Makale

İlkeli Yayıncılık Prensibiyle Furkan Nesli Bir Okuldur

Paylaş:

 

Mayıs 2011’de “Bismillah” diyerek yayın haya­tına başlayan, Başyazarımız Muhterem Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin yazılarıyla da kıymet ka­zanan Furkan Nesli Dergisinin o günden bugüne kadar her ay yayınlanmasını ve 100. sayıya ulaş­masını nasip eden Allah’a hamdolsun.

Furkan Nesli Dergisi, misyon ve vizyon sahibi bir dergidir. Kitlelere hitap eden ve insanı hare­kete geçirmeyi hedefleyen Furkan Nesli, rıza-i ilahi doğrultusunda hakkın gür sesi, mazlumun dostu, zalimin hasmı olmuştur. Hakkın ve ada­letin üstünlüğünü esas alan yayıncılık ilkesiyle günden güne büyüyen dergimiz, alanında büyük bir boşluğu doldurmaya ve Müslümanlara doğru bir bakış kazandırmaya çalışmıştır.

Tevhidi, yaşam gayemizi, Müslümanlar olarak sorumluluklarımızı yazılı olarak ifade eden bir yayın organına duyulan ihtiyaç Furkan Neslinin doğuşuna vesile olmuştur. Açıkça görülmektedir ki; Tevhid davası gerçek manada ne görsel ne de yazılı basında ortaya konulmaktadır. Birçok Müs­lüman bir taraf olma hastalığına müptela olmuş­tur. Artık ne ümmetin içinde bulunduğu durum ne de bu hazin halden kurtuluşun yolunu aramak Müslümanların gündeminde.

Unutulan bu aziz dava, mazlum ümmetin iç­ler acısı durumu ve bundan kurtuluşun yolunu ortaya koymak Furkan Neslinin en önemli gün­demidir.

Furkan Nesli, bir dava dergisidir. Kelime-i tev­hidin sözcüsü olmayı şiar edinen, “Allah’ın dün­yasında Allah’ın dediği olmalı” düsturunu okur­larına hatırlatan bir dergidir. İçeriğinde temas ettiği iman hakikatleri, ahlaki meseleler, müca­dele ruhu veren yazılar vesilesiyle Furkan Nesli bir okuldur.

Furkan Neslinin hedefi İslam Medeniyetidir. Müslümanlara Tevhidi öğretmek, unuttukları medeniyetlerini hatırlatmak ve insanları şirkten uzaklaştırmak vazifemizdir. Aynı şekilde dergi­miz, adaleti esas alan bir dergidir. Adaletin yerle bir olduğu, haklının mahkûm olduğu bir toplum özgür olamaz, gelişim gösteremez. Allah’ın hür olarak yarattığı insan, beşerî sistemlere enteg­re edilip, köleleştirilemez. Köleleştirilen, esarete mahkûm edilen bir toplum özlenen İslam Me­deniyetini tesis edemez. O halde adaleti ayağa kaldıracak nesillerin yetişmesi gerekmektedir. Allah’a gönülden bağlı, inandığı dava uğrunda so­nuna kadar mücadele eden ve hakkı tutup ayağa kaldıran bir nesil meydana gelmelidir. Vazifemiz böyle bir neslin yetişmesine destek olmak, bu noktayı yayın amacımız olarak görmektir.

Furkan Nesli, küfrün ve şirkin karşısında­dır. Bugüne kadar zulme, baskıya karşı durma­ya, kim olursa olsun mazluma sahip çıkmaya ve her fırsatta İslam dininin en temel hakikati olan TEVHİD gerçeğini anlatmaya gayret ettik bun­dan sonra da bu çizgide olmaya devam edeceğiz inşallah.

