Alıntı

Adalet İçin Verilen Mücadeleler - 2

Paylaş:

                 Amerika’da yaşanan ırkçılık olaylarında siyahîlerin yaptıkları şiddet içermeyen, pasif direniş eylemleriyle ADALETİ arama mücadelelerini anlatmaya devam ediyoruz.

                OTURMA EYLEMLERİ

                Şubat 1960’ta dört siyahî birinci sınıf kolej öğrencisi, Kuzey Carolina Greensboro’daki Woolworth isimli ırk ayrımı yapılan bir büfeye yemek için geldi ve kibarca kendilerine hizmet edilmesini istediler. Lakin onlar göz ardı edilerek hizmet sunulmadı, ancak tezgah kapanana kadar öğrenciler orada oturup beklediler. Ertesi gün, aynı öğrenciler bu sefer daha fazla kişiyle aynı büfeye geri döndüler ve olay çıkarmadan sakince oturarak kendilerine servis yapılmasını beklediler. Montgomery’deki protestocular gibi onlar da şiddet içermeyen, pasif direniş uyguluyorlardı. Bu öğle yemeği büfe gösterilerine “oturma eylemleri” adı verildi. Eylemlerin yayılmasıyla, Güney şehirlerindeki diğer öğrenciler de oturma eylemleri yapmaya başladılar. 1960 Nisan’ına kadar 50.000’den fazla öğrenci bu eyleme katıldı. Eylem şu şekildeydi; iyi giyimli ve kibar davranışlı öğrenciler bir öğle yemeği büfesine girip kendilerine servis yapılmasını rica edecekler. Servis yapılmadıkça oturdukları yerden ayrılmayacaklardı. Eğer tutuklanırlarsa diğer öğrenciler onların yerini alacaktı.

                ÖZGÜRLÜK YOLCULUĞU

                Sivil haklar hareketinin en tehlikeli ve dramatik olaylarından bazıları Özgürlük Yolculuğu eylemleri sırasında gerçekleşti. Bu, 1961’de, şiddet içermeyen eylemleri yönlendirmeyi amaçlayan bir sivil haklar grubu olan Irk Eşitliği Kongresi (CORE) tarafından düzenlendi. ABD Yüksek Mahkemesi, on yıldan daha uzun bir süre önce eyaletler arası otobüslerde ve eyaletler arası terminallerde ırk ayrımı yapmanın anayasaya aykırı olduğunu ilan etmişti. Bu karara rağmen, otobüsler ve istasyonlarda katı bir şekilde ırk ayrımı yapılıyordu.

                Mayıs 1961’de, siyah ve beyaz özgürlük yolcuları birlikte Güney eyaletlerine otobüs seferleri düzenlediler. Her durakta ırk ayrımı yapılan alanları ziyaret etmeyi planladılar. İlk başta, özgürlük yolcuları çok fazla bir dirençle karşılaşmadılar. Fakat Alabama’da beyaz ırkçılar, özgürlük yolcularının otobüslerinden birini çevreleyip ateşe verdiler ve bu yangından kurtulmak için otobüsten dışarı çıkan kişilere saldırdılar. Birmingham, Alabama dışında ikinci bir otobüs de durduruldu. Sekiz beyaz ırkçı otobüse bindi ve şiddet içermeyen özgürlükçüleri vahşice sopalarla ve zincirlerle dövdü. Bu şiddet içeren eylemi duyduğunda, Başkan Kennedy özgürlükçüleri korumak için federal ajanları olay yerine gönderdi. Her ne kadar cumhurbaşkanı özgürlükçüleri eylemleri durdurmaya çağırsa da onlar bunu reddetti. Sürekli toplu saldırı ve polis vahşeti ile karşılaşan yüzlerce özgürlükçü dövülüyor ve hapsediliyordu. Özgürlük yolculuğu planlanan nihai hedefine asla ulaşmasa da New Orleans’ta amacına ulaştı. Kennedy yönetiminin teşviki ile Eyaletler arası Ticaret Komisyonu, tüm eyaletler arası otobüs, tren ve hava terminallerinin ırk ayrımı olmadan birleşmesini emretti. 300’den fazla Güney istasyonunda “siyah” ve “beyaz” bölümleri gösteren işaretler indirildi.

https://www.crf-usa.org/black-history-month/social-protests