Hadis

Miras Olarak Cesareti Bırakmak

Paylaş:

İslam düşmanları tarihin her döneminde, İslam davasının hâkimiyeti için çalışanların karşısında durmuşlar ve gerek baskı ve zulümle gerekse de daha ileri gitmek suretiyle onları engellemeye çalışmışlardır. İslami Hareketlerin başkomutanı olan Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ise Müslümanların ne ile karşılaşırlarsa karşılaşsınlar korkmadan sadece görevlerini yapmayı düşünmeleri gerektiğini, korkup kaçmanın ise Allah katında büyük günah olduğunu hayatıyla öğretmiştir.

     Peygamber Efendimiz’in Cesaret ve Sabır İle İlgili Hadisleri:

  1. Ebu Hureyre Radıyallahu Anh’den rivayet edildiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: “Yedi helak ediciden kaçının!” Sahabiler: “Ey Allah’ın Rasulü! Bunlar nelerdir?” diye sordular. Hz. Peygamber: “Allah'a ortak koşmak, sihir (büyü) yapmak, Allah'ın haram kıldığı bir nefsi haksız yere öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, savaş meydanından kaçmak, evli, namuslu ve hiç bir şeyden haberi olmayan kadınlara zina isnad etmektir” 1
  2. Abdülaziz bin Mervan’ın naklettiğine göre, Ebu Hureyre, Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’i şöyle buyururken işitmiştir: “Bir kişide bulunan ahlakların en kötüsü, aşırı cimrilik ve şiddetli korkaklıktır.”2
  3. İbn Ömer’den nakledildiğine göre, Rasulullah şöyle buyurdu: “İnsanlarla bir arada yaşayan ve onların eziyetlerine sabreden mü’min, insanlarla bir arada yaşamayan ve onların eziyetlerine sabretmeyen mü’minden daha büyük ecre nail olur.”3
  4. Ebu Yahya Suheyb bin Sinan’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah şöyle demiştir: “Mü’minin durumu ne hoştur! Her hali kendisi için hayırlıdır. Bu durum yalnız mü’mine mahsustur. Başına sevinecek bir hal geldiğinde şükreder; bu onun için hayır olur. Başına sıkıntı gelecek olursa ona da sabreder; bu da onun için hayır olur.”4
  5. Ebu Said ve Ebu Hureyre’den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle demiştir: “Allah, Müslümanın vücuduna batan bir dikene varıncaya kadar meşakkat, hastalık, endişe, keder, acı ve kaygı gibi musibetleri, onun günahlarına kefaret kılar.”5
  6. Enes Radıyallahu Anh’dan rivayet edildiğine göre: “Mükâfatın büyüklüğü, sıkıntının büyüklüğü nispetindedir. Allah-u Teâlâ bir topluluğu severse onları sıkıntıya uğratır. Kim haline razı olursa Allah da ondan razı olur. Kim de başına gelenden dolayı öfkelenirse gazaba uğrar.”6
  7. “Mümin kişinin benzeri, bir sap üzerinde biten taze ekin gibidir. Rüzgâr, ona hangi taraftan gelirse, onu eğer de yaprağı diğer tarafa döner, meyleder (fakat o yıkılmaz). Rüzgâr sakinleştiğinde yine doğrulur. İşte mü’min kişi de böyledir. O da bela sebebiyle eğilir (fakat yıkılmaz). Haktan yüz çeviren kâfir kişinin benzeri ise, sert ve dimdik duran çam ve dağ servisi gibidir. Nihayet Allah onu, dilediği zaman (bir seferde) kırar, devirir.”7
  8. Habbâb İbnu’l-Eret Radıyallahu Anh anlatıyor: “Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Kâbe’nin gölgesinde bir bürdeye yaslanmış otururken, gelip (müşriklerin yaptıklarından) şikâyette bulunduk: ‘Bize yardım etmiyor musun, bize dua etmiyor musun?’ Şu cevabı verdi: ‘Sizden önce öyleleri vardı ki, kişi yakalanıyor, onun için hazırlanan çukura konuyor, sonra getirilen bir testere ile başının ortasından ikiye bölünüyordu. Bazısı vardı, demir taraklarla taranıyor, vücudunda sadece et ve kemik kalıyordu. Bu yapılanlar onları dininden çeviremiyordu. Allah’a kasem olsun Allah bu dini tamamlayacaktır. Öyle ki, bir yolcu devesine bindimi San’a’dan kalkıp Hadramût’e kadar gidecek, Allah’tan başka hiçbir şeyden korkmayacak, koyunu için de sadece kurttan korkacak. Ancak siz acele ediyorsunuz.”8
  9. “Sabır ve tahammül gösteren kimseyi Cenab-ı Hak sabırlı kılar. Sabırdan daha hayırlı ve geniş bir nimet hiçbir kimseye verilmemiştir.”9

Peygamber Efendimiz’in eğitiminden geçen Hz. Ali de: “En büyük cihad zalim kralın karşısına geçip sen zalimsin demektir” demiştir. Yani hakikatlerin konuşulması gerektiğinde hakkı haykırmak da cihattır. Müslümanlar bu cihadı yerine getirirken kendi görevlerini bilmeli ve Allah yolunda başlarına geleceklere sabretmelidirler. Müslümanlar vazifelerini yerine getirince topluma özgürlük, adalet, cesaret gibi büyük miraslar bırakacaklarını düşünmeli ve cesur olup görevlerini yapmaya odaklanmalıdırlar.

  1. Buhari; Müslim
  2. Ebu Davud, Cihad, 21
  3. İbn Mace; İbn Hanbel
  4. Müslim
  5. Buhari, Müslim
  6. Tirmizi
  7. Buhari; Müslim
  8. Buhari; Ebu Davud; Nesai
  9. Tirmizi, Birr, 76