Haber-Yorum

Türkiye ve Dünya Haberleri

Paylaş:

 

TAHLİYE EDİLDİLER

‘FETÖ’nün medya yapılanması’na ilişkin ‘anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan gazeteciler Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak ile akademisyen Mehmet Altan’ın arasında bulunduğu altı sanığın Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden yargılandığı davada, mahkeme Mehmet Altan’ın beraatına karar verdi. Nazlı Ilıcak ‘örgüte yardım’ suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmıştı ve tahliyesine karar verildi. Ahmet Altan ‘örgüte yardım’ suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı ve tahliyesine karar verildi. Ayrıca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, CHP eski Milletvekili ve Parti Meclisi üyesi Eren Erdem’in infaz süresini dikkate alarak tahliyesine karar verdi. Erdem, 489 gündür Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunuyordu.

YOKSULLUK SINIRI BİR YILDA BİN LİRA ARTTI!

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı’ araştırmasının ağustos ayı sonuçlarını açıkladı. “Döviz, elektrik, doğalgaz, benzin fiyatlarındaki artış derken temel gıda madde etiketleri de değişti ve geçim şartları daha da ağırlaştı” denilen açıklamada, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1812 TL, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 5903 TL olarak tespit edildi. Türk-İş’in açıkladığı rakamlar geçtiğimiz yıl ağustos ayında ‘açlık sınırı’ için 1504, ‘yoksulluk sınırı’ için 4901 idi. 2018 Ağustos’u ile karşılaştırıldığında ‘açlık sınırı’nda 304, ‘yoksulluk sınırı’nda tam 1000 liralık bir fark oluşuyor.

ARINÇ: KHK BİR FACİADIR

Cumhurbaşkanlığı İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç’ın Kanun hükmünde kararnameler sonucu mesleklerinden ihraç edilenlerle ilgili yaptığı açıklamalar, Türkiye gündemine oturdu. Arınç katıldığı bir programda “KHK bir faciadır, bu felaketi yaşayan insanlara acıyorum ve onlara merhamet ediyorum ve onlardan özür diliyorum. Evime temizlik yapmaya gelen, daire başkanlığından ihraç edilen bir kadını gördükçe, eşi polis ihraç edilmiş başka bir kadını gördükçe ben yerin dibine geçiyorum” ifadelerini kullandı. Arınç’ın bu açıklamaları, özellikle iktidar cephesinden sert tepkiyle karşılandı. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, KHK’ların olağanüstü şartlarda çıkarıldığına değinerek “Bir faciadır dediğinizde, 15 Temmuz faciasını gölgeleyen bir tutum gibi algılanır” ifadesini kullandı. Kalın, Arınç’ın sözlerinin şahsi fikri olduğunu Yüksek İstişare Kurulu’nu bağlamayacağını vurguladı. Arınç’a bir tepki de Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’den geldi. Bahçeli: “KHK faciadır değerlendirmesi 15 Temmuz şehitlerine ve gazilerine haksızlık ve hadsizliktir. Bazı FETÖ davalarıyla ilgili kamuoyuna açıklanan kararlar milli vicdanı oldukça rahatsız etmektedir” dedi. Erdoğan ise “KHK ile ilgili ‘facia’ ifadesini kullanmasını esefle karşıladım. Bugün zaten bir toplantımız var. Bunu da kendi aramızda değerlendireceğiz” ifadelerini kullandı. Alparslan Kuytul Hocaefendi ise son zamanlarda dikkat çeken açıklamalarda bulunan Bülent Arınç ve cumhurbaşkanının talebi doğrultusunda AKP’den istifa eden Mustafa Yeneroğlu hakkında yorumda bulundu. Her hafta ailesiyle yaptığı telefon görüşmelerinin birinde bu konuya değinen Hocaefendi, “Yeneroğlu ara ara haksızlıkları dile getiriyordu, onu da istifa ettirdiler. Partiden istifa etmek zorunda bıraktılar. Bülent Arınç son zamanlarda birkaç kelime söylüyor. Ve gerçekten söyledikleri de doğru. Ama kimsenin onu da dinlemeye niyeti yok. Ve herhalde ona da yakında baskı yapacaklardır. Yani AK Partililerden evvel MHP’liler tepki gösteriyor zaten kendisine” ifadelerini kullandı.

