Gündem

KARA CUMA değil MÜBAREK CUMA!

Paylaş:

İslam dini, hem bir inanç sistemi, hem de bir yaşam tarzıdır. İslam kendisine gönül veren bağlılarından teslimiyet ve sonuna kadar her konuda emir ve yasaklarına itaat bekler. Batılı yaşamı ve inanç değerlerini en evvelinden reddetmeyi emreder ve safi bir Tevhid inancıyla Allah’a bağlılık ister.

Özellikle ülkemizde de son 15-20 yıldır hâkim olan bir Batılı kültür ve israf anlayışı olan sözde “Kara Cuma” denilen şey, aslında Batı toplumunun, dünyada o kadar aç ve açıkta olan insan varken çevresinden habersiz yaşayan acımasızlar topluluğu olduğunu gözler önüne sermektedir.

Kara Cuma (!) son üç yıldır ülkemizde gelen tepkiler üzerine farklı isimlerle kendisini kamufle etmekte ama hala israf kültürü neslimizi esir almaktadır. Tepkilerden sonra “Efsane Cuma, Bereketli Cuma, Çılgın Cuma” gibi isimlerle anılmaktadır.

Gelgelelim bu israf kültürünün arkasında yatan asıl sebebe. Neden bu isim verilmiştir? Özellikle Cuma kelimesi Müslümanların haftalık bayram günü olduğu için mi seçildi, yoksa sıradan bir gün olarak mı denk geldi? Bu konu öyle abartılı tartışmalara sebep olmuş ki içinden çıkmak mümkün değil. Kimileri tek sebep Müslümanların dini gününe açık saldırıdır derken, kimileri de bunun aslında hiç de Müslümanlarla alakalı bir olay olmadığını söyleyerek tepkisiz kalmayı tercih etmiştir.

Müslüman, tüm hikmet pencerelerinden, basiret ve feraset ışığında olaylara bakmasını bilen kimsedir. Olayın tarihi seyrine baktığımızda Hristiyanların, ABD'de kutlanan birçok bayramları gibi Şükran Günü’nün tarihi de her sene değişir. Bununla birlikte, her zaman perşembe gününe denk gelir. Kasım ayının dördüncü perşembesi kutlanır. Aslında bizim üç aylarımız gibi dini bir yönü var.

“Kara Cuma, aslında ABD’de Şükran Günü’nü izleyen cuma günü yapılan büyük indirim gününe verilen isim. Perakendeciler için 1952 yılından bu yana Kara Cuma aynı zamanda yılbaşı alışveriş sezonunun da açılışı anlamına geliyor.       Amerikan kapitalizminin dünyaya ihraç ettiği bu saçmalığın arkasında aslında çirkin bir tarih saklanıyor. Dediğim gibi Kara Cuma, Şükran Günü’nden hemen sonra geliyor. Şükran Günü yapılan zirai hasadın kutlanması, yaratıcıya şükretmekle ilgili düzenlenmiş bir gün. Kökenleri Kızılderili geleneklerine kadar dayanıyor. Ama devreye kapitalizm girince, önce festival ardından kazanılan paranın harcatılması için kurulan bir oyuna dönüşüyor. Kara Cuma terimi, ilk defa mevcut anlamından oldukça farklı bir şeyi açıklamak için kullanılmış. Yani, terim ilk defa 24 Eylül 1869’da ABD altın pazarının destansı çöküşüyle ilgili ortaya çıkmış. İki uyanık ellerindeki altını hızla satıp altının değerini dibe çekmişler ve en alt seviyeden geri almışlar.”1

Bu açıdan bakıldığında İslam dininin Cuma gününe özel bir saldırı yok gibi anlaşılıyor. Ancak bazen bazı olaylar tarihi sebeplerden uzaklaşıp kendisine yeni sebep ve hedefler üretebilmektedir. Tarihi seyrine baksak bile sadece, sonuçta bu bir batıl inancın değeridir. Ne demiştik: İslam dini safi bir Tevhid inancı ve yaşam tarzı ister bizlerden. “Onların bizimle dertleri yok madem, biz de bu güne özel alışverişlere koşsak ne olacak sanki” diyemeyiz. Her inanç kendi kutsalına değer verir. Bizim kutsalımız olmayan şeyleri neden kutlayalım ve yüceltelim?

