Foto-Yorum

Kaybettirilen Müslümanca Duruş

Paylaş:

Gördüğümüz bu iki fotoğraf, 1980-90 yılları arasında Müslüman gençlerin dinamik bir şekilde idealist insan ruhunu koruduklarının nişanesi olarak Türkiye tarihinin sayfalarında kalan fotoğraflardır. Sayfalarında kalan diyoruz çünkü o günün İslamcı gençlerini bugün aynı ruh, aynı heyecan ve aynı dinamiklikte göremiyoruz. Bir nesil yetiştirilmemiş, yaşlar ilerlemiş ve zamanla milliyetçi-devletçi bir hüviyetle sahalardan evlere-meclislere girilmiş, perde arkasından dünyayı seyreder hale gelinmiştir. Maalesef muhalif duruşlar yerini muhafazakâr akımla değiştirmiştir.

Bir duruş vardı… Alt kategorideki aidiyetini ele almazsak ortak bir Müslüman duruşu ve Müslüman tavrı vardı.

Haramlara karşı MÜSLÜMANCA DURUŞ!

Büyük şeytani güçlere karşı MÜSLÜMANCA DURUŞ!

Gayr-i İslami düzenlerin baskısına karşı MÜSLÜMANCA DURUŞ!

Bunların her biri o gün karşı çıkılan ve karşısında ölümüne durulan meselelerdi. Peki, bugün hangi biri değişti ki bunlara karşı net bir tavır ortaya koymaktan ve tenkitini çekinmeden yapmaktan vazgeçildi? Bugün Allah’ın dediği mi olmaktadır veya zafer İslam’ın mıdır? Ki duruş gitmiş, tavır pörsümüştür?

Şüphesiz İslami argümanlarla iktidara gelinmesi, birkaç dini hürriyetin elde edilmesi gibi çeşitli gerekçelerle ideal kaybedilmiş ve hem fikirsel hem de eylemsel alanlarda ciddi değişim ve dönüşümler yaşanmış, ruh kaybettirilmiştir. Bu değişimler İslami cenahın, idealini kaybettirmiş, demokrasi ve laikliği benimser ve hatta savunur hale getirmiştir. Hatta bugün demokrasiyi savunacak, İslam davasını hayatına işleyen ve sahalarda bir pankart gibi geren erkek-kadın, genç-yaşlı kimseleri tenkit edecek, suçlayacak hale gelmişlerdir. Bu hal tanınamaz hale gelen bulanık Müslüman halidir.

Duruşunu ve tavrını koruyan nesiller meydana getirmedikçe saman alevi gibi faydası olmayan ateşli avazların Müslümanlara bir faydası olmayacaktır. Öncelikli aksiyon Müslümanca duruşu göstermenin, korumanın yanında bu duruşu asırlarca miras gibi yüreğinde ve dimağında taşıyan, idealinden canı pahasına vazgeçmeyen nesiller yetiştirmektir.