Akaid

Akaid ne demek? Akaid ilminin konuları nelerdir, dinimizdeki yeri ve önemi nedir? Gibi sorulara cevap vereceğimiz ve çağdaş imani soru(n)ları akaid ışığında ele alacağımız bölümümüzü siz değerli okuyucularımıza sunuyoruz.

Akaid, Akaid Ne Demek?

Akaid, bir şeye düğüm atmışçasına bağlanmak, bir şeye gönülden inanmak, o şeyi gönülden benimsemek anlamına gelen Arapça “A-k-d” kökünden türemiştir. O halde Akîde gönülden bağlanılan şey demektir. Eş anlamlısı ise ondan türemiş olan i’tikad kelimesidir.

Akaid ilmi terim olarak, dinimizde inanılması ve reddedilmesi gerekli olan esaslara denir. Bu esaslardan bahseden ilme de Akaid ilmi denir. Bu ilmin ayrıca İslam inancının temellerini belirleyen, içerisinde teslimiyetin en ulvi halini barındıran hem siyasi hem de tarihsel bir ilim dalı olduğunu söylemek yerinde olacaktır. İslam’a göre akide esasları ilk peygamber Hz. Âdem’den son peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.v)’e kadar değişikliğe uğramamıştır.

Akaid ilmi; Kuran’ın bildirdiği gibi bir Allah’a katıksız inanmamızı ve bunda tereddüt duymamamız gerektiğini delilleri ile öğrenmemizi sağlayan bir ilimdir. Şöyle ki: Allah (c.c) hükmedici, kanun koyucu, insanları terbiye eden, insanların hayatına müdahale etme hakkına sahip olan bir İlahtır. O’nun meleklerine ve kitaplarına, ahiret gününün hak olduğuna, bu dünyada yapılan amellerin karşılığının eksiksiz verileceğine, kaza ve kadere katıksız ve tereddütsüz iman şarttır. O’nun Peygamberlerine iman ve Rasulullah (s.a.v)’ın şari yani hüküm koyucu olduğuna, insanlığa kıyamete kadar örnek olacağına, O’na itaatin mutlak oluşuna iman şarttır.

Akaid, Felsefenin ‘Ben kimim? Nereden gelip nereye gidiyorum? Neden yaratıldım? Amacım nedir? Ölünce ne olacak?’ gibi insanların kafasını kurcalayan fakat yanıtlayamadığı, bazılarının ömrünü bu yolda heba ettiği ama bir türlü içinden çıkamadığı tüm sorularına cevap vermekte ve insanı içerisinde yutan fırtınalardan kurtarmaktadır.

Bugün Batı medeniyetinin tesiri altında kalmışlığımız maalesef toplumda dejenerasyona sebep olmuş ve yeri başka şeylerle dolması mümkün olmayan inanç alanında birçok tahribat yapılmıştır. Günümüzde Başyazarımız Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin de en çok üzerinde durmuş olduğu “Allah’ın dünyasında Allah’ın dediği olmalı” yani Allah’ın tek otorite ve Rab oluşu unutulmuştur.

Bugün ve gelecek nesillerimizin Batının oluşturduğu dejenerasyondan kurtulması ve sağlam Tevhid akidesine sahip yeni bir nesil meydana gelmesi için hazırlamış olduğumuz Akaid bölümünü sizlerin istifadesine sunuyoruz.

Bölümün Yazıları
Paylaş: