• Anasayfa
  • Bölümler
  • Güncel Analiz
  • İncirlik Üssü Amerika’ya Irak Savaşında Açıldığında Tepki Gösterenlerin,  Bugün Üssün Amerika’ya Yeniden Açıldığı Halde Tepki Göstermemelerini Nasıl Anlamalıyız?

Güncel Analiz

İncirlik Üssü Amerika’ya Irak Savaşında Açıldığında Tepki Gösterenlerin,  Bugün Üssün Amerika’ya Yeniden Açıldığı Halde Tepki Göstermemelerini Nasıl Anlamalıyız?

Paylaş:

Hayır, o zaman da çok kimse tepki göstermedi,  tepki gösteren yine bizdik. Bu kararı verenler namaz kılan insanlar olunca, Müslüman camiada tepki olmuyor. Sanki bir kimse Müslümansa ve namaz kılıyorsa hata yapmaz. Hâlbuki insan namaz da kılar, hata da eder.  O zaman da yine ben tenkit ettim, çokları yine sustular.  Size biraz geçmişi hatırlatayım:

Amerikan gemisi İskenderun’a gelerek; tanklar, toplar, ağır silahlar Adana’dan karayolu ile Irak’a gidecekti. Bunun için hükümet tezkere verdi, ancak bir iki oyla reddedildi. Sonra bu yardımlar İncirlik’ten gizli gizli gönderildi. Bunu bizzat Amerikan Savunma Bakanlığı, Pentagon açıkladı. İlk zamanlarda 100 bin ton mühimmatın İncirlik’ten uçakla gönderildiğini ifade etti. Bu rakam o zamana kadar olan, ondan sonrasını bilmiyoruz.

Bu bombalar, füzeler kimin üzerine atıldı?  Saddam’ın değil, Irak halkının üzerine atıldı. Irak halkı o gün bugündür belini doğrultamadı. Allah Azze ve Celle, Âl-i İmran suresinde:  “Müminler müminleri bırakıp kâfirleri dost edinmesinler. Kim bunu yaparsa Allah’la arasında bir dostluk kalmaz!” buyuruyor. Yani Müminler Irak halkını bırakıp, Amerika ile beraber olmamalıdırlar.  Ben bu ayeti o zamanlar çok anlattım. Ama maalesef birçok cemaat ve STK bu kararı veren namaz kılan bir Başbakan olunca sus pus oldular...

Eğer o kararı veren CHP olsaydı, Amerika’ya Irak halkının öldürülmesi konusunda yardım etseydi; Müslüman camia CHP’ye demedik laf bırakmazdı. Ne dinsizliği, ne imansızlığı kalırdı,  her lafı söylerlerdi. Ama bunu yapanlar namaz kılanlar olunca “herhalde bir bildiği vardır” dediler. Var mıymış bir bildiği? Yokmuş! Allah’ın dediğinin dışına çıkarsan, İslamî stratejinin dışına çıkarsan sonu hüsrandır.

O zaman Irak konusunda Türkiye’nin Amerika’ya yardım etmesini bazıları Hudeybiye’ye benzeterek, “sonucu iyi olacak” diyerek savundular. Ne oldu, sonuç iyi mi oldu? Bir buçuk milyondan fazla insan öldü. Tayyip Erdoğan: “Irak’ta 4 milyon yetim var” dedi ve her gün 100 kişi ölmeye devam ediyor mu, etmiyor mu? Irak hâlâ savaş halinde mi, değil mi? Tayyip Erdoğan’ın o kararı isabetli miymiş, bir hikmeti var mıymış? Hayır yokmuş!

O zaman İncirlik’i Irak’ın aleyhinde vermişti, şimdi ise Suriye’nin aleyhinde verdi. Avrupa’nın, Amerika’nın baskısına dayanamıyor; veriyorlar. Çünkü vermezlerse; Avrupa, Amerika onları oradan bir şekilde indirmeyi çok iyi bilir.   Neticede bu ülkede onları sevmeyen birçok General var. Bu da bir gerçek. Amerika göz kırpsın yeter ki; biri darbe yapıverir. Bazıları “Efendim, DAEŞ iyi mi ki? O yüzden İncirlik’i verdik” diyorlar. O zaman da aynısını söylemişlerdi; “Saddam iyi mi ki?”  Sanki mesele Saddam imiş gibi… Ayrıca Saddam’ı iktidara getiren yine ABD değil miydi? Mesele Saddam ise; Amerika için onu öldürmekten kolay ne var! Ama Amerika Irak’ı işgal etmek istiyor, milyonları öldürmek istiyor, sömürmek istiyor, gücünü göstermek istiyor, İslam’ı ılımlı hale getirmek istiyor, Ortadoğu’da haritaları değiştirmek istiyor… Hedef bu, Saddam değil. O zaman o yalanı söylüyorlardı; şimdi de DAEŞ yalanını söylüyorlar. 

