İstatistik

Türkiye Nereye Gidiyor?-2

Paylaş:

            DOLUP TAŞAN CEZAEVLERİMİZDEKİ SUÇ DAĞILIMI

                Furkan Nesli dergisi olarak Ekim sayımızda “Türkiye Nereye Gidiyor?” başlığı altında Türkiye’deki cezaevlerinin istatistik raporlarına ve dünya genelinde tutuklu ve hükümlü barındıran ülkeler arasında Türkiye’nin konumuna değinmiştik. Aynı zamanda 2002 yılında ceza infaz kurumlarında 59.429 olan mahkûm sayısının, 2016 yılında kat kat artarak 187 bini aştığını belirtmiştik.

                Son yaşanan olaylardaki tutuklamalarla birlikte ülkemizdeki cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü sayısı 220 bin oldu. Bu sayımızda Türkiye’deki cezaevlerinde bulunan bu mahkûm sayılarının suçlara göre dağılımını genel olarak ele alacağız.

                Suçlara Göre Mahkûmların Dağılımı

                Cezaevlerinde kalan mahkûmlar suç gruplarına göre; uyuşturucu, yağma, yaralama, hırsızlık, cinsel suçlar, adam öldürme, dolandırıcılık, sahtecilik, fuhşa teşvik-yaptırmak, örgütlü suçlar olarak sınıflandırılmaktadır.

                Rakamlara göre, cezaevlerinde en çok; adam öldürme ve uyuşturucu suçlarından mahkûm olanlar bulunuyor. Bu suçları sırasıyla; yağma, hırsızlık, yaralama, cinsel suçlar, sahtecilik, dolandırıcılık ve fuhuşa teşvik suçlarından cezaevinde kalanlar izliyor. Çocuklardaki suç oranlarına bakıldığı zaman ise cezaevlerinde; en fazla yağma suçundan mahkûm olan çocukların kaldığı görülüyor. Çocukların cezaevinde kalmasına neden olan 2. suç hırsızlık, 3. suç cinsel suçlar, 4. suç adam öldürme, 5. suç uyuşturucu, 6. suç ise yaralama. Erkek çocuklarında en çok yağma suçu işleyen çocuklar cezaevinde yatarken, kız çocuklarında ise en çok hırsızlık suçunu işleyenler cezaevinde bulunuyor.

                Cezaevinde yatan kadınların ise büyük bir çoğunluğunu, adam öldürme suçunu işleyenler oluşturuyor. Kadınların cezaevinde yatma nedenleri arasında adam öldürmeyi; uyuşturucu, hırsızlık, örgütlü suçlar, yağma, fuhşa teşvik etmek-yaptırmak, dolandırıcılık, sahtecilik, yaralama ve cinsel suçlar izliyor.

                Türkiye’de 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişiminin ardından 671 sayılı KHK ile denetimli serbestliğin kapsamı genişletildi; infaz süresi yarı yarıya düşürüldü. Yeni kararla koşullu salıvermeye ilişkin süre 1 yıldan 2 yıla çıkarıldı. Böylelikle binlerce kader mahkûmuna OHAL piyangosu vurmuş oldu. Adalet Bakanı, kararla 38 bin kişinin erken tahliye edileceğini açıkladı. Bu durumda düzenlemeden yıllar içinde 100 bin dolayında mahkûmun yararlanacağı hesaplanıyor.1 Yani bir yandan hapishaneler boşalıyor diye düşünülüyorken bir yandan da çıkanlardan daha fazlası içeri giriyor maalesef. Çıkan 38 bin kişiden daha fazlası cezaevine girdiği için şuan kapasitenin çok daha fazla üstünde mahkûm var cezaevlerinde ve mecburen yeni hapishaneler inşa ediliyor…

                Hapishanelerin Durumu

                * Cezaevlerinde yer kalmadığı için darbe şüphelilerinin götürüldüğü cezaevlerinde kapalı spor salonları koğuşa çevrilerek tutukluklar yerleştirildi.

                * Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan istatistiklere göre, 31 Mart 2016 tarihi itibariyle Türkiye cezaevlerinde 26 bin 482’si tutuklu 161 bin 165’i hükümlü olmak üzere toplamda 187 bin 647 kişi tutuluyordu. Son tutuklamalarla birlikte cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı 220 bin oldu.

                * Yine aynı verilerine göre, Türkiye’deki cezaevlerinin kapasitesi 183 bin civarındaydı. Buna göre, 31 Mart 2016 itibariyle 4 bin 647 kişi olan kapasite fazlası tutuklu ve hükümlü sayısı son tutuklanmalarla birlikte 30 bini geçti.

                “Türkiye Anlaşılması Güç Olan Bir Ülke”

                Türkiye’deki adli suçların yanında fikir ve düşünce alanlarında da gidişat hiç de iyi görünmüyor. Özellikle son yaşanan olayların ardından cezaevlerinde bulunan gazeteci, yazar, akademisyenlerin sayısı artıyor. Yer olmadığı için adli suçla yargılananlar serbest bırakılıyor. Şu an insanlar çok da farkında değil ama belki de birkaç yıl içerisinde ülke olarak bu suçluların serbest kalmasının sıkıntısını yaşayacağız.

                İsveç Gazeteciler Federasyonu Başkanı Jonas Nordling, Türkiye’deki son gelişmeler, medya ve ifade özgürlüğü ihlalleri ve başlatacakları kampanya ile ilgili sorulara cevap verdi. Türkiye’de uzun bir süredir medyaya yönelik baskıların sürdüğünü söyleyen Nordling, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “bir paranoya toplum sistemi” ni yaratmak için toplumu etkileyecek meslek gruplarına dolayısıyla da ilk olarak medyaya yöneldiği değerlendirmesini yaptı ve; “Türkiye anlaşılması güç olan bir ülke. Gazeteci, yazar ve aydınları hapsetmek için cezaevlerindeki kriminal suçluları serbest bırakıyor. Bunu yapan bir ülke yapısal ahlaki bir çöküş içindedir” şeklinde konuştu.

                130 Gazeteci, Yazar ve Medya Yöneticisi Hapishanede!

                Türkiye iki yıl aradan sonra yeniden “dünyanın en büyük gazeteci hapishanesi” haline geldi, basın özgürlüğü ve şeffaflığa dair uluslararası göstergelerde en gerilerde yer aldı. BİA Medya Gözlem Raporu 2016’nın Temmuz-Ağustos-Eylül döneminde medyaya yargısal ve idari müdahalelerin çeşitliliği ve çokluğunu gösteriyor; 226 gazeteci Temmuz-Ağustos-Eylül döneminde toplam bir ömür boyu hapis ve 2.235 yıl 4 ay hapis tehdidi altında.

                Rapor, geçen yılın aynı dönemine göre tutuklanan gazetecilerin 24’ten 106’ya, gözaltıların 49’dan 78’e, işsizlerin sayısının da 45’ten 2 bin 500’e çıktığını gösteriyor.

                2015’in tamamında, beşi gazeteci toplam 9 kişi, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” başlıklı TCK’nın 299. Maddesi uyarınca toplam 10 yıl 8 ay 22 gün hapse, 14’ü gazeteci, ikisi karikatürist toplam 19 kişiyse Başbakan olduğu dönemde Erdoğan’a hakaret ettikleri (TCK 125/3) iddiasıyla toplam 10 yıl 9 ay 27 gün hapse mahkûm edilmişlerdi. Böylece, geçen yıl, 19 gazeteci ve iki karikatürist olmak üzere 28 kişi, Erdoğan’a hakaretten mahkûm edilmiş oldu.2

                Bu verilerin özeti ise: Türkiye’de durum vahim!

1- http://www.haberturk.com/gundem/haber/1283679-100-bin-mahkum-tahliye-olabilir

2- http://bianet.org/bianet/medya/179855-107-gazeteci-hapiste-kapatilan-medyadan-2-bin-500-issiz