KUR’AN KURSU YERLE BİR EDİLDİ!

İstanbul Kağıthane’de Sadabat Derneği tarafından Kur’an Kursu olarak kullanılan bina, 1 Kasım’da gece saat 04.00 sularında boşaltılarak yıkıldı. Belediyenin yıkım ekipleri Sadabat Eğitim ve Kültüre Hizmet Derneği tarafından kullanılan 4 katlı binayı yıkmak istedi. Yıkıma karşı direnilmesiyle de biber gazı ve plastik mermilerle bina sakinlerine müdahale edildi. Binayı kullanan öğrenciler yıkımın önceden taraflarına iletilmediği, AKP’li belediyenin gece baskın yapar gibi geldiklerini ve birden binayı boşaltmaya zorlandıklarını anlattı. Sadabat Derneği ise konu ile alakalı yayımladığı basın bildirisinde, müesseselerinin bu şekilde yıkılmasının vebalini Allah’a havale ettiklerini, taraflarına hiçbir bilgilendirme yapılmadan hukuksuz bir şekilde yıkımla karşı karşıya kaldıklarını, 59 üniversite öğrencisi, 12 personel ve 7 ailenin eşyalarını dahi toparlayamayarak mağdur edildiğini yazdı. Binalarının eski ve yıpranmış olması iddiasıyla yıkımla karşı karşıya kaldığını belirten dernek, bu durumun gerçeği yansıtmadığını ve binalarının sağlam raporu olduğunu açıkladı. Alparslan Kuytul Hocaefendi, her hafta ailesiyle yaptığı telefon görüşmelerinin birinde, yıkılan Kur’an Kursu ve Müslümanların sessizliği hakkında açıklamalarda bulundu. Cemaatlerin bitirilme projesine de değinen Hocaefendi, “Bütün muhaliflere zulüm yapılıyor, haksızlık yapılıyor ama kimseden çıt çıkmıyor. Herkeste korku var” ifadelerini kullandı. Millî Eğitim Bakanlığı onaylı yurdun gece yarısı boşaltılıp vicdansızca yıkılmasına Furkan Gönüllüleri tepki göstererek skandal olayın faillerini kınamışlardı. Olay üzerine Twitter hesabından yaptığı paylaşımla dikkatleri üzerine çeken Vatan Partisi Genel Sekreteri Utku Reyhan şok edici bir itirafta bulunarak “Dünden bu yana Süleymancılara vuruyoruz, ses Furkancılardan geliyor” dedi.

HDP’Lİ BELEDİYELERE KAYYUM!

HDP, 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde 3 büyükşehir, 4 il, 50 ilçe, 11 belde olmak üzere toplam 69 belediye kazanmıştı. Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kamu görevinden ihraç edildikleri için 6 ilçe belediye başkanına mazbata verilmedi. 19 Ağustos’ta Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanları Selçuk Mızraklı, Ahmet Türk ve Bedia Özgökçe, İçişleri Bakanlığı kararıyla görevden alındı ve yerlerine il valileri kayyum olarak atandı. 18 Eylül’de ise Erzurum Karayazı Belediye Eş Başkanı Melike Göksu, ‘Terör örgütü üyesi olmak’ suçundan yargılandığı davası onanınca tutuklandı. Göksu’nun yerine kayyum atandı. HDP’li Kulp Belediye Başkanı Mehmet Fatih Taş da 12 Eylül günü tutuklanmış ve yerine kayyum atanmıştı. 15 Ekim’de evlerine yapılan operasyonlarla gözaltına alınan HDP’li Hakkari Belediye Başkanı Cihan Karaman, Yüksekova Belediye Başkanı Remziye Yaşar ve Nusaybin Belediye Başkanı Semire Nergiz tutuklandı. İçişleri Bakanlığı kararı ile tutuklanan belediye başkanlarının yerine 18 Ekim’de kayyum atandı. 22 Ekim’de Kayapınar Belediyesi Eşbaşkanı Keziban Yılmaz, Bismil Belediye Eşbaşkanı Gülcan Özer, Kocaköy Belediye Başkanı Rojda Nazlıer ve Van Erciş Belediye Başkanı Yıldız Çetin’in yerine İçişleri Bakanlığı tarafından kayyum atandı. Alınan son kararlarla birlikte kayyum atanan HDP’li belediye sayısı 14’e yükseldi.

TERÖRİST İHBARINA ÖDÜL

Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçların ortaya çıkarılmasına veya delillerin ele geçirilmesine ya da suç faillerinin yakalanabilmesine yardımcı olanlara veya yerlerini yahut kimliklerini bildirenlere verilecek para ödülünün miktar, usul ve esaslarına ilişkin yönetmelik, Resmî Gazete’de yayımlandı. Terör suçu işlediği düşünülen kişiler hakkında verilen bilgilerin ödüllendirmede değerlendirilebilmesi için terörle mücadelede görev alan istihbarat ve kolluk görevlileri ile bu amaçla görevlendirilmiş diğer personel tarafından daha önceden elde edilmemiş olması isteniliyor. Ödüllendirilecek kişinin Türk vatandaşı olması şartı aranmayacak. Öngörülen sürede yapılmayan ödül talepleri işleme alınmayacak. Verilecek ödüllerin azami miktarları, sağlanacak bilgi, aydınlatılacak suç veya aranan fail dikkate alınarak, ödül komisyonunca belirlenerek ilan edilecek. Komisyon tarafından belirlenen her bir ödül miktarı 200 bin lirayı geçmeyecek. Ancak, suç failinin terör örgütünde üst düzey yönetici olması veya ortaya çıkarılan suçun toplumda oluşturduğu infial ve etki de dikkate alınarak, verilecek ödülün miktarı, ödül komisyonunun önerisi ve İçişleri Bakanının onayı ile 50 katına kadar artırılabilecek. Böylece 10 milyon liraya kadar artırılabilecek olan ödül miktarının parasal sınırı ise her takvim yılı başından geçerli olmak üzere Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacak. Ödül verilen kişilerin kimlikleri hiçbir şekilde açıklanmayacak.

DÜNYA HABERLER

BİRÇOK ÜLKEDE HALK SOKAKTA

Son zamanlarda dünyanın birçok ülkesinde sokaklarda tansiyon düşmüyor. Hükümetlere karşı sokaklarda protesto yapan halk kitleleri, ülke şartlarının değişmesini talep ediyor. Lübnan, Şili, Venezuela, Fransa, Irak, Tunus, İspanya, Endonezya, Azerbaycan bu ülkelerden en çok göze çarpanı...

Lübnan: Lübnanlılar, hükümetin iletişime ve özellikle sosyal iletişim ağı WhatsApp uygulamasına vergi getirme girişimine tepki olarak 17 Ekim’de protestolara başlamıştı. İletişim Bakanı Muhammed Şukayr’ın, WhatsApp uygulamasına yönelik vergi kararından vazgeçildiğini açıklamasına rağmen ülkenin dört bir yanına yayılan eylemler dinmedi. Lübnan’da 2015’te çöp krizi nedeniyle patlak veren protestolardan sonra ilk defa bu çapta gösteriler düzenlendiği belirtiliyor. Lübnan Başbakanı Saad el-Hariri, devam eden hükümet karşıtı gösteriler nedeniyle istifa etti.

Şili: Şili de tarihinin en büyük protestolarına tanıklık etmeye devam ediyor. Zamlara tepki olarak başlayan protestolar daha sonra şiddet olaylarına dönüştü. Onlarca kişinin hayatını kaybettiği protestoları yatıştırmak isteyen Devlet Başkanı Sebastian Pinera, aralarında içişleri ve maliye bakanlarının da olduğu sekiz kişiyi görevden aldı.

Bolivya: Güney Amerika’da And Dağları’nın zirvesindeki ülke Bolivya’da, 20 Ekim Pazar günü yapılan Devlet Başkanı Morales’in kazandığı, rakibi Carlos Mesa’nın ise hile yapıldığını iddia ettiği seçimler nedeniyle başlayan protestolar ve Morales’e destek gösterileri devam ediyor. Muhalifler arasında farklı kentlerde çıkan arbede ve çatışmalarda onlarca kişi yaralandı.

