İslam Medeniyetinin İnşasında İlk Adım: Aile

İslam, insan hayatının her alanına olduğu gibi, ailenin kurulmasına ve korunmasına da büyük önem vermiştir. Kur’an-ı Kerim’de aileye dair birçok emir ve tavsiyenin bulunması, bu kurumun ne kadar önemli ve hayati olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Allah’ın yeryüzüne gönderdiği Peygamberler de insanlara yalnızca bir inanç değil, aynı zamanda bir hayat nizamı öğretmiş; bu nizamın temeline ise aileyi yerleştirmiştir. Çünkü aile, sadece bireylerin huzur bulduğu bir yuva değil; aynı zamanda toplumun temel taşı, bireylerin imanının ve ahlakının ilk filizlendiği mekândır. İslam’a göre aile; yalnızca bir akrabalık bağı değil, Allah’a kulluk yolundaki en kuvvetçi dayanışma yeri; neslin korunduğu, ahlakın ve takvanın yerleştiği ilk mektep olmuştur.

Ne var ki bugün, ifsat projeleriyle aile yapısı doğrudan hedef alınmakta; toplumsal çöküşü amaçlayan akımlar özellikle genç nesilleri aileden uzaklaştırmak için her yolu denemektedir. Eşcinselliğin normalleştirilmeye çalışıldığı, evlilik yaşlarının sürekli ertelendiği, aile olmanın korkutucu bir yük gibi gösterildiği bir çağdayız. İki insanın bir araya gelerek yuva kurması giderek zorlaştırılıyor, kurulan yuvalar ise en küçük sarsıntıda dağılabiliyor. Aile değerleri aşındıkça, toplumun ruhu da zedeleniyor. İşte bu yüzden, bugün İslam’ın aileye verdiği önemi yeniden anlamaya, anlatmaya ve yaşatmaya her zamankinden daha çok muhtacız. Rabbimiz, “Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun” buyurarak bize hem bireysel hem de ailevi sorumluluklar yüklemiştir.

Bu anlayışla hazırladığımız 160. sayımızda, “İslam Toplumunun İnşasında İlk Okul: Aile” konusunu farklı yönleriyle ele aldık. Bu sayımızda Başyazarımız Alparslan Kuytul Hocaefendi “İslam'da Aile ve Ailde Huzurun Yolları” başlıklı yazısını kaleme aldı. Dr. Murat Gülnar Beyefendi “Neslin İnşasında Ailenin Rolü” başlıklı yazısını kaleme alırken Esma Ardıç Hocahanım “Ailemizde Furkan Olmak” başlıklı yazısını kaleme aldı. Yanısıra ailenin manevi temellerinden, modern dünyanın getirdiği yeni tehditlere; evliliği erteleyen kaygılardan, çocuk terbiyesinde Allah tasavvurunun nasıl inşa edileceğine kadar birçok konuya değindik. Rasulullah’ın saadet hanesinden örnekler sunarken, aile içi travmaların manevi hayatımıza etkilerini ele aldık.

Değerlerin altüst olduğu, zihinlerin ve kalplerin savrulduğu çağda, evlerimizi İslam’ın rahmet iklimine dönüştürebilmek ümidiyle bu sayıyı siz kıymetli okuyucularımıza sunuyoruz.

Rabbimizden niyazımız, ailelerimizi Kur’an ve Sünnet ışığında birer Furkan mektebine dönüştürmesidir.

Gayret bizden, tevfik Allah’tandır.