Röportajlar

Alparslan Kuytul Hocaefendi ile “Toplumsal Çöküşün Eşiğinde” Konulu Röportaj – 1

Paylaş:

 

2 yıl aradan sonra kıymetli Başyazarımız Alparslan Kuytul Hocaefendi’yi okurlarımızla buluşturmanın sevincini yaşıyoruz. Bu ayın kapak konusuyla alakalı kendisine sorduğumuz sorulara cevap veren başyazarımızla yaptığımız röportajı sizlerin istifadesine sunuyoruz.

FURKAN NESLİ: Muhterem Hocam, uzun bir aralıktan sonra size kavuşmanın sevincini yaşıyoruz. Rabbimizden niyazımız bir daha size o cezaevi günlerini yaşatmamasıdır. Yoğun mesainize rağmen bu röportaj vesilesiyle bizlere zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz.

Bildiğiniz gibi Furkan Nesli Dergisi olarak toplumun son yıllardaki yaşadığı problemleri içerisine alan “Toplumsal Çöküşün Eşiğinde” serisi ile toplumun kanayan yaralarına değinerek çözümler sunmaya çalıştık. Bu serinin devamı olarak “Toplumsal Çöküşün Eşiğinde: Psikolojik Bunalım” konusunu ele aldığımız Mart sayımızda sizinle öncelikle bu konuyu konuşmak istiyoruz. Dünyada ve Türkiye’de psikolojik bunalımların bu kadar artması ve bunun sonucunda yaşanan toplumsal olayları nasıl değerlendiriyorsunuz?

ALPARSLAN KUYTUL: Öncelikle yaklaşık 2 yıllık kanunsuz ve haksız cezaevi zulmünden sonra yeniden okuyucularımızla birlikte olabildiğim için Rabbime şükrediyor, bu süreçte bana destek veren Furkan Nesli Dergisine ve okuyucularına teşekkür ederek başlamak istiyorum.

Furkan Nesli Dergisi olarak bu konu ile ilgilenmeniz ve konuyu okuyucuların gündemine taşımanız gerçekten önemli bir hizmet olmuştur. Hakikaten depresyon, stres, ruh sağlığı bozukluğu ve huzursuzluk günümüz dünyasının ve Türkiye’sinin en önemli sorunu haline gelmiştir. Milyonlarca insan psikolojik sorunlar yaşamakta ve onlarca milyon kutu antidepresan ilaç tüketilmektedir. Antidepresan kullanımında her yıl yeni rekorlar kırılmakta ve durum her gün daha kötüye gitmektedir. Dünyamız, ülkemiz ve çevremiz ruh sağlığı bozulmuş insanlarla dolup taşmaktadır. Kendi değerlendirmelerime girmeden önce bu konu ile ilgili topladığım istatistiki bilgileri paylaşmak istiyorum:

1-      DEPRESYON VE RUHİ PROBLEMLER

• Dünya genelinde depresyonla mücadele eden kişi sayısı 350.000.000’dur.1

• Türkiye’de 15-55 yaş arasındaki nüfusta en yaygın hastalıklar içinde “depresyon ve endişe bozukluklarının” ilk 5’te yer aldığı belirtilmektedir.2

• Sağlık Bakanlığı’nın 2 Şubat 2015 tarihinde Türkiye’deki antidepresan ilaç kullanımıyla ilgili açıkladığı verilere göre Türkiye’de, her on kişiden biri yani 8 milyon insan antidepresan kullanmaktadır.3

• Uluslararası Pazarlama Servisi’nin araştırmasına göre Türkiye’de antidepresan kullanımı 2003’te 14.238.000 kutuyken, 2008’de 31.302.000 kutuyla yüzde 120 arttı. Türkiye’de antidepresan kullanımı son 9 yılda yüzde 160 oranında artmış, bir yılda kullanılan ilaç 37 milyon kutuya yaklaşmıştır. 2014 yılında ise antidepresan kullanan kişi sayısı 8.179.000’e yükseldi. Her 4 kişiden 1’inin depresyonda olduğu tahmin edilmektedir.4

• Son 5 yılda tüketilen toplam antidepresan ilaç sayısı 211.577.000 kutudur.

• Türkiye’de 2013’te sinir sistemi ilaçlarının kullanımı 258.5 milyon kutu iken 2018 yılı itibarıyla satılan sinir sistemi ilaçlarının toplamı 308.000.000 kutu oldu.5

• Son 5 yılda psikolojik rahatsızlıklar nedeniyle sağlık kuruluşlarına başvuranların artış oranı yüzde 330’dur.6

• Bu kadar masrafa ve zahmete rağmen antidepresan ilaç kullanan hastaların sadece yüzde 15’inde tekrarı olmadan iyileşme görüldüğünü ifade eden uzmanlar, yüzde 85’inde ilaç kullanılmasına rağmen hastalığın kronikleşerek tekrarladığını belirtmektedir. Yani antidepresan ilaçlar aslında hastaları iyileştirmeyip sadece uyuşturmakta ve hastaların sorunlarını düşünmesini kısmen engellemektedir.7

 Depresyonla ilgili bu istatistiki bilgileri paylaştıktan sonra biraz da dünyada ve ülkemizde intihar ile ilgili istatistiki bilgileri paylaşmak istiyorum. 

2- DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE İNTİHAR

• Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’ne göre dünya çapında her yıl 800.000 kişi intihar ederek hayatını kaybediyor. Bunun 20 katı ise ölümle sonuçlanmayan intihar girişimi yaşanıyor. Örgütün hesaplamasına göre her 40 saniyede bir kişi yaşamına son veriyor.

• Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’ne göre bu, dünyada her yıl sıtma, göğüs kanseri, savaş veya kadın cinayeti nedeniyle yaşanan ölümlerden daha fazla. İntihar, 15-29 yaş arası gençlerin ölüm vakalarında ikinci ölüm nedeni. İntiharların yüzde 70’den fazlalık bir bölümü düşük ya da orta gelir seviyeli ülkelerde yaşanıyor.8

Türkiye’de İntihar Oranı Nedir?

• Türkiye’deki intihar oranları son otuz yılda yüzde 440 arttı.9

• Türkiye’de 2000’lerin başlarında her yıl 2000’li rakamlarla ifade edilen intihar sonucu ölüm vakaları, 2012 yılından itibaren 3000’li rakamlara çıkmış durumda.10

• 2002’de 2301, 2014’te 3.169, 2015’te 3.246, 2016’da 3.193, 2017’de 3.168 kişi intihar sonucu yaşamını yitirdi.

• Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2018 yılında 3.161 kişi intihar etti. Bu da her gün ortalama 9 kişinin hayatına son verdiği anlamına geliyor.11

• Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre son 10 yılda 29.253 kişi intihar ederek hayatını sonlandırdı.12

• 2001 ile 2018 arasına bakıldığında Türkiye’deki intihar oranlarının yüz binde 3.61 ile yüz binde 4.37 arasında değiştiği görülüyor.13

• Dünya genelinde intihar eden kişiler arasında erkeklerin oranı yüzde 79’dur.

• Türkiye’de 2018’de intihar sonucu ölenlerin 2391’i erkek, 770’i kadındı. Yani erkeklerin oranı yüzde 75.64, kadınlarınki yüzde 24.36 oldu.14

• Araştırmalara göre, insanların yüzde 75’i hayatlarının bir noktasında intihar etmeyi düşünmektedir. Bunların bir kısmı Yunancada “kolay ölüm” anlamına gelen ötanazi ile ölmeyi tercih ediyor ve kendilerini öldürmek için binlerce dolar veriyor. Ötanazi, İsviçre’de 1942’den bu yana yasal. İçeceğe katılan ilaçlarla kişi acı çekmeden ölüyor. İlacın verilmesinden yarım saat sonra ölüm gerçekleşiyor.

• Bir doktor ötanazi anını şu şekilde anlatıyor: “Hastanın yakınları yanı başında oluyor. Prosedür yaklaşık 9 dakika sürüyor ve genellikle müzik çalınıyor. Zehri verirken hastanın kulağına sessizce, ‘Sakin ol, son bir kez daha uykuya dalacaksın, rahat, huzurlu bir uyku’ deniyor.”15

• Prof. Dr. Kemal Arıkan’a göre Türkiye’de insanları intihar girişiminden caydıran konuların başında dini faktörler geliyor: Allah korkusu, sonsuz cehennem kaygısı bizim ülkemizde intihardan vazgeçmek için ciddi bir gerekçe. İkinci nedeni ise “Yakınlarına ne olacak kaygısı” olarak tarif ediyor. Türkiye’de aile bağlarının hâlâ güçlü olduğu, bu kaygının da caydırıcı etkisi olduğunu söylüyor. Hatta geçtiğimiz aylarda İzmir’de bir psikiyatri uzmanının intihar ettiğini, bunun üzerinde sosyal medyada yaklaşık 2000 kişiden oluşan psikiyatri grupları içinde bunu tartıştıklarını ve intiharı önlemek için kendi içlerinde toplu terapilere başladıklarını söylüyor. Psikiyatristlerin bile geldiği durum budur.16

Peki En Önemli İntihar Nedenleri Neler?

• Verilere göre ‘hastalıklar, geçim zorluğu ve aile geçimsizliği’ intihar nedenleri arasında önemli yer tutuyor.

• TÜİK’in 2018 yılındaki intiharların nedenleriyle ilgili verilerinde 3161 olaydan 1155’inin nedeninin belirlenemediği yazıyor. Belirlenen nedenlerse sırasıyla şöyle: Hastalık sebebiyle 677 kişi, geçim zorluğu sebebiyle 246 kişi, aile geçimsizliği sebebiyle 129 kişi, hissi ilişki ve istediği ile evlenememe sebebiyle 86 kişi, ticari başarısızlık sebebiyle 6 kişi, öğrenim başarısızlığı sebebiyle 1 kişi intihar etti. 861 vaka ise diğer kategorisinde bulunuyor.

