Haber-Yorum

Türkiye ve Dünya Haberleri

Paylaş:

‘İÇKİLİ MEKANLARI TARTIŞMAK GERİCİLİK’

31 Mart seçimlerinde İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı olan iki dönem belediye başkanlığı yaptığı Denizli’de içkili mekanların ruhsatını bizzat kendisinin verdiğini söyleyen Nihat Zeybekci, “21. yüzyılın Türkiye’sinde içkili mekanları tartışmak gericilik ve yobazlıktır” dedi. Zeybekci, İzmir halkının AKP’nin kazanması halinde yaşam tarzını ve özgürlüklerini kaybetmek gibi bir kaygısı olmadığını söyledi. Sosyal medyada çok tartışılan bu ifadelere ise AKP tarafından herhangi bir eleştiri veya bir açıklama yapılmadı. İzmir halkından oy alabilmek için içki konusunda bir Müslümana asla yakışmayacak açıklamalar yapmakta ısrarlı olan Nihat Zeybekçi buna rağmen yine de İzmir Belediyesini kaybetti.

TÜRKİYE YOKSULLAŞIYOR

Türk-İş tarafından, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay yapılan ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’nın sonuçları açıklandı. Mart ayını kapsayan araştırmaya göre, 4 kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden ‘açlık sınırı’ 2 bin 14 TL olarak belirlendi. Böylece açlık sınırı 1 yılda 392 TL yükseldi. Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen ‘yoksulluk sınırı’ ise 6.561 lira oldu.

ERDOĞAN’DAN BÜYÜK İTİRAF

Türkiye’nin ekonomisinin yerel başkanlar tarafından düzeltilemeyeceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’nin ekonomisini belediye başkanlarının düzeltme şansı var mı? Ekonomide belediye başkanının etkisi var mı? Belediyelerin çoğu şu anda batık. Türkiye’nin ekonomisinin sorumlusu benim. Yerel yöneticilerin yapacağı hiçbir şey yok” dedi. Ekonomi üzerinden mesajlar veren Erdoğan, “Doların 7 lirayı aştığı, faizlerin yüzde 40’ları geçtiği bir dönem yaşadık. Hemen tedbirimizi aldık, kontrolü sağladık. Ekonomimizi yeniden rayına sokacak adımları attık. Geçtiğimiz hafta sonu yine benzer bir girişimde bulundular. 2 gün içinde bu saldırıyı boşa çıkardık. Seçimden sonra ekonomimizi bu tür saldırılara karşı daha güçlü hale getirecek yapısal reformları süratle gerçekleştireceğiz” dedi.

ADANA’DA BAŞÖRTÜLÜ GENÇLERE İĞRENÇ SALDIRI!

Adana’da sokakta yürüyen başörtülü iki genç kız, başörtüsüne tahammül edemeyen bir kadın tarafından hem fiziksel hem sözlü tacize uğradı. Genç kızların peçesini zorla açmaya çalışan gözü dönmüş kadın, ağza alınmayacak küfürler ederek genç kızlardan birinin yüzünü yaraladı. Çevrede bulunan vatandaşların yardımıyla kadının saldırısından kurtulan gençler, emniyeti arayarak yaşadıkları saldırının detaylarını anlattı. Saldırgan kadının “FETÖcüler” şeklinde bağırdığını ifade eden hafif yaralı genç kız en yakın sağlık kuruluşuna giderek darp raporu aldı. Saldırıya uğrayan mağdurlar yaşadıkları korkunç olay hakkında suç duyurusunda bulundu. Menfur olay kısa sürede Türkiye gündemine oturdu, mağdurun babası ise “Kızımın başına gelen bu olayı hiçbir partinin seçim malzemesi yapmasını istemiyorum. Ben zaten hiçbir partiye oy vermiyorum. Asıl sorun o saldırgan kadın değil, asıl sorun bu tarz vakaların ve ülkemizdeki nefret ayrılıkçı söylemlerin artması” açıklamalarında bulundu. Saldırgan kadın ise gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı.

