İslamofobi'nin Arka Planı

Yaşanan Fransa olaylarıyla tekrar gündeme getirilen İslamofobi, arkasında birçok sinsi planları ve dinî, siyasî, ekonomik çıkarları barındırmaktadır. Sözde “özgürlük” taraftarı olan ve İslam coğrafyasına bu yaldızlı sözle her türlü işgali ve saldırıyı yapma cüretinde bulunan Batı, sözkonusu İslam ve müslümanlar olunca, çığırtkanlığını yaptığı özgürlüğü sonuna kadar kısıtlıyor. Bunu yapmaya hiçbir hakkı olmadığı halde...

Tüm dünyada özellikle Batı’da açıkça görmekteyiz ki, her geçen gün İslam’a ilgi artmakta ve bir çok kişi Batı’nın iğrenç medeniyetinden ve insanlığa yaşattığı buhrandan sıkılmış olacak ki; İslam’ı araştırmaya başlıyor ve sonunda müslüman olmaya karar veriyor. Yükselen bir İslam var, bunu tüm dünya biliyor. Bundan dolayı adını “İslam korkusu” koydukları ama hakikatte alenice görülen İslam düşmanlığı algısı beyinlere yerleştirilmeye çalışılıyor. Bununla birlikte müslümanlara da eziklik psikolojisi ve kendini savunma ihtiyacı empoze ediliyor. 

İslamofobi’nin arka planında saklı olan amaçlar İslamofobi’ye derin bakışla anlaşılabilir. Bunların açığa çıkması ve buna karşılık müslümanların nasıl bir tavır sergilemesi gerektiğini “İslamofobi’nin Arka Planı” sayımızla etraflıca anlatmaya çalıştık. Yaşanan olaylara sessiz kalmayan ve hakikatleri söylemede asla çekimser olmayan Furkan Nesli Dergisi, ayın konusuyla ilgili önemli hazırlıklar yapılarak  siz okurlarımızın istifadesine sunuldu.

Bu ay yine dopdolu bir içerikle sizi bekleyen bir derginiz var… Muhterem Hocamız  kaleme aldığı ‘İnsanı Harekete Geçiren Etkenler-7’ yazı serisinde, Furkan İlim ve Hizmet Derneği Sincan Temsilciliği’nin mühürlenmesi sebebiyle duruma uygun altıncı   muharrik; zulme uğramak konusuna değindi. Ayrıca Hocamız’ın İslamî ve entellektüel bakış açısıyla yorumladığı Fransa olayları, gerçeği anlamamıza yardımcı nitelikte. Bununla birlikte Kapak yazarlarımızın kaleme aldığı ayın konusu ile Batı’nın karanlık, İslam’ın ise parlayan  yüzü bir kez daha ortaya konulmuş ve müslümanların değerlerine sımsıkı sarılmaları ve inançlarını hiçbir şeyden korkmadan-çekinmeden yaşamaları gerektiği vurgulanmıştır.

Dergimizden gereği gibi istifade etmenizi temenni ediyoruz. Bir sonraki ay görüşünceye kadar Allah’a emanet olun.