• WHO’nun 2019 yılı raporuna göre dünyada intihar oranının en fazla olduğu beş ülke sırasıyla; Litvanya (Yüz binde 31), Rusya (Yüz binde 31), Guyana (Yüz binde 29.2) ve Güney Kore (Yüz binde 26.9).

• İntihar oranının en az olduğu ülkeler ise yüz binde 0.8 ile yüz binde 0.5 arasında değişen oranlarla Karayipler Adaları’nı oluşturan Bahamalar, Jameika, Grenada, Barbados, Antiga ve Barbuda.

• Türkiye ise en fazla intihar yaşanan ülkelerin oranlar üzerinden sıralandığı listenin 100. sırasında bulunuyor. Türkiye’de intihar oranı ortalama yüz binde 3.61’den 4.37’ye çıkmış durumdadır.

• Gelişmiş bazı ülkelerde ise intihar oranları yüz binde olarak şöyle: İzlanda: 21,7; ABD: 21,1; Finlandiya: 20,8; Fransa: 17,9; Norveç: 13,6; Almanya: 13,6; İngiltere: 11,9.17

Görüldüğü gibi gelişmiş denilen ülkelerde gelişmişlik ve zenginlik huzur vermemekte, depresyonu ve intiharları azaltmamaktadır. Bu ülkelerde intihar oranları birçok geri kalmış ülkeden çok daha fazladır. Türkiye’de intihar edenlerin yüzdesi eskiye nispetle artmış ve durum kötüye gidiyor olsa da mesela madden gelişmiş Amerika’daki intihar yüzdesi Türkiye’nin yaklaşık 5 katıdır.

Depresyon ve intiharla ilgili bu sonuçlara baktığımızda Allah’tan ve Allah’ın kitabından uzaklaşan insanoğlunun geldiği noktanın ne kadar içler acısı olduğunu görüyoruz. İnsanı tanımadan kurulan medeniyetin insana uygun olmadığı ve insana huzur vermediği meydandadır. “Vahye ihtiyacımız yok, akıl ve bilim bize yeter” diyenler akıl ve bilimin yetmediğini, vahye ihtiyacımızın olduğunu anlamış olmalılar. Böyle düşünenler aklın ve bilimin rolünü ya yanlış anladılar ya da yanlış anlamak istediler. Aklın ve bilimin rolü insanın nefsini arındırmak, maneviyatını ve iradesini güçlendirmek, insana istikamet göstermek, onu adam etmek, sabrını geliştirmek, insana huzur vermek vs. değil, geliştirdiği alet ve cihazlarla insanın hayatını kolaylaştırmaktır. Aklın ve bilimin veremediğini versin diye Allah Azze ve Celle, insana vahiy göndermiştir. Ancak insanoğlu nefsi arzularına uygun bir hayat yaşamak için vahiyden uzaklaşmış hatta bazıları “Tanrı öldü, O’nu biz öldürdük” dahi demişlerdir. Bu sözle artık Allah’a ihtiyaçları kalmadığını ve bilimin kendilerine yeteceğini anlatmak istemişlerse de insanlığın geldiği nokta insanın daima vahye ihtiyacı olduğunu ispat etmektedir.

 FURKAN NESLİ: Allah razı olsun kıymetli Hocam. Gelecek sayımızda da sizi tekrardan ağırlamak ve sorularımızı yöneltmek istiyoruz. Sizi ve okuyucularımızı Allah’a emanet ediyoruz.

 

1.        furkanhaber.net/21-asrin-modern-mutsuzlari.html

2.        t24.com.tr/haber/iste-en-cok-gorulen-ruh-hastaliklari,364207

3.        t24.com.tr/haber/turkiyede-8-milyon-kisi-antidepresan-kullaniyor-nufusun-44u-depresyonda,398032

4.        cnnturk.com/saglik/turkiyede-antidepresan-kullanimi-artti?page=7

5.        tr.sputniknews.com/turkiye/202001281041266762-2018de-turkiyede-308-milyonkutu-sinir-sistemi-ilaci-satildi/

6.        ntv.com.tr/saglik/turkiyede-psikolojik-tedavi-gorenler-330-artti,oOZ9VLZdB0aU38086HSGhw

7.        yenisafak.com/hayat/cocuklar-antidepresan-bagimlisi-oluyor-2589423

8.        bbc.com/turkce/haberler-dunya-50343454

9.        bbc.com/turkce/haberler/2010/09/100910_suicides

10.     bbc.com/turkce/haberler-dunya-50343454

11.     tr.euronews.com/2020/01/05/turkiye-de-her-gun-9-kisi-intihar-ediyor-avrupa-ulkelerinde-intihar-orani-ne

12.     psikiyatri.org.tr/1420/tpd-basin-aciklamasi-intihari-onleme-gunu

13.     bbc.com/turkce/haberler-dunya-50343454

14.     bbc.com/turkce/haberler-dunya-50343454

15.     furkanhaber.net/21-asrin-modern-mutsuzlari.html

16.     cumhuriyet.com.tr/haber/turkiyedeki-intihar-vakalari-hakkinda-neler-biliniyor-1700895

17.     bbc.com/turkce/haberler-dunya-50343454