31 MART YEREL SEÇİMLERİ

5 yıl boyunca görev yapacak yerel yöneticileri seçmek için gerçekleştirilen 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde yurt içinde 57 milyon 58 bin 636 seçmen için 194 bin 390 sandık hazırlandı. Sandığa gitme oranı yüzde 84 oldu. MHP ve AKP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı Türkiye genelinde yüzde 51 oy alırken, CHP ve İyi Parti yüzde 37 oy aldı. Ancak AKP, diğer seçimlere oranla oy kaybederek İstanbul Ankara, İzmir, Adana, Antalya gibi Türkiye’nin en büyük şehirlerinde seçilmedi. Türkiye genelinde yeni seçilen başkanlar, itirazların neticesinde hukuki sürecin de tamamlanması ile birlikte mazbatalarını aldı.

İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, seçimlerdeki asayiş bilançosunu açıkladı. Buna göre seçim döneminde yurt genelinde 1531 olay meydana geldi. Onlardan 356’sı muhtarlık seçimleriyle ilgili. Çataklı, 9 kişinin öldüğü ve 919 kişinin hafif yaralandığı olaylarla ilgili 495 kişinin gözaltına alındığını kaydetti.

Resmi olmayan sonuçlara göre Ankara’nın AKP’den CHP’ye geçmesi ve İstanbul’da da AKP’nin oy kaybetmesi, dünya basınında “Erdoğan iktidarının halk desteğini kaybetmeye başladığının işareti ve seçmenin ekonomik durumdan memnuniyetsizliğini sandığa yansıtması” olarak yorumlandı. İngiliz Guardian gazetesinin haberinde seçimler hakkında “Türkiye genelinde rutin bir belediye seçimleri olması gerekirken, bu seçimler Erdoğan’ın 16 yıllık iktidarı için bir referanduma dönüştü ve ülkedeki ekonomik durum halk desteğine dişlerini geçirmeye başladı. İlk sonuçlar AKP’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana aldığı ilk önemli yenilginin işaretleri” yorumunu yaptı. Financial Times gazetesi de seçimle ilgili haberinde “Cumhurbaşkanı, il sonuçlarına göre iktidar ittifakının oyların yüzde 50’den fazlasını aldığı için rahatlamış olabilir. Ama büyük şehirleri kaybetmek, kârlı anlaşmalar ve iş imkânları dâhil bu şehirlerle birlikte gelen himaye ağının kontrolünü de kaybetmek anlamına gelir” dedi. Amerikan New York Times gazetesi de ilk sonuçların Erdoğan’ın “Ankara ve İstanbul’u kaybettiğine” işaret ettiğini belirtip bu sonuçların Erdoğan’ın iktidarı için “büyük bir gerileme” olarak görülebileceğini yazdı. Fransız Le Monde gazetesi ise AKP’nin Ankara’yı kaybetmesi ve ilk sonuçlara göre İstanbul’u da kaybetme riski olmasını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidarı için “bir darbe” olarak yorumladı. The Times gazetesi, seçmenin Erdoğan’ı “kötü giden ekonomi nedeniyle cezalandırmış olabileceğini” belirtilirken, Erdoğan’ın kendisi için bir güvenoyuna dönüştürdüğü kampanyasının da ters teptiğini yazdı.

Mazbataya KHK Engeli: Yüksek Seçim Kurulu’ndan mazbata açıklaması geldi. KHK ile ihraç edilenler seçilmiş dahi olsa mazbata alamayacak. Mazbatanın yarışı ikinci sırada tamamlayan isimlere verileceği bildirildi.

TÜRKİYE’DE İLK MÜSLÜMAN FEMİNİST DERNEK KURULDU

İsimlerinin Mücadele Suresi’nden geldiğini ifade eden Havle Kadın Derneği 2018’in Ekim ayında Müslüman- Feminist bir grubun bir araya gelmesiyle kuruldu. Havle yetkilileri geçenlerde yapılan bir röportajda ‘Havle Kadın Derneği çok yeni bir dernek. Temel amacımız feminist harekete Müslüman kadınların dahiliyetini artırmak. Bu dahiliyetin farklılıkların görünür kılınmasıyla mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Bu iki boyutta gerçekleşecektir: Birincisi, Müslüman kadınların camilerde yaşanan sıkıntılar, başlarını örtme ya da örtmeme tercihlerine yönelik ayrımcı ifade ve yaklaşımlar gibi özgün problemlerinin ele alınması. İkincisi ise Türkiye’deki tüm kadınların mustarip olduğu erken yaşta ve zorla evlilikler gibi problemlerin beslendiği İslami olduğu iddia edilen zeminlerin sarsılmasına yönelik çalışmalar. Tüm bu çalışmaların bizim feminist hareket içerisindeki özgün konumumuzu ifade ettiğini düşünüyoruz. Aynı zamanda da feminist harekete bu yolla katkı sağlayacağımızı, var olan derin ve köklü feminist tecrübeyle de yollarımızı kesiştirmek, dayanışma ile hep birlikte büyümek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

MHP’NİN AF TEKLİFİ HANGİ SUÇLARI İÇERİYOR?