Irak: Iraklılar, işsizlik, yolsuzluk ve kamu hizmeti yetersizliğini protesto amacıyla ülkenin çeşitli bölgelerinde gösteriler düzenliyor. Başta Bağdat olmak üzere ülkenin orta ve güney kentlerine yayılan eylemlerde Ekim ayının başından bu yana yaklaşık 200 kişi hayatını kaybetti, 8000’e yakın kişi yaralandı.

Azerbaycan: Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de Ekim ayının son haftasında yolsuzluk, rüşvet ve düşük maaşları protesto edenler, polisin sert müdahalesiyle karşılaştı. Azerbaycan, 2003 yılından bu yana Cumhurbaşkanı İlham Aliyev önderliğinde yönetiliyor. Babasının vefatının ardından onun yerini alan Aliyev, ülkedeki muhalifleri susturmak ve hapse atmakla suçlanıyor. Bakü ise bu suçlamaları reddediyor.

Fransa: Akaryakıt zamları ve kötü ekonomik koşullara tepki olarak başlayan, daha sonra Macron yönetimine karşı gösterilere dönüşen sarı yeleklilerin eylemleri devam ediyor. Sarı yeleklilerin gösterileri, 17 Kasım 2018’de başlamıştı. Eylemlerde şu ana kadar 11 kişi hayatını kaybetti, 4.245’ten fazla kişi yaralandı ve 12.107’den fazla kişi gözaltına alındı.

MISIR’DA 4 BİNDEN FAZLA KİŞİ TUTUKLANDI

Eylül ayında Mısırlıların ekonomik kriz ve yolsuzluklara karşı Sisi yönetimini protesto etmesi sonucu 4 binden fazla sivil gözaltına alındı. Mısırlı iş adamı Muhammed Ali’nin sosyal medyada yaptığı çağrıda rejimin yolsuzluk yaptığını, halkın ekonomik krizle boğuşurken yöneticilerin lüks içinde yaşadığını belirterek halkı sokağa davet etmişti. Ali, hükümet ve ordu içinde çok ciddi yolsuzluk yapıldığına dair birkaç video yayımlamıştı. Halkın sokağa dökülmesini ardından Sisi rejimi çok sert tepki gösterdi. Rejim, Eylül ayından itibaren 4000’in üzerinde kişiyi gözaltına aldı.

ABD IŞİD LİDERİNİN ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ AÇIKLADI

Donald Trump IŞİD lideri Bağdadi’nin, Suriye’nin kuzey batısında düzenlenen operasyonda öldürüldüğünü açıkladı. Trump, “ABD, dünyanın en büyük terör örgütünün liderine hak ettiği adaleti sağladı. Son dakikalarını ağlayarak ve çığlık atarak geçirdi, korkak gibi öldü” diyen Trump, operasyonu canlı seyrettiğini ve Bağdadi’nin çıkışı olmayan bir tünelde üzerindeki patlayıcı yüklü yeleği havaya uçurarak yanındaki üç küçük çocuğuyla birlikte öldüğünü söyledi. Trump, Rusya, Türkiye, Suriye ve Irak’a da verdikleri destekten dolayı teşekkür ederek Türkiye’nin katkısı için “mükemmeldi” ifadesini kullandı. Ayrıca Rusya’nın operasyon için hava sahasını açtığını ve Kürtler’in önemli bilgiler paylaştığını kaydetti. Bu arada Rusya Savunma Bakanlığı Trump’ın açıklamasının ardından operasyonda Rusya’nın Amerika’ya sağladığı hava desteğinden haberi olmadığını açıkladı. Trump, Bağdadi’nin cesedinin tanınamayacak durumda olduğunu ancak test sonuçlarıyla kesin kimliğin şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edildiğini söyledi ve “dünya artık daha güvenli bir yer” diye konuştu. Ayrıca, El Kaide lideri Bin Ladin’in öldürülmesinin önemli olduğunu ancak Bağdadi’nin öldürülmesinin daha büyük bir haber olduğunu düşündüğünü söyledi. Türkiye’nin aralarında bulunduğu çok sayıda ülkenin devlet ve hükümet başkanları, Bağdadi’nin ölümünden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. İran Enformasyon Bakanı Muhammed Javad Azari-Jahromi, Twitter’dan yaptığı açıklamada, ABD’yi IŞİD’in kurulmasında rolü olmakla suçlayarak Bağdadi’nin ölümüyle ilgili “Önemli bir mesele değil. Sadece kendi yaratığınızı öldürdünüz” ifadesini kullandı.

