Furkan Aile

İslami Usûllere Göre Nişan -2

Paylaş:

Yazar: Büşra DAŞ

Bir önceki sayımızda nişanla ilgili bazı bilgiler vermiş ve merak edilen soruları yanıtlamıştık. Bu sayımızda da soruları yanıtlamaya devam ediyoruz. Ayrıca sizlerden gelen sorulara da cevap vereceğiz.

Nişan Süresinde Ne Sıklıkta Konuşulur-Görüşülür?

Nikâh akdi yapılmadıkça nişanlanma, taraflar arasında mahremiyet açısından bir değişiklik meydana getirmez. Dolayısıyla nişanlılar görüşmelerinde, birbirine namahrem olanların uymaları gereken sınırlara riayet etmekle yükümlüdür. Birlikte gezmek, yalnız kalmak haram olduğu gibi uzun telefon konuşmaları ve mesajlaşmalar da haramdır. Ancak ihtiyaç durumunda ihtiyaç olduğu kadar aranabilir veya mesajlaşılabilir. Nişanlıyken karşıdaki kişinin haram olma bakımından yabancı bir kadın veya adamdan bir farkının bulunmadığı daima göz önünde bulundurulmalıdır. Ancak iki tarafın aileleri bir araya gelip oturduklarında nişanlı kız da o ortamda bulunabilir, misafirlerine tesettürüne riayet ederek ikramda bulunabilir.

Nişanda Nikâh Yapılır Mı?

Nişanlılık döneminde sırf tarafların sınırlara uyma yükümlülüğünü kaldırmak amacıyla dinî nikâh kıyılması birçok sakıncayı beraberinde getirebileceğinden İslam’a göre uygun görülmemektedir.

Nikâh kıyıldığında dinen evlilik hayatı başlar ve karı-koca arasında birtakım haklar ve sorumluluklar tahakkuk eder. Bu haklar ve sorumluluklar, resmi bir nikâhın veya düğün gibi halka duyurunun olmaması sebebiyle tarafların suistimaline sebebiyet verebilir ve bir takım mağduriyetler ortaya çıkabilir. Bu haklar ve sorumlulukları biraz açalım:

  1. Mehir: Nikâh kıyılırken kadına mehir denilen bir bedelin belirlenmesi vaciptir. Bu mehir nikâh esnasında veya düğünden sonra verilmek üzere anlaşılabilir, bu karar taraflara bırakılmıştır. Ancak nikâh kıyıldığı anda kadın bu mehrin yarısını hak eder. Nikâh kıyıldıktan hemen sonra -isterse 5 dakika sonra- ayrılık gerçekleşse bile erkeğin kadına nikâhta sözleşilen mehrin yarısını vermesi gerekir. Mesela nikâhta 100 gram altın mehir olarak belirlense, ardından düğünden vazgeçilse bile erkek 50 gram mehri kadına ödemek zorundadır. Bu vaciptir ve ödemezse erkek günahkâr olacaktır.

Eğer nikâhtan sonra ailevi münasebet gerçekleşecek olursa yahut tenha bir yerde bir süre baş başa kalırlarsa, birliktelik olmasa dahi erkek mehrin tamamını kadına vermek zorunda kalır, isterse düğünden vazgeçilmiş olsun.

  1. Nafaka ve Mesken: Nikâh kıyıldığı andan itibaren erkek kadının nafakasını ve meskenini temin etme sorumluluğunu üzerine alır. Ayrıca adam nikâhlısını düğün olmadan evvel alıp evine götürmek istese buna kimse engel olamaz. Kadının ailesi engel olsa günahkâr olur. Bu durum suistimal edilmeye sebebiyet verebilir, kadını ve ailesini zor durumda bırakabilir.
  2. Miras: Taraflardan birisinin nikâhtan sonra ölmesi halinde düğün olmamış olsa bile taraflar birbirlerine mirasçı olurlar.
  3. Ayrılık Durumu: Bu durum en önemli hususlardan biridir. Nişanda nikâh yapıldığı zaman taraflar birbiriyle anlaşamadığı durumda erkek boşayıp ayrılabilir ancak kadın boşama hakkına sahip olmadığı için erkeği boşanmaya ikna etmek zorundadır. Sadece nişan olsa kadın kendi isteği ile ayrılabilir ancak nikâh olunca artık yetki erkektedir. Kadın nişandan dönse de erkek boşamayınca başkası ile evlenemez, erkek ise birden fazla eş alabildiği için başkasıyla evlenebilir. Bu durumda kadın ciddi bir mağduriyet yaşayabilir. Adam boşamadığı halde başkasıyla evlenmesi durumunda ikinci kıyılan nikâh geçersiz sayılacağından kadın günahkâr olacaktır.