Af konusunda Milliyetçi Hareket Partisi ile farklı düşündüklerini vurgulayan Erdoğan devlete karşı işlenmiş suçlar dışındaki cezaların affına sıcak bakmadığını açıklamış olsa da MHP aksi yönde bir kanun teklifini 24 Eylül 2018’de TBMM Başkanlığına sunmuştu. Şartlı ceza indirimi olarak adlandırılan teklif, hükümlü ve tutuklu olanların kesinleşmiş hükümlerde, hükmolunan cezaların toplamından bir defaya mahsus olmak üzere 5 yıl indirim yapılmasını öngörüyor. Hükümlü ve tutuklunun indirim yapıldıktan sonra infazı gereken cezası kalmazsa salıverilecek. Hazırlanan Ceza İnfaz Yasası ve Ceza Kanunu’nda önemli değişiklik içeren yasa tasarısında ceza indirimi kapsamına giren bazı suçlar ise; 215 sayılı suçu ve suçluyu övme, 216 sayılı halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama ve 220 sayılı suç işlemek amacıyla örgüt kurma. Ayrıca mal varlığına karşı suçlar olarak adlandırılan hırsızlık, dolandırıcılık, yağma suçlarıyla kamunun sağlığına karşı suç olarak yer alan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti de indirim kapsamında yer alacak.

HAPİSHANELER HASTA DOLU

İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Hapishaneler Komisyonu, hasta mahpusların sayısına dair açıklama yaptı. Açıklamaya göre, hapishanelerde 457’si ağır olmak üzere 1333 hasta mahpus bulunuyor. İHD’nin geçen yılki açıklamasında, hasta mahpus sayısı 1154’tü. Adalet Bakanlığı’nın konuyla ilgili verdiği son bilgi ise Şubat 2017 tarihli. Bakanlık o dönem itibariyle Adli Tıp Kurumu raporuyla ağır ve sürekli hastalığı belgelenen tutuklu ve hükümlü sayısı 841’e ulaştığını açıklamıştı. Dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da hapishanelerde 2009’dan Ekim 2016’ya kadar 2300 kişinin hayatını kaybettiğini açıklamıştı.

TANZİM BİTTİ FİYATLAR ARTTI

Vatandaşa ucuz sebze meyve satmak amacıyla kurulan tanzim satış noktaları seçimden sonra kapatılmaya başlayınca marketlerde fiyatlar yeniden yükselişe geçti. Elindeki ürünü stoklayan fırsatçılar, yeni mevsim hasadı başlayana kadar yaklaşık 1 aylık dönemde kısıtlı ürünü 2-3 katına piyasaya verip fahiş kârın peşine düştüler. Özellikle örtü altı denen sera ürünlerinde fiyatlar tavan yaptı. Tanzimlerde kilosu 2 liraya satılan soğan ve patates, Tarım Kredi Kooperatifleri’nin ürün verdiği beş market dışında yükselişe geçti. Patates 4, soğan 6 lirayı aştı. Tanzim ürünlerini satan marketlerde boş kasalar dikkat çekerken bazı marketlerde fiyatı 25 lirayı gören sivri biberin satışı yapılmıyor. Domates ve salatalığın 6 lirayı aştığı marketlerde salkım domates ise 10 liranın üzerinde satılıyor. Market çalışanları, sezon ürünlerinde fiyatların çok yüksek olduğunu belirtirken, hallerden yeterli ürün gelmediği için meyve sebze reyonlarında küçülmeye gittiklerini vurguluyor.