Dergimizin bir diğer hassasiyeti de bütün me­selelerde itidalli davranmayı esas almasıdır. Fur­kan Nesli ifrat ve tefritten uzak dengeli bir du­ruş sergiler. Okurlarını eğitirken onlara Kur’an’ın bakış açısını kazandırır, batıla muhalefet ruhunu aşılar ve mücadele azmini kamçılar. Vasat ümmet olma özelliğini muhafaza ederek yoluna devam eder.

Amacımız; Müslümanlara siyasi olaylarda ba­kış açısı kazandırmak, ilmî meselelerde yön ver­mek ve en önemlisi İslam davasını öğretmektir. Bu, dergimizin en ulvî vazifesidir.

Meselelere Kur’an ve Sünnet penceresinden bakan, tarafsız, adil, cesur yayıncılık anlayışına sahip olan dergimiz, her ay okurlarımıza zengin bir kütüphane, derin araştırmalardan müteşekkil bir arşiv sunmaktadır. Şu bir hakikat ki dergimi­zin girdiği her eve İslam davası girmektedir.

Yayıncılıkta keskin çizgileri olan dergimiz; prensiplerine bağlı, doğrularından ödün verme­yen, zamana ve şartlara göre değişmeyen esaslı bir duruş sergiler. İşte bu duruş, bizi doğruları konuşmaya, konuşulmayanı konuşmaya, unut­turulan hakikatleri hatırlatmaya sevk ediyor.

Yayıncılık ilkelerimizden biri de şeffaflığın esas alınmasıdır. Olaylar objektif bir şekilde değerlendirilmeli, temiz bir akıl ile algılanmalı, iman ve takva sahibi bir kalple meseleler mü­lahaza edilmelidir. Bu noktada dergimiz, üzeri­ne düşeni hassasiyetle yapmakta, örtbas etme, cımbızlama, çarpıtma gibi yayın ahlakına aykırı olan yollara asla başvurmamaktadır.

Furkan Nesli, hakkın konuşulmasından kor­kulduğu bu zamanda ne hakkı konuşmaktan korkar ne de mazluma taraf olmaktan! Muhte­rem Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin ifade et­tiği gibi; “Cesaret ömrü kısaltmaz, korkaklık da ömrü uzatmaz.”

Bize olan güven ve itimadın farkındayız! Hak olmayan hiçbir şeyi savunmayacak, bâtılın ta­rafı olmayacak ve duruşumuzu şu ya da bu ne­denle asla bozmayacağız Allah’ın izniyle… Çün­kü biz bu yola Allah’ın rızasını kazanmak, O’nun istediği medeniyeti inşa etmek, İslam davasına hizmet etmek için çıktık.

Okurlarıyla buluştuğu günden beri yayın çizgisini bozmayan, ümmetin yaralarına mer­hem olmaya çalışan, mazlum ümmetin sesi olan dergimiz bu minvalde ilerleyecek ve “Öncü Neslin Yükselen Sesi” olmaya devam edecektir.

Kapanışı dergimizin baş tacı Muhterem Al­parslan Kuytul Hocaefendi’nin sözleriyle ya­palım. “Adı gibi Furkan olup hakla bâtılı ayıran ve gösteren, İslam ümmetinin uyanışına vesi­le olmaya çalışan bu derginin her okuru; der­ginin tamamını okumalı, yaşamalı, anlatmalı, misafirleri ve arkadaşlarıyla bazı bölümlerini paylaşmalı, evinde, iş yerinde hatta aracında dergiyi görülebilecek bir yere koyup tanıtma­lıdır. Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’ in: “Bu din bütün evlere girecek! Taştan, topraktan yapılmış evlere, kıldan yapılmış çadırlara vara­na kadar…” buyurması gibi bu dergi de bütün evlere girmelidir. Ve unutulmamalıdır ki; der­gimizin girdiği her evde davamız var demektir. Ben de bu vesile ile bütün okuyucularımıza se­lam eder, gayretli olmaya davet ederim. Allah’a emanet olunuz.” *

*Furkan Nesli’nin 61. Sayısında yayınlanan makale yazarı tarafından güncellenmiştir.