Güncel

Koronavirüs Gerçeği -3

Paylaş:

   Covid -19 Aşısı Hakkındaki Şüpheler Ve Aşıyla Amaçlananlar

   Şubat sayımızda test kitlerinin hatalı olma ihtimali, Covid’in yıllardır varlığı ve pandemi sürecinin yıllar öncesinden planlanmış olma ihtimali üzerinde durmuştuk. Bu yazımızda ise pandemi sürecinden kurtuluş için tek çözüm yolu olarak gösterilen aşılar hakkındaki birtakım şaibeli noktalar üzerinde duracağız.

   Dünya çapında planlanan büyük bir tiyatronun tam ortasında olduğumuzu daha önce de ifade etmiştik. Peki, bu tiyatronun oyuncuları kimdir? Tabi ki bu oyunun başrolünde Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Bill Gates ve büyük devletler yer almaktadır. Nitekim aşı konusunda da dünyada oluşması gereken korku imparatorluğu ve bunun neticesinde insanların aşı olmaya mecbur bırakılması görevini de başroldeki aktörler üstlenmekteydi. DSÖ’nün, Covid’in daha tam olarak ne olduğu, nasıl ortaya çıktığı bile anlaşılmadığı 2020 Mayıs ayında yaptığı açıklama bu iş için görevlendirildiğini açıkça göstermektedir. DSÖ yetkililerinin: “Bu virüs kalabilir, bu virüs hiç bitmeyebilir. Virüs yok olmayacak. Dünya virüsten aşı ile kurtulabilir ancak aşı mutlak çözüm olmayabilir. Bu aşı çok etkili olmalı, herkese ulaşmalı ve kullanılması gerekiyor”1 şeklinde yaptığı açıklama DSÖ’nün daha o zamanlardan insanları aşı olmaya ikna etmeye çalışan yetkili bir merci olarak görev yaptığını âyan beyan ortaya koymaktadır. Peki, bu sürecin hazırlayıcısı sadece DSÖ müdür? Elbette hayır. Pandemi sürecinin başından itibaren aşı çalışmaları ile yakından ilgilenen Bill Gates de aslında aynı vazifeyi yıllar öncesinden yapmış ve hâlâ yapıyor durumdadır. Bill Gates’in 2015 yılında yaptığı konuşma bu sürecin yıllar öncesinden hazırlandığını çok net bir şekilde göstermektedir:

