Röportajlar

Tutuklu Bulunan Furkan Hareketi Mensuplarının Aileleriyle Röportaj

Paylaş:

Kirli kumpas sonuncunda tutuklu bulunan Furkan Hareketi mensuplarının aileleriyle gerçekleştirilen röportajdan derlediklerimizi siz değerli okurlarımıza sunuyoruz.

Furkan Hareketi Mensubu Erol Ardıç’ın Ailesinin Feryadı

Erol Ardıç’ın Eşi Esma Ardıç: Bir yıl demek kolay fakat hiç kolay ilerlemiyor. Her gün bu sıkıntıyı, ıstırabı hanemizde hissede hissede geçiriyoruz. Büyük bir insan sabredebilir, anlayabilir ama çocuklar bir yıldır babalarından ayrılar. Kızım sürekli babasıyla yaşadığı hatıralardan bahsediyor. Küçük kızım babasıyla yatıyor, babasıyla kalkıyor adeta. Büyüyünce baba olacağını söylüyor. Büyüyünce ne olacaksın sorusuna hiçbir çocuk ‘baba olacağım’ demez ama bir kız çocuğu olmasına rağmen baba olacağım diyor. Onun gözünde baba ulaşılmaz bir şey, çok büyük bir şey. Çünkü babasıyla yaşayamadı. Henüz iki yaşındayken babasından ayrılmış oldu. Öyle olunca babasına hasret içerisinde. Her açık görüşe gitmemizde kararsız kalıyoruz. Çünkü gidip görmek istiyoruz. Elli dakika da olsa çocuklarıyla kucaklaşmış olması, hasret giderecek olması gerçekten güzel bir şey ama gittiğimizde bir de bunun dönüşü var, ayrılması var. O gün o kadar acı geçiyor ki, o günün ağırlığını bir hafta üzerimizden atamıyoruz. Çocukların dönüşteki feryatlarını, salondan çıkarken baba diye ağlamalarını… İlk gittiğimizde küçük kızım Fatıma babasından ayrılamadı. Resmen tutarak, çekerek, zorla babasından ayırdık ve sonrasında bütün salonu inletti, yerlere yattı. Artık gücüm yetmiyor. Çocuğu alıp, kucaklayıp dışarı çıkamıyorum. Dışarı çıkmamız lazım ama dışarı çıkamıyoruz. Ben onunla konuşurken arkamı döndüm, bayanı, erkeği herkes bize bakıp ağlıyordu. Biz bunu bir şeref olarak görüyoruz. Çünkü eşim kötü bir şey yaptığı için yatmıyor. Ben buna eminim. Onu tanıyan herkes emin. İslam için yatıyor. Ve nihayetinde her şey kaderdir. Bu kader bir şekilde cereyan edecekti. Ama İslam için bunu yaşıyor olması bizi ve çocuklarımızı aslında şereflendirmiş oluyor. Çocuklarımız da ilerde bununla gurur duyacaklar. Eminim. Şimdi bunun sıkıntısını çekiyoruz ama ilerde gurur duyacağımız bir şey olacaktır. Buna da inanıyorum.  

                Furkan Hareketi Mensubu Yusuf Tapan’ın Ailesinin Feryadı

                Yusuf Tapan’ın Annesi: Artık yeter, dayanamıyorum. Her görüşe gittiğimde eve geldikten sonra on gün kendime gelemiyorum. Adıyaman'dan Aksaray'a ne demek... Bir ana yüreği için koskocaman bir yıl ne demek... Ancak anne bilir. Bütün herkes sesimi duysun. Suçsuz yere koskocaman bir yıl... Allah için bu nedir?

                Yusuf Tapan’ın Eşi: “Ağlarsan baban çok üzülür” dediğim için oğlum babasının arkasından bağırmıyor ama cezaevinden babasız çıkmak ona çok ağır ve çok acı geliyor. Her girdiğimizde “anne babamı alacak mıyız, anne artık babam evimize gelecek mi, anne artık bir plan yapalım babamı oradan kurtaralım” diyerek gitmek istiyor. Bunun olmayacağını bildiği için de artık cezaevine gelmek istemiyor. Ravza da ara ara hıçkıra hıçkıra bağırarak ağlıyor. “Baba gel, baba gel” diyerek. “Kızım ne oldu?” diyorum. “Anne babamı özledim” diyor. Ben bu zulmün bir an evvel bitmesini istiyorum. Çocuklar daha fazla babalarına hasret kalmasınlar.

Furkan Hareketi Mensubu Haydar Akoraler’in Ailesinin Feryadı

Haydar Akoraler’in Annesi: Kimse Haydar'dan şikayetçi değildi. Haydar kötü bir yolda değildi. Hocasının izinde temiz bir yoldaydı. Çocukları ile Kur'an okuyorlardı. Beraber namaz kılarlardı. Bütün çocuklarını toplayıp “hadi Kur'an okuyalım” diyordu. 

Haydar Akoraler’in Eşi: Yirmi yıldır ilk defa böyle ayrılık oldu. Çocuklarımız var. Kızımız hasta. Küçük kızım sürekli ağlıyor, babasını istiyor. Benim açımdan da maddi ve manevi olarak çok zor geçiyor. Allah için başıma gelenler başım, gözüm üstünedir. Bizim cemaatimizi kirletmek istiyorlar ama bunu başaramayacaklar. Eşim Allah yolundaydı, yolu kötü değildi. Bize, annesine, babasına ve kardeşlerine iyi davranırdı. Ben de kendisinden razıyım. Kendisi için her gün çok dua ediyorum.

Haydar Akoraler’in Kızı: Babam çok iyi bir insandı. Kardeşlerimi de incitmeyecek biriydi. Bir suç işleyeceğine kimse inanmaz. Kendisi davası için yaşıyordu, davası için koşturuyordu.

Furkan Hareketi Mensubu Ufuk Bülez’in Ailesinin Feryadı

Ufuk Bülez’in Kız Kardeşi: Abim ilk tutuklandığı esnada ben onu gördüm. Alnı dik, elleri arkada kelepçeliydi. Başını kaldırdı. Ben o zaman çok kötü oldum. Çünkü abimi ilk defa öyle gördüm. Adliye koridorlarında suçluların eli önden kelepçeliyken benim abimin eli arkadan kelepçeliydi.

Kelimelerle ifade edilemeyecek kadar zor geçen günlerin, hanelerde büyük bir sıkıntıya sebep olan ayrılığın, eşlerin, annelerin ve evlatların acılı bekleyişlerinin son bulmasını Rabbimizden niyaz ediyor ve ilerleyen süreçte haksızlıkların bitmesini, gasp edilen hürriyetlerin mazlumlara iade edilmesini temenni ediyoruz.