TÜTÜN TÜKETİMİNDE REKOR

Türk Toraks Derneği Çevre ve Akciğer Çalışma Grubu tütün tüketiminde geçen yıl rekor kırıldığını, kişi başına 1400 sigara düştüğünü bildirdi. Çalışma grubunun üyesi Prof. Dr. Elif Dağlı düzenlediği basın toplantısında Türkiye’de sigara tüketiminin arttığını bildirdi. Dağlı, “Geçen yıl Cumhuriyet tarihinin en yüksek tütün tüketimini yaşadık. 118,5 milyar sigara tükettik. Kişi başına yılda 1400 sigara düşüyor. Tütün kontrolünde bu kadar başarımız varken, niye bu hale geldik? Tütün endüstrisi tekrar çok güçlendi” diye konuştu.

“ERDOĞAN AK PARTİ’Yİ KAPATMALI”

Sosyal medya kullanıcılarının yakından tanıdığı AKP’ye yakınlığı ile bilinen gazeteci Ömer Turan, yerel seçimlerin ardından Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a flaş çağrıda bulunarak “Erdoğan AK Parti’yi kapatmalı, yepyeni bir parti kurmalı ve bu yeni partiye kendisi dışında AK partiden hiç kimseyi götürmemelidir. Tek çözüm bu. AK parti miladını tamamladı. Artık AK Parti Erdoğan’ın sırtında bir yük. Erdoğan bu yükten kurtulmalıdır” dedi.

ERDOĞAN KENDİNİ ATATÜRK’E BENZETTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mustafa Kemal Atatürk aleyhinde çeşitli yabancı basın yayın organlarında yer alan ifadelerin yer aldığı videonun gösterilmesinin ardından “Ben burada CHP’ye gönül veren kardeşlerime, Atatürk’ün kurduğu partinin destekleyenleri olarak bu kardeşlerime sesleniyorum. Şu anda Gazi Mustafa Kemal’in o zamanlar başına gelenler ya da ona atfedilenlerin bugün benzeri benim başıma geliyor. Bay Kemal’e söylemiyorlar. Niye? Çünkü ondan böyle bir şey, saldırı olmaz. Onun böyle bir şeyi yapma gayretinin olması zaten mümkün değil. Biliyorlar ki bu işi yaparsa bu noktada Erdoğan yapar. Onun için de Norveç’teki de bunu söylüyor, Yeni Zelanda’daki de bunu söylüyor” şeklinde konuştu.

 

HABER | DÜNYA

 

NETANYAHU’DAN TEPKİ ÇEKEN SEÇİM VAADİ

İsrail Başbakanı Netanyahu, 9 Nisan’daki seçimden galip çıkıp yeniden başbakanlık koltuğuna oturması halinde işgal altındaki Batı Şeria’da yer alan yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerini ‘İsrail’e ilhak’ etmeyi planladığını söyledi. Bir televizyon kanalında seçime yönelik vaatlerde bulunan Netanyahu, “Bağımsız bir Filistin devleti İsrail’in varlığı için bir tehdittir. Kudüs’ü bölmeyeceğim, Yahudi yerleşim birimlerini de boşaltmayacağım” dedi. Program sunucusunun işgal altındaki Doğu Kudüs ve Golan Tepeleri’nin “İsrail’e ilhakına” benzer şekilde “Neden Batı Şeria’daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerini de İsrail’e ilhak etmediniz?” şeklindeki sorusuna Netanyahu, “Bir sonraki aşamaya geçip geçmeyeceğimizi soruyorsunuz. Evet, bir sonraki aşamaya geçeceğiz ve oraları İsrail’e ilhak edeceğim” diye konuştu. İsrail’in 1967’de işgal ettiği Batı Şeria’da 250’ye yakın yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor ve buralarda 400 binden fazla Yahudi yerleşimci ikamet ediyor. Ayrıca İsrail’de yapılan erken genel seçimi Başbakan Binyamin Netanyahu’nun partisi Likud, az bir farkla önde tamamladı.

ABD YİNE SİVİLLERİ ÖLDÜRDÜ

Amerika Birleşik Devletleri, Afganistan’da yine sivilleri katletti. Kunduz eyaletinde düzenlenen hava operasyonunda, aralarında çocukların da bulunduğu 13 kişi hayatını kaybetti. Çok sayıda sivil de yaralandı. Yerel kaynaklar tarafından aktarılan haberde, hava saldırısında çoğu kadın ve çocuk en az 13 sivilin yaşamını yitirdiği birçoğunun da yaralandığı belirtildi. Birleşmiş Milletler Afganistan Yardım Misyonu (UNAMA) tarafından yapılan açıklamada ABD öncülüğündeki koalisyonun Kunduz ilinde düzenlediği hava saldırısında sivillerin hedef alındığı ve en az 13 kişinin öldüğü doğrulandı. Yapılan açıklamada hava saldırısının Kabil hükümetine “destek” amaçlı düzenlendiği belirtildi.