   “Fakat bunun yanında çok iyi bir şekilde cevap verecek bir sistem inşa edebiliriz. Burada konuşulan bütün bilim ve teknolojinin faydalarına sahibiz. İnsanların nerede olduğu ve nereye hareket ettiğini gösteren uydu haritalarımız var ayrıca mikrobun üstesinden gelecek ilaçlar ve aşılar üretmeye uygun teknolojiye de sahibiz. İşte bunlar bir salgınla başa çıkmada bize lazım olacak araçlar. Bunun ne kadara mâl olacağına dair net bir bütçe yok ancak verdiği hasara oranla mütevazı bir karşılaştırma dünya bankasının tahminlerine göre olası bir küresel salgın olması hâlinde dünya genelindeki mal varlığı üç trilyon dolardan daha fazla aşağı inecek ve milyonlarca ölüm gerçekleşecek. Eğer şimdiden başlarsak bir sonraki salgın için hazır olabiliriz.”2 Bill Gates böyle bir salgın olacağını ve bunun için aşının gerekli olduğunu 2015 yılından beri nereden bilmektedir, bunun sadece bir tahmin olduğunu söylemek aşırı iyimserlik olmaz mı? Salgında ölecek kişilerin sayısından, devletlerin kaybedeceği bütçeye varana kadar bütün bu meseleler Bill Gates’i neden ilgilendirmektedir? Tüm bunlar akılları kurcalayan konulardır. Fakat konu bununla sınırlı değildir. Bill Gates bir başka konuşmasında salgının zengin ülkelerde 2021 yılında; fakir ülkelerde ise 2022 yılında biteceğini ifade etmiştir.3 Daha tam olarak ne olduğu bilinemeyen ve sürekli mutasyona uğradığı söylenen bir virüs hakkında bu kadar net konuşmak bilim insanları dururken Bill Gates’e mi kalmıştır? Tabi ki de evet, çünkü Bill Gates sürecin başından beri bu planın baş aktörlerindendir. Böyle bir süreç olmalı ki insanlar aşı vurulmaya razı olsunlar. Bu şekilde Microsoft’un kurucusu Gates ve büyük devletler insanlar üzerindeki amaçlarını gerçekleştirebilsinler. Peki, bu amaç nedir? Asıl soru da budur zaten. Abdurrahman Dilipak’a göre bu amaç aşı yoluyla insanlara, çiplerle etkileşime geçen bir madde enjekte etmek ve bu şekilde insanları istedikleri yöne sevk etmektir.4 Bu işin içinde sadece Mikrosoft değil Huawei, büyük devletler ve DSÖ de bulunmakta ve biyolojik bir savaş yapılmaktadır.5 Dünya çapında bir plan yapılıyorsa bu planın tüm boyutları düşünülmek ve elbette ki her konuda bir takım görevliler belirlenmek zorundadır. Dilipak’ın bu sözleri yabana atılır cinsten değildir. Çünkü aşı üreten büyük firmalardan olan Biontech firmasına Bill ve Melinda Gates Vakfı 4 Eylül 2019 tarihinde 55 milyon dolarlık yatırım yapmıştır.6 Bu da yetmemiş yine aynı vakıf aşı çalışmaları için 250 milyon dolar daha yardım yapacağını ifade etmiştir.7 Bu rakamlar çok büyük rakamlardır. Bu rakamlardan daha fazlasını kazanacak olmasa Bill Gates neden milyon dolarları aşı çalışması için hibe etsin, Bill Gates’in gerçekten bu kadar hayırsever olabileceğini söyleyecek kadar saf olamayız değil mi? Çok önceleri planlanmış olan bu süreçten herkes aslan payı almak için yarış içinde ve olay tamamen bundan ibarettir.

   Pandemi konusunda dünyayı telaşa veren büyük devletler her ne hikmetse aşı konusunda da en önde yürümekteler. Yaklaşık sekiz aydır Covid kaynaklı günde sadece bir ölüm yaşayan Çin devleti, insanlığın bu büyük(!) salgın belasından kurtulması için elinden geleni yapmaktadır. Farkında mıyız bilmiyorum ancak resmen gözümüzün içine bakarak yalan söylüyorlar. Covid’in ilk başladığı günlerde zombiler gibi titreyerek ölen insanların olduğu Çin’de vaka ve ölüm neredeyse yok! Aşı daha yeni bulunduğuna göre ne oldu da Covid kaynaklı ölümler bitti? Pandemi sürecinin koca bir yalan olduğunu anlamak için bu bile yeterli bir kanıttır. Hadi diyelim ki bu aşılar üretildi. Peki, bu aşılar gerçekten güvenilir midir? Bir sonraki yazımızda aşıların güvenilirlik problemini ve aşıdan kaynaklanan ölümleri ele alacağız. Görüşmek dileğiyle Allah’a emanet olunuz.

  1. com/watch?v=VJluxC8ARLc
  2. com/watch?v=6Af6b_wyiwI&t=228s
  3. com/watch?v=yFk7dK96piw
  4. com/d/318/asila-ma!
  5. com/d/128/5g,-dso,-chip-derken
  6. biontech.de/news-releases/news-release-details/biontech-announces-new-collaboration-develop-hiv-and/
  7. com/article/us-health-coronavirus-gates-idUSKBN28K0KF?taid=5fd1ce7af0e12b00013d9ece&utm_campaign=trueAnthem:+Trending+Content&utm_medium=trueAnthem&utm_source=twitter