Şiir

MÜNACAAT

Paylaş:

 

Ey ihsanı bol Allah’ım! Sana hamdederim

Ey yegâne Ma’bud! Senin önünde eğilirim

Yücesin, kullarından dilediğine sonsuz nimetler verirsin

Dilediğini hüsrana düçar edersin

Ey Yaradanım! Sana sığınırım

Varlık ve darlık zamanında Sana münâcaat ederim, her an sana yalvarırım

Gerçi günahlarım çok…

Fakat affın ondan daha büyük, ümitsizliğe sebep yok

Eğer Sen de beni kapından kovarsan kime sığınırım

 

Ya Rab!

Hâlimi görüyorsun, yoksulluğumu biliyorsun

Gizli niyazımı duyuyorsun

Beni Sen’den ümit kesenlere katma

Kusuruma bakma

Daha fazla bekletme, ümitsizliğe atma

Senin azametin önünde boyun eğdim

Dize geldim, secdeye kapandım

 

Allah’ım!

Dünyadan sıyrılıp huzuruna gelirken beni

Kelime-i Tevhid’den ayırma!

Senin nârın da hoş, nurun da hoştur

Senin rahmetinden ümit kesmem

Mal ve oğulların fayda vermediği o korkunç günde

Senin affına nail olmak isterim

Bana affın yeter, lütfunu göster

 

Sen bana yol gösterirsen hiçbir vakit yolumu şaşırmam

Sen yol göstermezsen, dalâlette kalırım

Eğer Senin affın yalnız iyilere mahsus ise

Ya kötülerin bağışlayıcısı kim olacak?

Herkesin ilahı Sensin

Senin affına sarılıyorum

İtiraf ederim, günahım büyük fakat Senin affın ondan daha büyük

Senin lütfunu hatırlayınca kalbime teselli doluyor

Günahlarımı düşündükçe, gözlerimden yaş dökülüyor

Sen şanına lâyık olanı yap, beni affet!

 

Ey insanlara doğru yolu göstermek için Peygamber gönderen Allah’ım!

Fahr-i Kâinat hürmetine,

Seni tesbih eden, takdis eyleyen hayırlı ümmet aşkına

Bizi imandan, Kur’an’dan, İslam’dan ayırma

Müslüman olarak haşret

Rasulünden şefaat umarım

Bizi ondan mahrum etme

Senden afv-u mağfiret dilerim

Bizi boş çevirme Allah’ım!

Bizi boş çevirme!

                                           Hz. Ali (r.a.)