Kıssa

İstemek Nasıl Olmalı?

Paylaş:

 

                Genç bir adam Sokrates’in yanına giderek; “Ben de bilge kişi olmak istiyorum. Ne yapmalıyım?” diye sormuş. Sokrates, gayet sakin bir şekilde: “Gel benimle!” demiş ve genci bir gölün kıyısına getirmiş… Aniden gencin kafasını sıkıca tutup suya sokmuş ve genç çırpınana kadar gencin kafasını bırakmamış… Genç adam kendine geldiğinde dehşetle Sokrates’e bakıyormuş… Sokrates gence sormuş: “Suyun altındayken en çok istediğin şey neydi?” Genç: “Tabil ki nefes almak! ” demiş. Sokrates’in cevabı şöyle olmuş: “Bilgeliği, başın suyun altındayken nefes almayı istediğin kadar istersen elde edebilirsin.”

                Hz. Mevlana, Mesnevi’sinde şöyle seslenmekte:

                “Sen ne halde olursan ol, istekten vazgeçme!

                Ey susamış, dudakları kurumuş kişi! Durmadan su ara!”

                Elinde mala, sanata ve hünere dair ne varsa onları isteyerek, düşünerek, çalışarak elde etmedin mi?

                Başarıyı elde edebilmek, şansa, tesadüfe inanmaktan öte gerçekten istemenin ve duanın gücüyle olabilmektedir. İstemek, sadece bir şeyi hayal edip, “Keşke sahip olabilsem” demek değildir. Öyle bir şekilde istemeliyiz ki o isteğimizle yatıp-kalkmalı, onunla alâkalı emeği harcamalı, güçlükleri göğüslemeli, gereken gözyaşı ve teri akıtmalı ve bunlarla birlikte yüce Rabbimize, hareketlerimizle, sözlerimizle, dilimizle, gözümüzle, beynimizle ve samimi dualarımızla temennilerimizi ulaştırmalıyız. Kısaca, tüm zerrelerimizle isteyeceğiz. İsterken yılmayacağız, inancımızı kaybetmeyeceğiz, tereddüt geçirmeyeceğiz. Bizler, masallardaki sihirbazlar değiliz ki… Her istediğimizin anında olması gönlümüze hoş gelse de bunun eşyanın tabiatına aykırı olduğunu kabul etmeliyiz. Sabırla ve ısrarla isteyeceğiz. Hücrelerimiz, moleküllerimiz, atomlarımız ve atom altı parçacıklarımızla isteyeceğiz. İstememizin enerji dalgaları, zerrelerimizden gökteki makro dünyalara ve ötesine ulaşmalı… Evren’in Sahibi istememizdeki samimiyeti, duaları duyar, bilir. Ne derece içten ve candan olduğumuzu bizden daha iyi anlar. Bu nedenle samimiyetimizi kaybetmeden, çölde susuz kalmış birinin canla başla su araması gibi istediğimizi bu evrende arayacağız…