu medeni hale getirmişti. Medeniyet, modern hayat ya da bilim değildir. Medeniyetin içerisinde bilim de olmalı, yollar da parklar da olmalı ama bunlar medeniyet değil medeniyetin parçalarıdır. Sadece bunlarla medeni olunacağını zannedenler bilmeliler ki, toplumlarında Allah’a ortak koşuluyorsa, insanlara kulluk yapılıyorsa, insanlar insanlık şerefinden mahrum ise, kadının anneliği ön planda değilse, mana maddeden üstün değilse, akrabalık münasebetleri korunmuyorsa o toplum medeni değildir.

·         Bir toplumda kaliteli, vakarlı, takva ve ilim sahibi kişilere kıymet verilmiyor zenginlere kıymet veriliyorsa o toplum medeni sayılamaz.

·         Bir toplumda kadın-erkek ilişkileri düzene sokulmadıysa her türlü ahlaksızlık normal görülüyorsa o toplum medeni sayılamaz. Hz. Peygamber bir hadisi şerifinde ümmetinin geleceğinden şöyle bahseder: “Bir zaman gelecek, insanların en çok önem verdikleri, mideleri olacak. Şerefleri, malları ve mülkleri olacak. Kıbleleri, kadınları olacak. Dinleri de paraları olacak. Bunlarda zerre kadar hayır yoktur.”1 Hz. Peygamber dünya nimetlerine değil dünya hayatına önem verilmesi gerektiği, ırka, mala-mülke, zenginliğe önem verilmemesini, asıl önemli olanın takva, insanî değerler olduğunu ve insana kıymet verilmesi gerektiğini ifade etmiştir. İşte “Medeniyet” dediğimiz budur.

·         Bir toplumda iyiliği emir-kötülüklere engel olma mücadelesini verenler olmazsa o medeniyet ayakta duramaz. Bir toplumda kötülüklere engel olunuyorsa, iyilikler emrediliyorsa o toplum medeniyetini muhafaza edebilir.

·         Bir toplum, bireyleri arasında güzel ahlakı yerleştirmiş ise o toplum medeni sayılır. Medeniyette bağışlamak esastır. Bir toplumda insanlar sürekli cezaya çarptırılıyor, hiç bağışlanmıyorlarsa o toplum nasıl medeni sayılabilir?

·         Hz. Peygamber insanlar arasında yardımlaşmanın gerekliliğine defaatle değinmiş ve cömertliği aşılamıştır. Allah’ın Rasulü öğretileriyle medeniyetin içerisinde bu erdemli hallerin olması gerektiğini ifade etmiştir.

·         Komşuluk münasebetlerinin olmadığı bir toplum medeni bir toplum olamaz. Komşuluk medeniyettir, akrabalık medeniyettir, cömertlik medeniyettir, affedebilmek medeniyettir. İşte “Medeniyet” dediğimiz budur.

·         Faizin olduğu bir toplum medeni sayılamaz çünkü faizin olduğu yerde yardımlaşma yoktur. Zor duruma düşmüş olan bir insana yardım etmek lazımken, onun bu durumundan istifade ediliyorsa o toplum istediği kadar uzaya gitsin dara düşen insanın elinden tutmayan bir toplum gerici bir toplumdur.

·         Kur’an-ı Kerim buyurur: “Nefsini arındıran felah bulmuştur.”2 Medeniyetin en temel esaslarından biri de nefislerin terbiye olmasıdır. Allah Rasulü bu yüzden nefsi terbiye üzerinde durmuştur. Nefsi terbiye etmeyenler medeniyet meydana getiremezler.

İşte “Medeniyet” dediğimiz, İslam Medeniyeti’nin ta kendisidir. Çünkü İslam sorunlarla boğuşan, intihara sürüklenen, uyuşturucuya kurban edilen insanlığın yegâne kurtuluş reçetesidir. İnsanlık şimdi Kur’an’ın eşsiz hükümlerine teslim olmaktan başka bir çıkış yolu bulamamaktadır. Çünkü bütün çağların problemleri ancak Tevhid’den Medeniyete geçişle çözülecektir…*

1. Sülemi

2. Şems Suresi, 9

https://tvfurkan.net/2014-ankara-hz-peygamber-in-medeniyete-katkilari-konferans-bolumu_1fa5b1e2f.html

*Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin Konuyla İlgili Derslerinden Yararlanılmıştır