Öte yandan son zamanlarda İslamofobi zirve yapmış durumda ve belli ki birileri bunu bir araç olarak kullanmaktadır. Müslüman ülkelerde Müslüman insanlara kendi kültür ve değerlerini bir saldırı aracı olarak İslam’ın yasak ettiği bir şeye sevk etmektedirler. Neden Cuma! Çünkü Allah ayetle ve naslarla sabitlemiştir ki Cuma günü biz Müslümanlar için ibadet günüdür, Cuma vakti iç ezanla birlikte alışveriş yasaklanmıştır. “Ey iman edenler! Cuma günü ezan okunduğunda namaz için koşun ve alışverişi bırakın. Bilesiniz ki bu sizin için daha hayırlıdır.”2

İşte Cuma her ne sebeple olursa olsun namaz vakti alışverişe giden, ister elden ister internetten kartla alan satan tüm Müslümanlar bu emri çiğnemektedir. Bu açıdan bakılınca İslam’da özel bir yeri olan Cuma gününe açık bir saldırı vardır. Çaktırmadan Müslümanlar Yahudilerin düştüğü hataya düşürülmektedir. Onlar da Cumartesi avlanmak yasak olduğu için ağlarını Cuma’dan atıp Cumartesi ağa düşen balıkları Pazar günü topluyorlardı. İşte biz de ibadet için ayrılan o saatleri böyle yaparsak büyük bir gazaba sebep oluruz.

Esasında Cuma bizim için tüm gün ibadet tatili olmalıydı ama İslam Medeniyeti kaybolunca laik düzende Cuma bayramımız bizden çalınmış oldu. Sıradan bir güne dönüştürdükleri yetmedi, bir de yasak olan Cuma saatinde alışverişi özendirdiler zalimler. Bir hadiste şöyle buyrulmaktadır: “Biz sonraki ümmet olarak, öncekileri geçenleriz. Bizden öncekilere de kitap verilmişti, bize de verildi. Cuma günü onlara da farz kılınmıştı. Fakat onlar ayrılığa düştüler, bu yüzden Allah, Cuma gününü bize nasip etti. Böylece tüm insanlar bize uymuş oldular. Yani cuma günü bizim günümüzdür. Ertesi gün (Cumartesi) Yahudilerin, daha ertesi gün (Pazar) Hristiyanların kutsal günü oldu.”3 Başka bir hadiste ise şöyle buyrulmaktadır: “Güneşin üzerine doğduğu en hayırlı gün Cuma günüdür.”4 Buradan anlaşıldığı üzere Cuma günü, tartışmasız bizim en özel günümüz ve ibadet vaktimizdir. Kim bugüne aykırı hareket ederse kendi kimliğini ve değerlerini çiğnemiştir.

Şimdi, dünyada ve dahi ülkemizde insanlar ne kadar israf alışverişi yapmakta ona bakalım. Haberi sizler için olduğu gibi veriyorum. Bu sadece sözde “%99”u Müslüman ülke olan Türkiye’deki rakamlar. Unutmadan söyleyelim, firmaların söylediği şu: “Bir yılda yapamadığımız satışı bir günde yapıyoruz.”

“Black Friday’de Türkiye’nin aylık bütçe açığının üçte birini kapatacak kadar harcama yapıldı. Kasım’ın son haftasına yayılan ve 29 Kasım’da zirve yapan indirimli alışveriş günlerinin bilançosu açıklandı. BKM’nin verilerine göre bir günde 4,7 milyar lira kartlı ödeme gerçekleşti. Türkiye'nin merkezi yönetim bütçesi Ekim’de 14,9 milyar TL açık vermişti.”5

Allah korkusu olan bir mü’min nasıl olur da kendi komşusu açken, halen çöpten yemek toplayan, evinde yakacak odunu olmayan, giyecek elbisesi olmayan, barınacak evi olmayan kardeşleri varken bu çılgınlığa kapılabilir! Hangi vicdan ve hangi akıl buna onay verir? Yazıklar olsun ehli küffarın girdiği her deliğe giren Müslüman’a, eyvahlar olsun azgınlaşan nefislere, yazıklar olsun sizin yetiştiğiniz batıl hayat prensiplerine!

  1. Milliyet Gazetesi, Sezin Sivri
  2. Cuma, 9
  3. Buhari, Cuma, 1
  4. Müslim, Cuma
  5. indyturk.com/