BREXIT ANLAŞMASI NEDİR?

Dünya nezdinde ilgiyle takip edilen Brexit konusunda önemli gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Avrupa Birliği ve İngiltere, tarihi öneme sahip olan Brexit anlaşmasında mutabakata vardı ve bu anlaşma, İngiltere’nin 3 yıl süren müzakerelerin ardından Avrupa Birliği’nden ayrılmasının yolunu açtı. İngiltere’nin AB’den çıkması anlamına gelen Brexit; Britanya (Birleşik Krallık) ve exit (çıkış) İngilizce kelimelerinin birleşiminden türetilmiştir. Öncelikli olarak İngilizlerin AB’den çıkma konusu 1984 yılından beri süregelen bir konu. Gerek AB bütçesine yaptıkları ödemelerden ve gerekse Brüksel’den gelen emirlere uyma konusunda isteksiz olan İngilizler, patlak veren göçmen kriziyle de birlikte AB’den çıkarak tekrar ülkelerinin dizginlerini ellerine almayı planlıyor. Ancak bu birlikten çıkmak kolay bir adım değil. Zira yapılacak referandumdan çıkış kararının gelmesi halinde çıkış müzakerelerinin en az 2 yıl sürmesi ve tüm süreçlerin tamamlanmasının ise 7 yılı bulması bekleniyor. İşin ticari yönü ise İngiltere için çok daha riskli görülüyor. İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılmasının, ülke ekonomisine 70 milyar sterline mal olabileceği belirtildi. Merkezi Londra’da bulunan Ulusal Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü tarafından konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada, İngiltere’nin mevcut şartlarda AB’den ayrılması halinde İngiliz ekonomisinin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nın (GSYH) 2029’da yaklaşık yüzde 3,5 düşebileceği ve çıkışın İngiliz ekonomisine 70 milyar sterline mal olabileceği kaydedildi.

ERMENİ SOYKIRIMI KRİZİ

ABD’de Demokrat vekil Adam Schiff tarafından Nisan ayında sunulan Ermeni Soykırımı iddialarına ilişkin tasarı, 405 “evet” oyuna karşılık 11 “hayır” oyuyla Meclis’ten geçti. Diğer yandan, Temsilciler Meclisi, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusuna yönelik operasyonuna ilişkin Türkiye’ye bazı yaptırımlar getirilmesini öngören yasa tasarısını 16’ya karşılık 403 evet oyu ile onayladı. Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç, “Yabancı ülke meclislerindeki vekillerin malum lobilerin etkisiyle aldıkları ve alacakları, tarihi gerçeklerden uzak, tarafsız araştırma ve değerlendirmeye ve ilgili ülkelerin arşivlerinde yapılması gereken incelemeye dayanmayan vizyon yoksunu kararları şanlı tarihimize leke süremez” ifadelerini kullandı. Dışişleri Bakanlığı ise karara tepki göstererek, “ABD Temsilciler Meclisi’nce kabul edilen ‘Ermeni Soykırımı konusunda ABD’nin Tutumunu Teyit’ başlıklı, Temsilciler Meclisi’nin hissiyatını yansıtan kararı reddediyoruz” dedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Tarihi siyasete alet edenlerin bu utanç verici kararı, hükümetimizin ve halkımızın gözünde yok hükmündedir” diye konuştu. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da “Amerikan Temsilciler Meclisi’nin Ermeni tasarısı, tarihin siyasete alet edilmesinin utanç verici örneklerinden biridir” dedi.