Yılın Hedefi

Tevhid Daveti Nasıl Yapılır?

Paylaş:

 

                Şimdiye kadar birkaç sayıdır bu sayfamızda davetin önemini, davete öncelikle aile ve akrabalarımızdan başlamamız gerektiğini sonrasında davetimizin halkasını genişleterek herkese davet yapma zorunluluğumuzu ve bu geniş halkada en önemli kitlenin gençler olduğunu aylar içerisinde anlatmış bulunuyoruz. Şimdi de çıkıp dışarıda davet yapmak isteyen ama bunu nasıl yapacağını bilemeyen davetçi kardeşimize yardımcı olabilmek amacıyla birtakım yollar göstermeye çalışacağız.

                Bu adımları anlatırken davetçi kardeşimizi bizzat muhatap alacağız. Bunları adım adım izah edecek olursak bir örnek olarak şöyle sıralayabiliriz;

                1. ADIM: Davetçi kardeşim! Evden davet için çıkarken öncelikle niyetini kontrol et, evden yalnızca İslam davasının bütün insanlara ulaştırılması ve bu şekilde dünyanın kurtuluşa ermesi maksadıyla çıkmalısın. Gayen sadece Allah rızası olmalı.

                2. ADIM: Bu niyetle evden çıkan davetçi kardeşim, yanına Tevhidi anlatan materyal almayı unut­mamalısın. Her ne kadar şart olmasa da bro­şür, dergi, kitap gibi herhangi bir materyal olmadan giriş yapmak senin için zor olacak­tır. Bunların içerisinde sana en çok yardımcı olacak materyal broşürdür.

                3. ADIM: Mümkünse davete tek çıkmamalısın. Yanına senin gibi bu işe hevesli bir kardeşini alman cesaretini ve özgüvenini artıracaktır. Davet yaparken birbi­rinizi gözlemleyip olumlu yönlerinizi örnek alıp olumsuz yönlerinizi eleştire­bilirsiniz. Bu, senin davette uzmanlaşmanda katkı sağlayacaktır.

                4. ADIM: Davet için seçeceğin mekân, insanların kalabalık olduğu yerler olmalıdır. Merkezi caddeler, cami önleri, duraklar gibi kalabalık yerleri tercih etmelisin. Çok acelesi olduğu belli olan insanları, yürürken telefonla konuşanları, çok hasta veya yaşlı olup zor yürüyenleri durdurmamalı önceliği başkalarına vermelisin.

                5. ADIM: Yukarıdaki açılardan davete uygun olan kimselerden hiçbirini gözden ka­çırmamaya çalışmalı mümkün mertebe daha fazla kişiye anlatmanın yollarını aramalısın.

                6. ADIM: Muhatabını rahatsız etmeyecek bir şekilde yanına yaklaşmalı ve güzelce davetini yapmalısın. Davetindeki en önemli faktör şüphesiz ki kullandığın cümleler, hitabetin… Davet ettiğin mesele ne kadar doğru olursa olsun sunumunu iyi yapmadığında kabul görmeyecektir. Tıpkı çok güzel yapılmış aynı zamanda çok faydalı bir yemeğin kötü bir sunumla mide bulandırıcı hale gelebilmesi gibi.

                Hitabet konusu davetimizde es geçemeyeceğimiz en önemli konulardan bir tane­sidir. Bu konuda davetçi arkadaşlarımızla yaptığımız bir çalışmayı sizlerin istifadesine sunuyorum:

                1. Davetçi heyecanlandığını hissediyorsa davet bittikten 5 dk. sonrayı düşünmelidir.

                2. Çok heyecanlıysa anlatmaya başlamak yerine soru sormayı tercih etmeli ve gülümsemelidir. Gülümsemek heyecanı azaltacaktır. Derin ne­fes alıp besmele çekmeyi de unutmamalıdır.

                3. Sempatik olmak taraflar arasında olumlu bir enerji yayacaktır. Ancak bu yapılırken kişiye ölçülü yaklaşmayı elden bırakmamak gerekir. Laubali hareketler, yapmacık davranışlar, yer­siz espriler veya kırk yıllık dostmuş gibi dav­ranmak doğru değildir.

                4. Davetçi sürekli yere ya da yukarı bakmamalı, her zaman dinleyicilerin gözlerine bakma­lı, ancak rahatsız edici şekilde bakmaktan da uzak durmalıdır.

                5. Davetçi merhametle yaklaştığını gözleriyle ve yüz ifadesiyle belli etmelidir.

                6. Çok hızlı konuşmamalı; usandıracak kadar da yavaş konuşmamalıdır.

                7. Uzun cümleler kurulmamalı, cümleler kısa ve net olmalıdır.

                Jest- Mimikler

                1. Karşılaşmadaki ilk 30 saniye karşı tarafa bir imaj çizmeniz için yeterlidir. Bu kimsenin bakışı çizdiğiniz imaj doğrultusunda gelişe­cektir. Buna göre hakkımızdaki ilk intibaının iyi olmasını sağlamalıyız.

                2. Gözlerin kısılıp küçülmesinde şüphecilik, gözlerin gevşemesi beklenen cevabı bul­dum, gözler saklanıp bakışların kaçırılması suçluluk veya utanma, yüzleşmekten kaçın­ma anlamına gelir. Bu nedenle davetçi emin bir bakış ile bakmalı bunu yaparken merha­metle yaklaştığını da hissettirmelidir.

                3. Gergin olduğumuzda omuzlar kalkık, rahat­ladığımızda ise düşük bir duruş sergileriz. Yakın bulduklarımızla onlara doğru eğilerek, yaklaşarak konuşuruz. Davetçi rahat, sa­mimi, emin ve ölçülü bir duruş sergilemeli. Bunu yaparken kendini kasmamalı; kendi­sini rahat hissetmelidir. Konuşma esnasın­da güveninizi arttırmak için kollarınızı açın, göğsünüzü gerin ve sırtınızı dik tutun. Bu hareket, daha iyi nefes almanızı ve rahatla­manızı sağlayacaktır.

                4. Otoritenizi sağlamak için, sakin konuşun; küçük ve net el-kol hareketlerini kullanın. Bu sayede dinleyiciler size olan güvenini arttıracak ve sizi kendinden emin birisi ola­rak algılamaya başlayacaktır.

                5. Size sorulan zor bir soruyu basite indirge­yebilmek için, biraz duraksayın ve yavaşça nefes alın. Bu durum size düşünebilmeniz için biraz zaman kazandıracaktır. Ardından soruyu soran kişinin gözlerine bakarak so­ruyu cevaplayın.

                6. Beklemediğiniz bir tepki alırsanız derin nefes alın. Hakimiyeti kaybetmeyin. Sinir­lenmeden ve heyecana kapılmadan cevap verin… Anlaşılmayacağınızdan eminseniz ‘Selam derler, geçerler’ ayeti gereğince or­tamdan uzaklaşmayı tercih etmelisiniz.

                7. ADIM: Son olarak davetçi kardeşim da­vetine başlarken bazı insanların dinlemek istemeyeceklerini, ba­zılarının tersleyebileceklerini bile­rek davete başlamalısın. Böyle bir davranışa maruz kaldığında ümi­dini ve heyecanını kaybetmeme­lisin. Motivasyonunu tazeleyerek başka bir muhataba yönelmeli asla davetini bitir­meye kalkışmamalısın.

                Unutma ki sen tüm kapılardan taşlanarak kovul­muş olmasına rağmen davet azmi ve heyecanından hiçbir şey kaybetmemiş yüce Peygamberin ümme­tisin… O’nu örnek almalı ve davet yolunda gayretle adım atmaya devam etmelisin.

                Bir sonraki sayımızda davete başlarken muhata­bımızın durumuna göre hangi cümleleri kullanabileceğimiz konusunda örnekler sunacağız inşallah. Allah’a emanet olun.