ERMENİ SOYKIRIMI MESELESİ

Birçok soykırım ve katliamda aktif rol oynayan Fransa, 24 Nisan’ı sözde “Ermeni soykırımın anma günü” ilan ettiğine dair kararnameyi resmî gazetede yayımlayarak yürürlüğe girdirdi. 3 maddelik kararnamede, Fransa’nın 2001 yılından bu yana “Ermeni soykırımını” resmen tanıdığı belirtilip, 24 Nisan’ın “1915 Ermeni soykırımını anma günü” ilan edildiği belirtildi. Kararnamede, bu amaçla her yıl 24 Nisan’da Paris’te resmî tören düzenleneceği, diğer illerde ise kararın valiliklere bırakılacağı duyuruldu. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, 24 Nisan’ın anma günü ilan edileceğini bu yılbaşında Fransa Ermeni Teşkilatları Koordinasyon Komitesi’nin yıllık gala yemeğinde yaptığı konuşmada duyurmuştu. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Fransa’nın bu kararına tepki göstererek “Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un ‘24 Nisan’ kararnamesi AİHM ve Fransız Anayasa Mahkemesinin kararlarını açıkça ihlal ediyor. Macron seçim kampanyasında Ermenilere verdiği sözleri yerine getirmeye çalışarak yine popülizm yapıyor. Önce kendi karanlık tarihine baksın. Ruanda soykırımından bu yana çeyrek asır geçti” ifadelerini kullandı.

SUDAN’DA DARBE

Sudan’da halk, çeşitli sebeplere bağlı olarak ekmek, yakıt, tüp ve elektriğe gelen zamlar yüzünden 19 Aralık’tan itibaren Devlet Başkanı Ömer el Beşir’e karşı sokaklarda protesto gösterileri düzenliyordu. İç işlerinde çalkantılı dönem geçiren Sudan’da 11 Nisan tarihinde ordu yönetime el koydu. Savunma Bakanı Orgeneral Avad Muhammed Ahmed bin Avf, 30 yıldır ülkeyi yöneten Devlet Başkanı Ömer el Beşir’in görevden alındığını ve tutuklandığını açıkladı. Avad Muhammed Ahmed bin Avf, Sudan Devlet Televizyonu’ndan halka hitap etti. Ömer el Beşir’in artık Sudan Devlet Başkanı olmadığını açıklayan Ahmed bin Avf, iki yıl sürecek bir geçiş döneminin ardından seçimlere gidileceğini ve yeni bir anayasa hazırlanacağını söyledi. Ahmed bin Avf, Ömer el Beşir’in halen ev hapsinde tutulduğunu duyurdu. Avf açıklamasında ayrıca Sudan’ın kötü yönetildiğini vurguladı ve protestolardaki can kaybı nedeniyle özür diledi.