Elbette bu meselelerin burada ele alamayacağımız birçok ayrıntısı mevcuttur. Ancak özetle düğünden ya da en azından resmi nikâhtan önce dini nikâh kıyılması öncelikle kadını ve bazı hususlarda da erkeği sıkıntıya sokacaktır. Ayrıca nikâh kıyıldığı için nişanlısıyla gezenlerin nikâhlı oldukları bilinmediği için topluma kötü örnek olabilir, zanna ve fitneye sebep olabilirler. 

Nişandan Dönmenin Hükmü

İslam hukukunda nişanlanma bir evlenme vaadi olup taraflara evlenme mecburiyeti getirmediğinden nişanlılar sebepli ya da sebepsiz, tek taraflı veya karşılıklı anlaşarak nişanı sona erdirebilir. Ancak genel olarak sözden dönmenin dinen hoş karşılanmadığı dikkate alınmalı ve nişanı bozmanın karşı tarafa vereceği maddi ve manevi zarar da iyice düşünülmeli ve ona göre hareket edilmelidir.

SİZLERDEN GELEN SORULAR

Şafii mezhebine bağlı yüzü peçeli biri müstakbel kayınbabasına karşı yüzünü gösterebilir mi?

Şafi mezhebine göre kadının avreti konusunda iki görüş vardır. Birisi el ve yüz hariç bütün beden derken, daha meşhur olan diğer görüşe göre yüz de dâhil bütün beden denilmiştir. Ayrıca “fitne olsun veya olmasın kadının yüzüne bakılması haramdır” denilmesi sebebiyle Şafii mezhebine bağlı bir hanımın henüz nikâh kıyılmadan evvel müstakbel kayınbabasının yanında yüzünü açmaması daha uygundur.

Nişan yüzükleri takılırken takan kişinin kadına mahrem olması gerekir mi?

Böyle bir mecburiyet yoktur ancak yabancı bir erkeğin, kadının eline yüzük takması uygun olmayacağı için yüzük takılacağı esnada bir kadının ya da kadına mahrem bir yakınının devreye girerek kadına yüzüğü takması gerekir.

Evlilik görüşmesinde yanımızda bir bayan arkadaşımız bulunabilir mi yoksa her iki tarafa da mahrem olacak biri mi olmalı?

Görüşme esnasında kadın ve erkeğin ortamda yalnız kalmalarına engel olacak herhangi bir kimsenin bulunması yahut oturulan odanın kapısının açık bırakılması gerekir. Yanlarında bulunan kimsenin her iki tarafa mahrem olma şartı yoktur.

Nişanlım ile yemeğe gidebilir miyim?

Nişan, haramlığı ortadan kaldırmaz. Yabancı bir kadın ve erkek nasıl birlikte yemeğe gidemezlerse nişanlı için de hüküm aynıdır.

Nişanlım ile gün geçtikçe iletişim problemimizin arttığını, tanıdıkça birlikte yaşayamayacağım bir insan olduğunu fark ediyorum. Sizce nişanı hemen atmalı mıyım?

Nişan, karşı tarafı tanımak içindir. Eğer tanıdıkça anlaşamayacağınız yönünde ciddi endişeler taşıyorsanız bunu göz ardı etmemelisiniz. Duygusal davranmayıp mantığınızla hareket etmeli, büyüklerinizle istişare etmeli, belki istihare yapmalısınız. Eğer ayrılmanızın daha hayırlı olacağına kanaat getirirseniz hiç geciktirmeden ve karşı tarafı incitmemeye çalışarak uygun bir şekilde nişanı sonlandırmalısınız. Eğer büyüklerle istişareleriniz sonucunda; yanlış anlaşılmalar veya iletişimsizlikten kaynaklı problemler sebebiyle böyle düşündüğünüzü fark ederseniz ona göre çözümler üretir ve içiniz rahatlamış bir şekilde yolunuza devam edersiniz.

Nişanlı bir kardeşimiz ailesi ile nişanlısının memleketine gitti ve yaklaşık bir hafta orada kaldılar. Bu doğru mudur?

Burada örflerden bağımsız olarak sadece İslami açıdan ele alacak olursak ailesi ile nişanlısının memleketine gitmesinde bir beis yoktur. Ancak zanna mahâl vermemek açısından mümkünse nişanlısının değil de başka bir akrabalarının evinde kalmaları, tesettüre ve nişanlıların yalnız kalmamaya dikkat etmeleri gerekmektedir.

Nişan alışverişine nişanlım ile gidebilir miyim?

Nişan alışverişine nişanlanacak kişilerin yalnız gitmesi toplumda fitneye sebep olacağı için caiz olmaz. Mutlaka yanlarında aileden veya arkadaşlarından birilerinin olması gerekir.