Sahabe İklimi

Ashab-I Kiram’ın Mü’minlere Örnek Olan Duruşları -2

Paylaş:

Kıymetli okuyucularımız, Ashab-ı Kiram’ın İslam düşmanlarının tehdit, işkence ve zulümleri karşısında Müslümanlara örnek olan duruşlarına başlamış ve Cafer Bin Ebu Talib’in, Hz. Ebubekir’in ve Abdullah bin Huzafe’nin göstermiş oldukları büyük şecaat örneklerini ele almıştık. Kaldığımız yerden devam ediyoruz.

  1. HZ. ÖMER’İN KIZ KARDEŞİ VE ENİŞTESİ

Kız kardeşinin Müslüman olduğunu öğrenen Hz. Ömer’in hiddetlenerek kardeşinin evine gittiği an bir rivayette şu şekilde anlatılır: “…O esnada, kız kardeşi ve eniştesinin yanlarında Habbab bin Eret de vardı ve Kur’an-ı Kerim talimiyle meşgul idi. Ömer’in hışımla kendilerine doğru gelmekte olduğunu gördükleri an, Habbab’ı evde bir odaya gizlediler. Fatıma Hatun da hemen Kur’an-ı Kerim sahifesini sakladı. Ömer eve girince: ‘Neydi o işitmiş olduğum sözler?’ diye gürledi. Eniştesi ve kız kardeşi: ‘Sen yanlış duydun herhalde, burada öyle bir şey yok!’ dediler. Ömer: ‘Hayır! Vallahi ikinizin de Muhammed’e tabi olduğunu öğrendim!’ dedi ve hışımla eniştesinin üzerine yürüdü. Onu hırpalamaya başladı. Araya giren kardeşi Fatıma’yı da tokatladı. Bunun üzerine Fatıma: ‘Ey Ömer! Ne yaparsan yap! İstersen bizi öldür! Biz Müslümanlıktan asla vazgeçmeyiz!’ dedi.

Hz. Ömer’in kız kardeşi Fatıma, imandan aldığı cesaretle konuşurken Hz. Ömer bu cevap karşısında şaşırdı ve etkilendi. Hz. Ömer yaptığına pişman olarak sahifeyi okumak istedi. Kız kardeşi ise: “Sen müşriksin, necissin! Kur’an’ı sana vermem için önce yıkanman gerekiyor” cevabını verince Hz. Ömer yıkandıktan sonra sahifeleri okudu. Bu şekilde Kur’an’ı okumaya başlayan Hz. Ömer İslam’ın hakikatlerinden etkilenerek Müslüman oldu.1

Bu olayda dikkat çeken iki noktayı açıklayalım:

Birinci Nokta: Hz. Ömer’in kız kardeşi dayak yemesine rağmen herkesin korktuğu Ömer’den korkmuyor ve “İstediğini yap ben davamdan, dinimden dönecek değilim” diyor. İşte bu tavır şecaattir ve bu şecaat Hz. Ömer’in imanına vesile olan 2-3 şeyden birisidir. Bu şecaat Hz. Ömer’in kalbini yumuşattı. “Bütün Mekke benden korkar. Kardeşim ise kadın başına bana meydan mı okuyor” diye düşündü. Bu örnekte de açıkça görülmektedir ki gösterilmesi gereken yerde ve gösterilmesi gereken şekilde şecaatli tavır ortaya konursa karşıdaki insan etkilenir. Çünkü insanın fıtratı cesareti sever, cesaretli olmak insanı izzetli yapar.

İkinci Nokta: Hz. Ömer Kur’an ayetlerini istediğinde kız kardeşi hiç çekinmeden: “Sen müşriksin, necissin! Kur’an’ı sana vermem için önce yıkanman gerekiyor” dedi. Hz. Ömer o öfkeli halinde bile sırf ayetleri okuyabilmek için kalkıp yıkandı. Burada Hz. Ömer sahifeleri kardeşinin elinden zorla alabilirdi fakat kardeşinin göstermiş olduğu şecaat sonucunda, Hz. Ömer sahifeleri zorla almak yerine kardeşinin istediği şekilde aldı.

  1. ÜMMÜ ÜMARE’NİN OĞLU HABİB

Hz. Peygamber, vefatına yakın günlerde Habib’i, Müseylimetül- Kezzab’a elçi olarak gönderdi. Müseylime ondan Rasul-i Ekrem’in peygamberliğini kabul edip etmediğini öğrenmek istedi. Habib kabul ettiğini söyleyince: “Benim peygamberliğime de inanıyor musun?” diye sordu. Bunun üzerine Habib sağır olduğunu ve ne dediğini anlamadığını söyledi. Müseylime sorusunu birkaç defa tekrar edip de hep aynı cevabı aldığı için Habib’i organlarını tek tek keserek öldürdü.2 Habib Radıyallahu Anh, yalancı bir insanın onaylanmadığı takdirde kendisine her türlü zararı vereceğini bildiği halde onun peygamberliğini tasdiklememiş ve sonunda şehit olmuştur.

  1. ABDULLAH BİN MESUD

Sahabiler bir gün aralarında konuşuyorlar ve: “Şu müşriklerin karşısında Kur'an okuyamadık” diyorlar ve “Kabilesi güçlü, arkası kuvvetli biri çıksa da Kâbe’nin yanında halkın ortasında sesinin son gücüyle okusa!” diye düşünüyorlardı. Abdullah bin Mesud yerinden fırlayarak: “Kur’an’ı, Kureyş’e ben duyuracağım!” dedi. Arkadaşları: “Aman, bu senin işin değil. Senin hiçbir gücün yok, canından olursun!” diye mâni olmaya çalıştılar ama İbn-i Mesud’u durduramadılar. Kâbe’nin yanında oturan Kureyş liderlerinin önünde besmele çektikten sonra Rahman Suresini okudu. O okurken Kureyş’in liderleri hayretler içerisinde birbirlerine bakıyorlardı. “Ümmü Abd’in oğlu neler söylüyor, yoksa Muhammed’in söylediği sözler mi bunlar?”  dediler ve “Bu çocuk Kur’an okuyor!” diyerek Abdullah’ın üzerine saldırdılar. Kureyş’in öfkesi yatışıp Abdullah’ı bıraktığında, İbn-i Mesud’un yüzü, gözü, tüm vücudu kanlar içinde kalmıştı. Arkadaşlarının yanına gitti. Onu bu halde gören sahabiler hüzünle: “Biz senin başına bunun gelmesinden korkuyorduk” dediler. İbn-i Mesud ise: “Allah’ın düşmanları benim gözümde hiç bu kadar zavallı olmamışlardı. Vallahi, eğer isterseniz yarın yine gider aynı şeyi tekrarlarım” diyerek kararlılığını ortaya koydu. Allah Rasulü’nden sonra yeryüzünde Kur’an’ı açıkça ilk okuyan İbn-i Mesud olmuştu.3

Bugün Müslümanlar şecaatli olurlar ve İslam davasına bu şekilde hizmet ederlerse tekrar izzetli günlerine dönebilirler. Korkaklık yaparak göstermesi gereken tavrı gösteremeyen ve bu şekilde daha iyi olacağını düşünen Müslümanlar hata ettiklerini bilmelidirler. Müslümanlar duruşlarıyla gelecek nesillere örnek olduklarını unutmamalı ve gelecek nesillere korkaklığı değil şecaati miras olarak bırakmalıdırlar.

  1. İbn Sa’d, III, 267-269
  2. İbn Sa’d, et-Tabakat, IV, 316
  3. İbn Sa’d, et-Tabakat, III, 151