GOLAN TEPELERİ

1967’den itibaren İsrail tarafından işgal edilmiş Suriye toprağı olan ayrıca İsrail’in su ihtiyacının üçte birinin kaynağı, zengin petrol yataklarına sahip olduğu düşünülen ve İsrail’in güvenliği açısından stratejik öneme sahip olan Golan Tepeleri hakkında Siyonist İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Nisan 2016 yılında “Buralar sonsuza dek İsrail’in olacak. Uluslararası toplumun, İsrail’in Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini tanıma vakti gelmiştir” şeklinde açıklamaları tepkilere neden olmuş ve İsrail’in Suriye’de devam eden iç savaştan yararlanma hamlesi olarak değerlendirilmişti. 25 Mart 2019’da ise ABD Başkanı Donald Trump, ülkesinin İsrail’in Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini tanıdığını ilan eden deklarasyonu imzaladı. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Türkiye, İngiltere, Rusya, diğer birçok ülke ve uluslararası kurum, ABD yönetiminin tek taraflı kararını tanımadığını açıkladı. Trump’ın tüm dünyanın gözü önünde Suriye’ye ait olan toprak parçasını İsrail’e verdiğine dair imza atmasının ardından açıklama yapan Hamas Lideri İsmail Heniyye “Golan Tepeleri, Suriye topraklarının bölünmez bir parçası olarak kalmaya devam edecektir” dedi. Avrupa Birliği ise “Tutumumuz değişmedi. Golan Tepeleri dahil İsrail’in 1967’den beri işgalinde olan topraklar üzerindeki egemenliğini tanımıyoruz” açıklamasında bulundu. İran Cumhurbaşkanı Ruhani ise konu hakkında “Hiç kimse ABD’de birinin çıkıp da başka bir ülkeye ait toprağı kendi başına ve uluslararası hukuka aykırı bir şekilde bir işgalciye bağışlayabileceğini hayal edemezdi. ABD’nin Golan’ı işgalci Siyonistlere bağışlama girişimi sömürgeciliktir” şeklinde konuştu. İslam dünyasının önde gelen âlimlerine yaptığı eleştirilerle gündeme gelen Suudi Arabistanlı liberalist yazar Türki El-Hamad’in “Kudüs ve Golan Tepeleri 1967’den beri İsrail’indir” sözleri ise tepki çekti.

İNGİLTERE’DE HAÇLI RUHU GÜÇLENİYOR

İngiltere’de Newcastle’daki İslami eğitim merkezi Bahr Akademi’ye düzenlenen İslamofobik saldırıda pencerelerin kırılarak, Kur’an-ı Kerim nüshalarının yırtıldığı, eşyaların etrafa saçıldığı belirtildi. Polis olayın nefret suçu olduğunu ifade ederek, binada ciddi hasar meydana geldiğini duyurdu. Ocak ayında da eğitim merkezine benzer bir saldırı düzenlemiş, duvarlara İslam karşıtı yazılar yazılmıştı. İngiltere’deki Müslüman karşıtı olayları izleyen sivil toplum kuruluşu Tell Mama, Yeni Zelanda’daki terör eylemlerinden sonra ülkede İslamofobik saldırıların yüzde 593 arttığını açıkladı. Balyozla camilere saldırı, Kur’an-ı Kerim nüshalarının yırtılması ve Müslümanlara yönelik şiddet eylemleri gibi çok sayıda İslamofobik olay yaşandı. Yeni Zelanda’daki saldırının gerçekleştiği 15 Mart’tan 21 Mart’a kadar İngiltere’de kayda geçen 95 olayın 85’inde doğrudan terör eylemine atıfta bulunularak Müslümanlar tehdit edildi.

CEZAYİR’DE HALK SOKAKTA

Cezayir’de şubat ayından bu yana devam eden sokak protestolarının etkisiyle Devlet Başkanı Abdülaziz Buteflika istifa etti. 20 yıldır görevde olan 82 yaşındaki Buteflika devlet başkanlığı seçimlerinde beşinci kez aday olmak istemiş ancak Cezayirliler buna büyük tepki göstermişti. Buteflika geçen ay adaylıktan çekildiğini açıklamakla birlikte anayasaya aykırı bir şekilde seçimleri süresiz ertelediğini açıklamıştı. Bunun üzerine Cezayir halkı sokak protestolarına daha büyük kalabalıklarla devam etmiş ve Buteflika’nın istifasını istemeyi sürdürmüştü. Ancak eylemlerin başından bu yana gençlerin ve üniversitelilerin çoğunluğunu oluşturduğu protestocular, Buteflika’nın çekilmesinin ve en nihayetinde istifasının yetmeyeceğini, Cezayir’deki tüm sistemin bütünüyle değişmesi gerektiğini söylüyor. Bu yüzden, Buteflika istifa etmiş olmasına rağmen, Cezayir genelinde sokak protestoları halen devam ediyor. Buteflika sonrası dönemde bir geçiş hükümeti kurulacak. Bir sonraki seçimlere kadar oluşturulacak olan geçiş hükümetinin başkanı ise Ulusal Konsey Başkanı Abdelkader Bensalah olacak. Uluslararası planda ise hem ABD hem Rusya hükümeti yaptıkları açıklamalarda Cezayir’deki geçişin üçüncü ülkelerin müdahalesi olmadan Cezayirlilerin kendi iradeleriyle olması gerektiğini vurguladı.