Suruç’taki bomba; büyük ihtimalle İncirliğin ABD’ye verilmesini isteyen Türk derin güçlerinin ya da Amerikan istihbaratının işi. “DAEŞ yaptı” dediler. DAEŞ, olayı üstlenmiş değil; Bunlar zaten silahlı örgüt, yapsalar “yaptık” derler. Bizim için böyle bir eylem katliamdır, terördür ama onlar için şereftir. DAEŞ bir taraftan Suriye rejimi ile bir taraftan oradaki muhaliflerle, bir taraftan Nusra Cephesi ile bir taraftan Kürtlerle savaşıyor. Bu arada bir de neden Türkiye’yi başına bela etsin; tutsun burada bomba patlatsın… Deli mi bunlar? Bunlar siyaset bilmeyen, strateji bilmeyen insanlar değiller. Türkiye DAEŞ’e ne yaptı ki DAEŞ Türkiye’ye bunu yapsın?  Bunların hepsi Amerika’ya İncirlik’in verilmesi için yapıldı ve Amerika istediğini aldı. Bunun da cezasını çekeceğiz. Kim ne derse desin Irak’taki kana Türkiye’nin eli bulaşmıştır. Bir buçuk-iki milyon insanın ölümünde Türkiye’nin de günahı vardır.  Bunun hesabını Allah’a verecekler. Şimdi de Suriye’de Amerikan uçakları gidiyor, bir yerleri bombalıyor. Haberlerde görüyoruz sivilleri de bombalıyor.  Kâfirde merhamet mi olur? Amerika’nın ne olduğunu Irak’ta yaptıklarından biliyoruz. Şimdi sıra Suriye’ye geldi.

Irak’ta bu yanlışı yaptınız; Amerika’yı desteklediniz, sonunu gördünüz. Hiç ders aldıkları yok ve Müslümanların aleyhinde kâfirle birlikte olmayı caiz görür hale gelmişler. Bu desteğin sonucunda Müslümanlara zarar gelecek, Suriye’ye zarar gelecek, DAEŞ’in kandırılmış zavallı gençlerine de zarar gelecek. Türkiye baştan beri dış politikasını yanlış idare ediyor.

Suriye halkını sokağa döken, Türkiye. O insanlar Türkiye’ye güvendi. Türkiye kime güvendi? Amerika Türkiye’ye göz kırptı;  ‘Suriye’yi karıştır, Beşşar’ı devir!’ Türkiye de buna inandı, güzel şeyler olacak inşallah dedi. Neden kâfire bu kadar güveniyorsunuz? Kâfir size gerçek projesini söyler mi? Bakın ne yaptı? Irak’ı işgal etti, milyonları öldürdü sonra orada bir DAEŞ meydana getirdi. DAEŞ, Irak’ın ve Suriye’nin yarısından çoğunu aldı. Kısacası Amerika’nın girdiği yerde problem başlıyor.

Türkiye Irak’ta ve Suriye’de ABD projelerine yardım etti, iç savaşa sebep oldu. Bu günahının bedelini çok kötü ödeyecek. Bu yaptıkları eğer Türkiye’de de iç savaşa sebep olursa; Türkiye yaptıklarının bedelini ödüyor demektir. Allah muhafaza etsin, bunu hiçbir Müslüman istemez. Irak’ta da Türkiye’nin günahı çoktur, Suriye’de de.  Kötü niyetli miydiler? Kalplerini bilmem ama yapılan şeyin sonucu kötüdür. İyi niyetli bile olsalar iyi niyet yeterli değil; feraset lazım, basiret lazım, Kur’an’ı bilmek lazım. Kur’an böyle bir stratejiyi reddediyor. Kur’an’a muhalif olan bir stratejinin sonu hüsrandır. Kur’an; Müslümanlarla beraber ol, kâfirlerle beraber olma buyuruyor.

Cemaatler, hocalar; hiç kimseden ses çıkmıyor.  Memlekette güçlünün karşısında duracak adam pek kalmamış. Kim güçlüyse ondan çekiniyor, korkuyor, bir şey konuşamıyorlar. Güçlü olan, yanlış yaptığında susuyorlarsa; o zaman hep beraber helak edilmeyi hak ediyorlar demektir.

ABD, dünyada çatışma bölgeleri meydana getirip oralarda bütün radikal İslamcıları toplayıp öldürüyor. Suriye’de, Irak’ta, Afganistan’da topluyor ve öldürüyor. Amerika’nın stratejisi bu. Tek tek niye uğraşsın? Niye Guantanamo hapishanelerinde işkence yapsın da dünyaya rezil olsun. Hâlâ anlamayacak mıyız?  Bu bir siyaset…